TÜM KATEGORİLER
Avusturya-Rusya Arasındaki Casusluk Konusu
Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen, Avusturyalı subayın uzun yıllar boyunca Rusya adına casusluk yaptığı iddialarına ilişkin, bu konunun iki ülke arasındaki ilişkileri uzun vadede olumsuz etkilemeyeceğini belirtti.
Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen, Avusturyalı subayın uzun yıllar boyunca Rusya adına casusluk yaptığı iddialarına ilişkin, bu konunun iki ülke arasındaki ilişkileri uzun vadede olumsuz etkilemeyeceğini belirtti.
Devlet Televizyonu ORF'ye konuşan Van der Bellen, Rusya ve Avusturya arasında gerginliğe neden olan casusluk olayına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Van der Bellen, casusluğun kabul edilmez olduğunu yineleyerek dünya genelinde birçok gizli servisin bilgiye ulaşmak için benzer yollar kullandığını, yasal olmayan yollara başvurduğunu söyledi.
1990'lı yıllardan itibaren 2018'e kadar Rusya'ya casusluk yaptığı iddiasıyla gözaltına alınan şahsa yönelik devam eden hukuki sürecin bu hafta sonuçlanacağını tahmin ettiğini belirten Van der Bellen, mahkemenin yapacağı açıklamayla gerçeklerin ortaya çıkacağını ifade etti.
Van der Bellen, casusluk iddialarının iki ülke ilişkilerine olan yansımasına da değinerek "Bu konu bizim Rusya ile ilişkilerimizi uzun vadede ciddi şekilde bozmayacaktır." şeklinde konuştu.
Casusluk iddiası
Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz ve Savunma Bakanı Mario Kunasek, geçen hafta düzenledikleri ortak basın toplantısında, Avusturya ordusunda albay rütbesindeki bir subayın uzun yıllar Rusya'ya casusluk yaptığına ilişkin şüphelerin bulunduğunu, 5 yıl önce emekli olan şahsın sorgulandığını açıklamışlardı.
Kurz, casusluğun kabul edilemeyeceğini vurgulamış, bu durumun Rusya-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerini iyileştirmeyeceğini söylemişti. Bu gelişme üzerine Rusya'nın Viyana'daki maslahatgüzarı Dışişleri Bakanlığına çağrılmış, Dışişleri Bakanı Karin Kneissl Rusya'ya yapacağı ziyareti iptal etmişti.
Casusluk iddialarına tepki gösteren Rusya, Avusturya'nın Rusya ile doğrudan temas kurmak yerine basın yoluyla sansasyonel bilgiler sağlamaya çalıştığını, kanıt olmaksızın şüphelere dayanarak bir tutum sergilenmesinin iki ülke arasındaki ilişkileri karmaşıklaştıracağın belirtmişti.
