Depreme Dayanıklı Ev Alırken Aranacak Özellikler
17 Ağustos Marmara Depreminin Üzerinden 8 Yıl Geçmesine Rağmen, Vatandaşların Ev Alırken Depreme Dayanıklılık Noktasında Yeterince Bilgili Olmadıkları Belirtiliyor. Uzmanlar, Depreme Dayanıklı Ev Almaları Konusunda Vatandaşları Uyarırken, İnsanların Otomobil Alırken Gösterdikleri İlgiyi Ev Alırken de Göstermeleri İsteniyor.
17 Ağustos Marmara depreminin üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen, vatandaşların ev alırken depreme dayanıklılık noktasında yeterince bilgili olmadıkları belirtiliyor. Uzmanlar, depreme dayanıklı ev almaları konusunda vatandaşları uyarırken, insanların otomobil alırken gösterdikleri ilgiyi ev alırken de göstermeleri isteniyor.
İnşaat Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Hasan Hazar, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Mersin'de olası bir depremde eski binaların yüzde 90'ının büyük zarar göreceğini ve ciddi can kayıpları yaşanabileceğini söyledi.
Marmara depreminde 17 bin 800 vatandaşın hayatını kaybettiğini hatırlatan Hazar, "Bu can kaybının arkasında bıraktığı yıkım ise 96 bin ağır hasarlı bina, 10 bin orta hasarlı bina ve 124 bin de az hasarlı bina. Bu yıkımın ana sebebi deprem değil, biz insanlar. İnsanlar doğayla barışık yaşamıyor, aksine doğayla sanki kavga edercesine ona karşı çıkıyor" dedi.
Deprem felaketleri ortadayken, depreme dayanıklı binalar yapılmadığına işaret eden Hazar, "Günümüzde hala ehil olmayan insanların yaptığı binalar bulunuyor. Bu binalar satın alınıyor ve bu binaların yapımı denetlenmiyor. Ülkemizde 4708 sayılı bir Yapı Denetim Yasası var ve bu yasa 19 pilot ilde uygulanıyor. Pilot geçici bir uygulama ancak, 5 senedir hala 19 ilde uygulanıyor" diye konuştu.
Mersin'de de Yapı Denetim Yasası'nın uygulanmadığını anımsatan Hazar, bunun yerine Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın koymuş olduğu teknik uygulamanın olduğunu ve inşaatların belediyeler tarafından denetlendiğini kaydetti.
Hasan Hazar, günümüzde teknolojinin gelişmesine rağmen, Mersin'in Mezitli beldesinde hala elle karılan betonlar döküldüğünü ve bunların 20 katlı binaların yapımında kullanıldığına dikkat çekerek, "Bina alırken binanın mutlaka kimlik kontrolü yapılmalı. Her binanın önünde yapının ruhsat bilgilerini içeren tabelası vardır. O tabelaya bakarak, projenin ruhsatlı olup olmadığına bakılması gerekir. İlgili belediyelerden, binada kullanılan malzemelerin uygun olup olmadığı sorgulanmalı. Deprem öldürmez fakat
binalar öldürür" şeklinde konuştu.
Ev alırken öncelikle inşaatlarda standartlara uygun malzeme kullanılıp kullanılmadığına, beton ve demir testleri yaptırılarak TSE belgeli demir kullanılması gerektiğinin altını çizen Hazar, projede çalışan insanların da deneyimli olması gerektiğini vurguladı.
Bataklık da dahil olmak üzere her türlü zemine bina yapılabileceğini dile getiren Hazar, "Bina yaparken temel sistemini seçmek çok önemli. Ayrıca çok katlı bina yapılacaksa, malzemenin kalitesine daha çok özen gösterilmeli. Malzeme kaliteli olduktan sonra istenildiği kadar yüksek katlı bina yapılabilir" ifadelerini kullandı.
Hazar, Mersin'de muhtemel bir deprem olursa büyük facia yaşanacağının altını çizerek, şunları kaydetti:
"Denetim eksikliğinin olduğu beldeler ve belediyeler varken, Mersin'de olası bir depremde çok canımız yanar. Özellikle 1970'li yıllarda yapılan binalar, deniz kumu ve çakıldan yapılmış. O binaların acil olarak onarılması gerekir. Ayrıca, belediyeler tarafından Mersin'deki binaların envanteri çıkarılmalı. Yıkılacak ve onarılacak binalar için acilen gereken yapılmalı. Olası bir depremde 1970'li yıllarda yapılan binaların yüzde 90'ı büyük hasar görür ve büyük can kayıpları yaşanabilir. Bu konuda
belediyelere de büyük bir sorumluluk düşüyor."
(ÖT-MT-MEF-Y)