Ankara: TBMM Genel Kurulu

TBMM Genel Kurulu'nda gündeme gelen YİMPAŞ soruşturması konusu AK Parti ile CHP'li milletvekilleri arasında sert tartışmalara sebep oldu.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, YİMPAŞ'ta halkla holding arasında özel bir ticari ve hukuki işlem olduğunu, SPK'nın 78 şirket hakkında 137 suç duyurusunda bulunduğunu ve bunun hukuk içinde çözülebileceğini söyledi. Savcı ve hakimlere, Başbakan da dahil kimsenin talimat veremeyeceğini kaydeden Şahin, Türkiye Cumhuriyeti savcı ve hakimlerinin kimseden talimat da almayacağını ifade ederek, CHP'nin politika amacıyla bunu AK Parti ve hükümet üzerine yıkmaya çalıştığını belirtti.

TBMM Genel Kurulu, çalışmalarına saat 14.00'te TBMM Başkanvekili Sadık Yakut başkanlığında başladı. CHP İstanbul Milletvekili Bihlul Tamaylıgil, gündem dışı bir konuşma yaparak YİMPAŞ soruşturması ile ilgili gazete manşetlerini gündeme taşıdı. Daha sonra söz alarak, sözlerine, "Bu paraların usulüne uygun, Türkiye'deki yasalara uygun toplanmadığı gerçeğinin altını çizmek istiyorum" diye başlayan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, "Bu şirketlerin faaliyetleri ve toplanan paralar bizim hükümetimiz döneminde gerçekleşmemiştir. Bizim hükümetimizden önce bir takım holdingler, bir takım firmalar yurt dışında kanuna uygun olmayan bir şekilde halkan para toplamışlardır. Ne holdinglerle, ne holdinglerin faaliyetiyle ilişkim olmamıştır, bakanlar kurulundan herhangi bir arkadaşımın da ilişkisi yoktur" ifadelerini kullandı.

"Peki ne olmuş bu paralar toplanmış da?" diye soran Bakan Şahin, "Vatandaşlarımıza karlar ödenmemeye başlayınca, bu firmalar, holdingler açmazla karşı karşıya kalmıştır. SPK, bu işlemlerin usulsüzlüğü üzerine Cumhuriyet savcılıklarına 78 şirket hakkında 137 ayrı suç duyurusunda bulunmuştur. Cumhuriyet savcılıkları SPK Kanunu'na göre ve ilgili mevzuata göre vatandaşları mağdur eden şirketlerle ilgili soruşturma açmışlar. Bunlar davaya dönüşmüş. Bir kısmı af nedeniyle düşmüş. Bir kısmı devam etmekte. Sorun özel hukuk ilişkisi. Özel ticari ilişki vardır ortada. Bunun ne geçmişteki hükümetlerle, ne devletle bir ilişkisi yoktur. Bu şirketler, holdignler vatandaşlara vaat ettiklerini, o yüksek karları ödemiş olsalardı sorun olacak mıydı? 'Biz bundan yüksek kar alıyoruz, bir kısmını da devlete verelim' diyecekler miydi?" diye sordu. CHP'li Tamaylıgil'in 'Hükümet olaya el koysun' şeklindeki sözlerine Şahin, "Yargıya intikal etmiş. Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) suç duyurusunda bulunduğu 17 dosya YİMPAŞ Holdingle ilgilidir. 17 tane suç duyurusu. Bunların bir kısmıyla ilgili dava açılmış. Diyor ki, 'bu kişiyi niye tutuklamıyorsunuz?' İçinizde o kadar hukukçu arkadaşımız var. Tutuklamayı bakanlar mı yapar, hükümetler mi yapar? Bağımsız yargı kurulları yapar?" diye konuştu.

"CENAZEDE BEN DE VARDIM"

AK Parti Yozgat Milletvekili İlyas Aslan'ın cenaze töreninde kendisinin de olduğunu belirten Bakan Şahin, Adalet Bakanı Çiçek'in YİMPAŞ Holding Yönetim Kurulu Başkanı ile aynı safta olması eleştirilerine, "Onun cenazesi nedeniyle Yozgat'a gitmiş. Sorgun'da cenaze törenine ben de katıldım. Sizler de birçok cenaze törenine katılıyorsunuz. Safınızdaki insanları seçme özgürlüğünüz var mı? 'Benim safımda cenaze namazımda şunu istemiyorum' deme şansı var mı?" diye sordu. "Bunun sorumlusu niye biz olalım. Bunun sorumluluğunu niye bize yüklüyorsunuz. Şu anda davası devam ediyor. Hakkında başka iddialar, başka dosyalar varsa, yargı gerekeni yapacaktır, yapmalıdır. Daha önce de, bugün de, hiçbir Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin ilişkisi yoktur. Bu ilişkiyi kurmaya çalışan arkadaşlarımız politika yapmaktadırlar. Ortada bir sorun vardır. Bu sorun Türkiye'de yürürlükte bulunan başta ticaret kanunu olmak üzere mevzuat çerçevesi içinde çözülmelidir" ifadelerini kullandı.

"PARALARI DEVLET ÖDEMEYECEK"

Bakan Şahin, buradan mağdur olan vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesinin diğer vatandaşlara haksızlık olacağını söyleyerek, "Devlet olarak, hükümet olarak bu mağduriyetlerini giderin, hazineden bunların parasını ödeyin. Bunu mu söylüyorsunuz?" dedi. Bunun üzerine CHP sıralarından sert eleştiriler ve 'Ödeyin' sesleri yükseldi. TBMM Başkanvekili Yakut, ortamın daha fazla gerilmemesi için milletvekillerini uyardı. Bakan Şahin de bunun üzerine sözlerini şöyle sürdürdü:

"Niye ödeyeceğiz? Bu alanla ilgili, hisse senedi yoluyla vatandaşlardan para toplamada bir eksiklik varsa ki vardır. SPK Kanunu'nda değişiklik yapılmak kaydıyla yasal tedbirler alınmalıdır. Bu konuyla ilgili bana bilgi veren Abdüllatif Şener Bey, bir yasa tasarısı hazırlandığını, SPK Kanunu'nda değişiklik öngören yasa tasarısını meclise sevk etmeyi düşündüklerini söyledi. Bundan sonra bu tür olayları önleyecek bir düzenlemedir. Geçmişe dönük özel bir hukuk ilişkisinden doğan ilişkiyi üstleneceğiz. Yeniden bu vatandaşların mağduriyetini gidereceğiz. Vatandaşlardan aldığımız vergilerle oluşan bütçenin bir kısmını diğer vatandaşlara vereceğiz. Devlet bu ilişkide herhangi bir garantide bulunmuş değildir. Bankada mevduat güvencesi vardır. Milletimiz bunu izliyor. Burayı bir kahvehaneye dönüştürsünler. CHP'den konuşan bir arkadaşımıza müdahale edildi mi? Bu kalite farkıdır. Bir kişi konuşurken TBMM Başkanı bir arkadaşımıza şu parlamentoda bulunan bir milletvekiline, bakan da olabilir söz verdiğinde, diğer arkadaşlarımızın işine gelmese de dinler. Çiğ süt emmedik ki karnımız ağrısın. CHP'nin amacı bu mağdur olan arkadaşlarımızın sorunlarını çözmek değil. Bu durumda, AK Parti'yi iktidar partisini nasıl yıpratırız. Amacınız bu. Yerinizden ne kadar bağırırsanız bağırın, ne kadar laf atarsanız atın, bunların hiç birisini dinlemiyorum. Bir kulağımdan giriyor, bir kulağımdan çıkıyor. Ortada özel hukuk... Bir insanı dahi dolandıran bir kişi varsa onun yakasına yapışacak cezayı vereceknış. Diyor ki, 'bu kişiyi de hukuk devletidir. Yargı organlarıdır. SPK görevini yapmıştır. 137 dosyayı savcılara göndermiştir. Adalet Bakanı ne savcıya, ne hakime talimat vermez. Sayın Cemil Çiçek de hiçbir savcıya şöyle yapın talimatı vermemiştir. Böylesine önemli bir makama bühtanda bulunuyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti hakimleri, savcıları kimseden talimat almaz. CHP'nin Ana muhalefet partisinin mağdur olmuş vatandaşlarımızın sorunlarının çözümüne yardımcı olacak öneriler getireceği yerde onun üzerinden acaba iktidar partisini nasıl yıpratabiliriz oyununun telaşı var. Konu yargıya intikal etmiştir. Yargı suç işleyenler varsa cezasını verecektir. Cezası verilecekse verilecektir. Bunu ne ben yapabiliriz ne Abdüllatif Şener yapabilir ne Başbakan, Ne de Cemil Çiçek yapabilir. Bunu siyasi iktidarla ilişkilendirmenin hiçbir anlamı yoktur".

Haberler