TÜM KATEGORİLER
HSYK 1. Daire Üyesi Gökçe: Savcıların Kritik Yerlere Atanmalarına Muhalefet Ettim
HSYK 1. Daire üyesi Teoman Gökçe, İstanbul'da darbe amaçlı soruşturmalarda görev almış Cumhuriyet başsavcıvekilleri ve Cumhuriyet Savcısı'nın kritik yerleşim yerlerine atanmalarında aktif rol oynadığı yönündeki iddiaları, atama kararlarına hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle muhalefet ettiğini ve bu atamalarda aktif rol oynamasının akılla, mantıkla ve vicdanla bağdaşmayacağını söyleyerek yalanladı.
HSYK 1. Daire üyesi Teoman Gökçe, İstanbul'da darbe amaçlı soruşturmalarda görev almış Cumhuriyet başsavcıvekilleri ve Cumhuriyet Savcısı'nın kritik yerleşim yerlerine atanmalarında aktif rol oynadığı yönündeki iddiaları, atama kararlarına hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle muhalefet ettiğini ve bu atamalarda aktif rol oynamasının akılla, mantıkla ve vicdanla bağdaşmayacağını söyleyerek yalanladı.
Gökçe, bugün bir gazetede yer alan "Toplantıya Gelmeyin" başlıklı habere ve HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur ile birlikte yönettiği ve diğer Kurul üyelerini mesaj atmak suretiyle sürekli "toplantılara katılmayın" diye uyardıklarının iddia edilmesi üzerine yazılı bir açıklama yaptı. Gökçe, son zamanlarda kamuoyu nezdinde, yargı kurumlarını yıpratmaya ve yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve güvenirliği noktasında yanlış bir algının oluşmasını sağlamaya yönelik olarak yürütülen bir kısım asılsız iddia, karalama ve iftira kampanyalarında kendisinin de hedef alındığını belirtti.
Göreve başladığı günden bu yana, Anayasa, yasalar ve hukukun evrensel ilkelerine bağlılık içerisinde mesleğinin gereklerini yerine getirmeye çalıştığını belirten Gökçe, görevde olduğu 3 yıllık süre boyunca da, meslektaşlarının bağımsız, tarafsız ve teminat içerisinde görev yapmaları için gayret sarf ettiğini anlattı.
-"MESLEK HAYATIM BOYUNCA HERHANGİ BİR OLUŞUM, GRUP YA DA YAPI İÇİNDE BULUNMADIM"-
"Meslek hayatım boyunca herhangi bir oluşum, grup ya da yapı içinde bulunmadım" diyen Gökçe, görevini Anayasa'da belirtilen hukukun üstünlüğü esaslarına göre yürütmenin gayreti içerisinde olduğunu kaydetti. Yargı bağımsızlığına ve tarafsızlığına inandığını belirten Gökçe, "HSYK'yı çalışamaz hale sokmak için, Kurul üye ya da üyelerine toplantılara katılmamaları için mesaj göndermediğime ilişkin iddiaları ve haberleri şiddetle reddediyor ve kınıyorum" dedi.
Gazete haberinin bir üyenin verdiği bilgilere dayandırıldığını ve bu üyenin kendisine mesaj geldiğini ve başka üyelere de bu türden mesajların gönderildiğini duyduğunu belirttiğini hatırlatan Gökçe, "Habere kaynaklık eden üyenin bu iddiasını açıklaması gerekmektedir. Aksi halde yapılan bu haber ve habere kaynaklık eden üyenin açıklamaları; asılsız, mesnetsiz, kişilik haklarını ihlal edici niteliğiyle Türk Ceza Kanunu'nun suç olarak kabul ettiği iftiradan öteye gidemeyecektir" ifadelerini kullandı.
-"HABERİN NE KADAR ÖZENSİZ VE ÖNYARGILI HAZIRLANDIĞININ BİR GÖSTERGESİDİR"-
Haberde yer alan, "İstanbul'da darbe amaçlı soruşturmalarda görev almış Cumhuriyet başsavcıvekilleri ve Cumhuriyet Savcısı'nın kritik yerleşim yerlerine atandıkları" iddiasına da değinen Gökçe, "Gazete haberinde isimleri anılan Cumhuriyet Başsavcıvekilleri ve Cumhuriyet savcısının 16 Ocak 2014 tarihinde başka yerlere atanmalarına ilişkin karara, Anayasa'nın 139. maddesinde belirtilen hâkimlik ve savcılık teminatına, HSYK'nın Atama ve Nakil Yönetmeliği'ne, Kurul'un Prensip Kararlarına ve yerleşik uygulamalarına aykırılık oluşturması nedeniyle muhalif kalmış bulunmaktayım" dedi.
Yapılan atamaların hukuka aykırı olduğunu ve söz konusu atama kararlarına muhalefet ettiğini belirten Gökçe, "Bu meslektaşların başka yerlere atanmalarına belirttiğim aykırılıklar nedeniyle taraftar değildim ki, onların haberde iddia edildiği üzere stratejik olarak kabul edilen yerlere (Gebze, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ) atanmalarında aktif rol oynayayım" değerlendirmesinde bulundu.
Atama kararlarına ilişkin savcıların görev yerlerinin değiştirilmemesini savunduğunu belirten Gökçe, "Cumhuriyet Başsavcıvekilleri ve Cumhuriyet savcısının atandıkları yerler konusunda etkin rol aldığımın iddia edilmesi, akılla, mantıkla ve vicdanla bağdaşmamakta olup, bu durum haberin ne kadar özensiz ve önyargılı hazırlandığının bir göstergesidir. Medya organlarının, kişilerin mesleki kariyerlerini ve onurlarını somut bilgilerden yoksun ifadeler üzerinden yıpratması, medyanın etik ilkeleriyle bağdaşmamaktadır" açıklamasında bulundu.
