TÜM KATEGORİLER
Duayen İşadamı Son Yolculuğuna Uğurlandı
Bodur'un cenazesi, ailesi, çalışanları, yakınları ve vatandaşların omuzlarında taşınarak Çanakkale Seramik Fabrikaları binası önüne getirildi.
Bodur'un cenazesi, ailesi, çalışanları, yakınları ve vatandaşların omuzlarında taşınarak Çanakkale Seramik Fabrikaları binası önüne getirildi. Bu sırada İbrahim Bodur'un eşi Sevim Bodur ile bazı çalışanların gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü.
İbrahim Bodur'un kızı Zeynep Bodur Okyay, tesisteki törende yaptığı konuşmada, Türk sanayisinin ulu çınarı olarak nitelendirdiği babasını son yolculuğuna uğurlamak için toplandıklarını söyledi.
Acılarının derin, üzüntülerinin sonsuz olduğunu belirten Okyay, "Ne kadar şanslı bir insanız ki ulu çınarın gölgesinde yetişmeyi, sanayiciliği, iş adamlığını, her şeyden önce insan olmanın ne demek olduğunu onun gölgesinde öğrenme şansı bulduk." dedi.
Okyay, babasının öğütlerini ömür boyu kendisi başta olmak üzere tüm Kale ailesi çalışanları olarak hatırlayacaklarını ifade etti.
Ondan çok şey öğrendiklerini anlatan Okyay, şöyle konuştu:
"Bize rehberlik etti. Gerçekten yolumuzu aydınlattı. Daima inandı, güvendi, cesaretlendirdi. Sevgi ve saygıyı öğreten çok yüce gönüllü bir insandı. Tabii her işin evvelinde, sonunda ve merkezinde insan vardır. İnsanları ve onlarla paylaşmayı seven insandı. Attığı her adımı insan sevgisiyle, memleket sevdasıyla atan gerçekten bir rol modeldi. Ömür boyunca onun kadar vatanperver, onun gibi bu millete inanan bir insan az gördüm. Onun mirasını gelecek kuşaklara aynı değerleri koruyarak aktarmak boynumuzun borcudur. Eminim ki şimdi soruyorum; aynı düstur üzerine gitmeye tüm Kale ailesi olarak var mısınız? Allah razı olsun. Onun mirasını korumak hepimizin boynumuzun borcu."
Konuşmasını gözyaşları içinde sürdüren Okyay, bir evladın, babasını kaybetmesinin çok zor olduğunu dile getirdi.
Babaannesi ve dedesini kaybettiğinde de büyük üzüntü yaşadığını vurgulayan Okyay, "Onlar da bende çok iz bırakmışlardı ama tabii hiçbir şey, canın kadar, en yakının olduğu kadar olmuyor. Gerçekten içimden bir parça kopuyor. Evlat olarak ondan bin kere razıyım. Allah'a şükrediyorum, böyle bir babanın evladı olduğum için." ifadelerini kullandı.
"KALE GİBİ BİR İNSANDI"
Çanakkale Valisi Hamza Erkal ise İbrahim Bodur'a Allah'tan rahmet diledi.
Memleketin, çok kıymetli bir insanı kaybettiğine dikkati çeken Erkal, sanayi duayeni Bodur'un bütün halkına, yaşadığı memleketine, Çan'a, İstanbul'a ve bütün memlekete hizmet ettiğini belirtti.
Erkal, Bodur'un herkese öncülük ettiğini ve bu yönüyle "dev bir insan" olduğunu anlatarak, "İsminde de 'kale' vardı, Çanakkale'ye yakışır bir şekilde. Kale gibi bir insandı. Bu memleketin kalesiydi. Hem sanayisiyle hem yaptıkları hayırlarıyla hem gönül insanı olmakla ve buradaki yaşayan herkese kucak açmakla kale gibi bir insandı. Bugün bu kale gibi insanı ahirete yolcu ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Kur'an-ı Kerim okunması ve helallik alınmasının ardından Bodur'un tabutu, Kaleseramik Fabrikaları Camisi'nin avlusuna getirildi. İbrahim Bodur'un naaşı, cenaze namazı kılındıktan sonra toprağa verilmek üzere Nevruz köyüne götürüldü.
Törene, İbrahim Bodur'un ailesi ve yakınlarının yanı sıra Balıkesir Valisi Mustafa Yaman, Malatya Valisi Süleyman Kamçı, Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, Bitlis Valisi Ahmet Çınar, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken, eski başbakanlardan Yıldırım Akbulut, eski bakanlardan Ali Coşkun ve Faruk Nafiz Özak, milletvekilleri, ilçe kaymakamları, belediye başkanları, şirket çalışanları, Kale Seramik bayi ve iş ortakları, Bodur ailesince yaptırılan okullarda eğitim gören öğrenciler ile çok sayıda vatandaş katıldı.
