AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yazıcı, seçim barajı ve yeni anayasa çalışmalarını değerlendirdi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, seçim kanunu çalışmaları ile ilgili "Hazırladığımız metinde 10 ile 15 madde arasında bir içerik de olacak. Diğer detayları ortağımız ile görüştükten sonra kamuoyu ile paylaşacağız." dedi.

Yazıcı, AA muhabirine, seçim kanunu çalışmalarını bitirme aşamasında olduklarını, MHP ile görüştüklerini ve nihai görüşmelerin henüz tamamlanmadığını anlattı. Baraj ile ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamaları olduğunu ifade eden Yazıcı, seçim barajının yüzde 10'dan 7'ye düşürülmesi konusunda görüşler bulunduğunu belirtti. Barajın düşürülmesinin teklif edileceğini kaydeden Yazıcı, "Barajın 10'dan 7'ye düşürülmesi Meclise gidecek. Komisyon var, genel kurul var. Nihai kararı genel kurul ve Meclis oluşturacak. Bunun kanunlaşması Mecliste olacak ama bizim çalışma çerçevesinde bir aşağı iniş var. O da yüzde 7 civarındadır. Nihai çalışmada farklılık olur mu? Onun için bir şey söyleyemem." diye konuştu.

Son günlerde seçim barajının geleceği ve gelmeyeceği yönünde eleştiriler olduğunun altını çizen Yazıcı, "Hem siyasi partiler kanununda hem seçim mevzuatı kanununda teknik düzenleme olarak ifade edebileceğimiz düzenlemeler de var. Bu aşağı yukarı hazırladığımız metinde 10 ile 15 madde arasında bir içerik de olacak. Diğer detayları ortağımız ile görüştükten sonra kamuoyu ile paylaşacağız." şeklinde konuştu.

Anayasa çalışmaları

Anayasa değişikliği çalışmalarının da Türkiye'de her zaman siyasi partilerin gündeminde olduğuna dikkati çeken Yazıcı, bu alanda bir çalışmanın akademisyenler düzeyinde yapıldığını, siyasi kimlikli kişiler içerisinde kendisinin de yer aldığını kaydetti.

Yazıcı, hazırlanan taslağın baştan sona gözden geçirildiğine değinerek "Ne var ne yok, derseniz bunları paylaşmam doğru olmaz. Kesinleşmiş bir durum yok. Oradaki konuşmalar, değerlendirmeler, eleştirilere göre yeniden bir redakte edilecek, gözden geçirilecek ve tekrar oturup baştan sona gözden geçireceğiz. Nihai şekli partnerimizle olacak çünkü onların da teklifleri var. Partnerimiz ile birlikte oluşturup o aşamada kamuoyu ile paylaşacağız." dedi.

Anayasa konusunun prestij bakımında önemli olduğunun altını çizen Yazıcı, şöyle devam etti:

"Mevcut anayasa darbe sürecinde darbeciler tarafından hazırlanmış, aşağı yukarı 18-20 defa değişiklik yapılmış. En kapsamlı değişikliği biz yaptık. Birisini 2010'da yaptık, bir de 2017 referandumu ile bir sistem değişikliği, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kapsamında. Arzu ediyoruz ki anayasa yapma milletin hakkıdır, anayasayı millet yapar. Bu hak tekel bir haktır. Başka kimsenin anayasa yapıp önüne koyma hakkı yoktur. Millet egemenliğin sahibi olan unsur gazi milletimiz. Millet anayasayı yapar yürürlüğe koyar veya vekilleri vasıtasıyla yaptırır, onaylar, referandum ile yürürlüğe koyar. Bugüne kadar millet bu hakkını hiç kullanamamış. Türkiye'nin beş tane anayasası var. Hiçbirisi doğrudan doğruya millet tarafından yapılmamış. Olağanüstü dönemlerde veya darbelerden sonra darbeciler tarafından yapılmış. Şeklen belki referanduma sunulmuş ama millet sırf darbe unsurlarının güncelliğini yitirmesi için, sonlandırması için onaylamış, getirmiş. Arzu ediyoruz ki, bu milletin en kıymetli kazanımı Cumhuriyet'tir, Cumhuriyet'in 100. yılında 2023 yılında aziz milletimiz anayasa yapma hakkını ilk defa kullanabilsin. Bu bakımdan çok prestijli bir konudur."

Anayasa değişikliği için sayısal çoğunluğun Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı'nda olmadığını aktaran Yazıcı, "Bir uzlaşı olursa anayasa yapımı söz konusu olacak. Uzlaşma olmazsa millete arz edeceğiz. Millet de bunu takdir edecek." ifadelerini kullandı.

Yazıcı, Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecine ilişkin de "Sabah akşam televizyonlarda Millet İttifakı'nın nasıl aday belirleyeceğini şaşkınlıkla izliyorum ama benim hiç gündemimde yok. Bizim adayımız belli. Bizim adayımız Recep Tayyip Erdoğan. Dolayısıyla buna karşı çıkacak adayı nasıl belirleyecek, kimi belirleyecekler? Niye bu kadar televizyonlarda konuşuluyor? Hayretle izliyorum." değerlendirmesinde bulundu.