Mardin'de Evinde Ölü Bulunan Kaya Ailesine İlişkin Basın Açıklaması Yapıldı
Mardin'in Kızıltepe ilçesinde Kaya ailesinin evlerinde öldürülmesiyle ilgili soruşturmada 4 kişi tutuklu bulunuyor. Avukatlar, bu olayın bireysel değil toplumsal bir sorun olduğunu vurgulayarak, silahlanma ve şiddet konularında önleyici politikalar geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.
(MARDİN) - Mardin'in Kızıltepe ilçesinde 25 Kasım'da Mehmet Kaya, Berna Kaya ve 5 yaşındaki kızları Samyeli'nin evlerinde öldürülmesine ilişkin soruşturma kapsamında halen 4 kişi tutuklu bulunuyor. Kaya ailesinin yakınlarının avukatı Seher Acar, dosyada gizlilik kararı bulunduğunu bildirerek, "Bu olay sadece bireysel bir vaka değil, toplumun tamamını hedef alan bir olgudur" dedi.
Mardin Barosu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Mardin Şubesi, Kadın Hakları Merkezi temsilcileri tarafından Kaya ailesi cinayeti soruşturmasına ilişkin basına bilgi verildi. Mardin Barosu'ndaki toplantıda Mehmet Kaya'nın kardeşi Sadık Kaya da hazır bulundu.
Mağdur Kaya ailesinin avukatı Seher Acar, soruşturma aşamasındaki dosyada gizlilik kararı bulunduğunu bildirerek, şunları söyledi:
"Bir anne, bir baba ve 5 yaşındaki bir çocuğun, insanların kendini en güvende hissettiği yerde, yani evlerinde öldürülmesiyle karşı karşıyayız. Bu olay sadece bireysel bir vaka değil, toplumun tamamını hedef alan bir olgudur. Bireysel silahlanmanın şiddeti ne kadar kolaylaştırdığını ve ölümcül hale getirdiğini bu dosyada açıkça görüyoruz. Bireysel silahlanmaya bir güvenlik meselesi değil, doğrudan yaşam hakkı meselesi olarak bakılması gerektiğini vurguluyoruz. Şiddetin artık bir araç haline geldiğini görüyoruz. Bu olayın salt bireysel bir olay ya da yalnızca bir ceza dosyası olarak görülmesi tehlikeyi artırmaktadır. Önleyici ve bütüncül politikalarla şiddete yaklaşılması gerektiğini ve herkesin sorumluluk alması gerektiğini ifade ediyoruz."
Avukat Nurullah Öner de soruşturma makamı ve kollukla birlikte delillerin toplanması için çalıştıklarını belirterek, Mardin Barosu'nun da süreci titizlikle takip ettiğini söyledi.
"Silaha erişimin şiddeti artırdığı açık"
Dosyadaki gizlilik kararı nedeniyle her şeyi paylaşamadıklarını ifade eden Öner, olayla ilgili 4 tutuklu bulunduğunu hatırlattı.
Öner, "Katil şüphesiyle tutuklu bulunan komşu mevcut. Toplumun tüm değerlerini altüst eden bir olay. Komşuluk ilişkilerinin yarattığı güven kullanılarak bir ailenin yok edilmesi söz konusu. Sosyal medyada aileyi ve toplumu rencide eden paylaşımlar yapıldı. Resmi açıklamalar dışında paylaşım yapılmaması konusunda hassasiyet bekliyoruz. Silaha erişimin şiddeti artırdığı açık. Son dönemde ceza kanunundaki değişikliklerin caydırıcılığı artırmasını umuyoruz ancak devletin çok daha ciddi adımlar atması gerekiyor" diye konuştu.
ÖHD Mardin Şubesi Başkanı Berivan Orhan ise "dosyada toplumsal çürümenin ve yozlaşmanın dışa vurumunun söz konusu olduğunu" söyleyerek, "Komşusu tarafından yok edilen bir aile var. En güvende hissedilen yerde, evin içinde öldürüldüler" dedi.
Kadın Hakları Merkezi adına konuşan avukat Başak Ayyıldız da, dosyadaki gizlilik kararının adaletin sağlıklı biçimde ortaya çıkması için alındığını belirterek, "Edinilen bilgilere göre, silahın teminine ilişkin soruşturmada bir kişi 6136 sayılı kanun kapsamında tutuklanmıştır. Bu dosya ana dosyadan tefrik edilmiştir. Şüphelinin bir silah temin ettiğini beyan etmesine rağmen iki silah ele geçirilmiştir. Bunlardan biri 6136 sayılı kanun kapsamındadır, diğeri ateşli silah fişeği kullanmaya elverişli değildir" bilgisini verdi.
Mardin Baro Başkanı Ahmet Duyan da Kaya ailesinin yakınlarına başsağlığı dileyerek, baronun tüm birimleriyle Kaya ailesinin yanında olduğunu söyledi.
"Aile olarak büyük bir vahşet yaşadık"
Maktullerden Mehmet Kaya'nın ağabeyi Sadık Kaya ise şunları kaydetti:
"Bu yalnızlığımızda yanımızda olduğunuz için teşekkür ediyorum. Aile olarak büyük bir vahşet yaşadık. Bu acıları kimsenin yaşamasını istemiyoruz. Ülkenin temel taşı ailedir. Aile bozulursa toplum bozulur. Gençler uyuşturucu, kumar ve sanal bataklıklarda kayboluyor. Kaybedince anlıyoruz. Bu acıyı sadece biz yaşamadık. Ölenin ailesi de, öldürenin ailesi de perişan oldu. Empati kurmamız gerekiyor. Kardeşim ve eşi üniversite mezunu, bilinçli insanlardı. Ama maalesef onları çocuklarıyla birlikte kaybettik. Acımız çok."










