Haberler

Carl Gustav Jung Bakış Açısıyla Gerçek Lider Kimdir?

Doç. Dr. Sevgi Kavut

Doç. Dr. Sevgi Kavut

Akademisyen-İletişim Uzmanı / Kocaeli Üniversitesi
08.05.2024 12:11

Bir ülkenin, bir ulusun, toplumun, kurumun, ulusal veya uluslararası organizasyonların ilerlemesinde geleceği öngörebilen, vizyon sahibi, başarılı, gerçek bir liderin varlığı kritik önem teşkil etmektedir. Gerçek bir lider kimdir, hangi özelliklere sahiptir veya hangi kişilik özelliklerine sahip olmalıdır gibi birçok soru toplumda merak uyandırıyor. Gerçek bir liderin nasıl olması gerektiğine ilişkin çok farklı görüşler bulunuyor. Bu görüşler arasında en dikkat çekici olanlardan biri psikoloji biliminin ve özellikle kişilik psikolojisinin öncü isimlerinden psikiyatrist Carl Gustav Jung'un "The true leader is always led-Gerçek bir lider daima yönetilir" sözüdür. İlk etapta bakıldığında bir liderin sahip olması gereken temel nitelikler açısından birbiriyle çelişen bir yapı arz ettiği düşünülse de Jung burada gerçek bir liderin karar alırken, herhangi bir eylemde bulunurken, bir planı veya projeyi hayata geçirirken kim ve ne tarafından yönetilmesi gerektiğini açıklar ve aynı zamanda sadece kendi kişisel görüş ve düşüncelerine göre değil çalışanlarının ve astlarının duygularına, kararlarına, görüşlerine, düşüncelerine, isteklerine, taleplerine ve yönlendirmelerine açık ve sağduyulu bir lider olması gerekliliğini vurgular. Başka bir deyişle, demokratik bir lider olmanın önemini vurgulayan Jung, gerçek bir liderin içsel bir vizyona sahip olduğunu hatırlatır.

Analitik psikoloji kuramının öncüsü olan Jung, görüşlerini en önemli kavramlarından biri olan kolektif bilinçdışına dayalı olarak açıklar. Jung, bireyi anlamak için kişilerin bilinç alanında vermiş olduğu kararlar kadar kolektif bilinçdışının da incelenmesi gerektiği üzerinde durmuştur. Kolektif bilinçdışı, nesilden nesile aktarılan, kişilerin atalarından miras kalan geçmiş deneyimleri, içsel korkuları, kalıtımsal davranış kalıpları ve kültürel bilgi birikimlerini açıklar. Jung, gerçek bir liderin hangi özelliklere sahip olması, kim tarafından, neile veya neden yönetilmesi gerektiğini kolektif bilinçdışı kavramı üzerinden ifade eder. Jung'un gerçek bir lider yönetilir ifadesi kim veya ne tarafından yönetildiğine dair başka bir soruyu akla getiriyor. Bu noktada, Jung, bir liderin sembolik bir değer ifade eden ve itici bir güç oluşturan içsel korkuları, başarma arzusu, azmi, hırsı tarafından yönetilmesini açıklar. Jung'a göre bir lider, bu özelliklere sahip olursa ve başarma arzusu, tutkusu, mücadelesi, azmi ile yönetilirse bir kurum, ulus, toplum kriz anlarını yaşadığında, zor ve kötü dönemlerden geçtiğinde lider takımına, kurumuna veya toplumuna rehberlik edebilir. Bunun yanında, kurumun veya toplumun ayakta kalması, varlığını sürdürebilmesi, her geçen gün kendisini daha fazla geliştirmesi ve ilerlemesi için sosyal olarak daha iyi olarak kabul edilen bu özelliklere sahip olması halinde takım içerisinde veya kurum içerisinde daha paylaşımcı, demokratik, işbirlikçi bir ortam ve kurum iklimi oluşturulmasına katkı sağlayabilir.

Geçmişten bugüne büyük başarılara imza atmış, tarihe adını yazdırmış olan gerçek liderlerin ortaya çıkış hikâyelerine bakıldığında kriz anlarının, olağanüstü hal dönemlerinin bu liderlerin gelişimini sağladığı görülüyor. Dolayısıyla savaşlar, deprem, kasırga, sel, yangın, iç çatışma gibi olağanüstü hal dönemleri gerçek liderlerin ortaya çıkışına zemin hazırlıyor. Bu dönemlerde her zamankinden çok daha fazla ileriyi öngören, vizyoner, başarma tutkusu ve iç motivasyonu yüksek, zeki ve mücadeleci liderlere ihtiyaç var. Gerçek bir lideri diğerlerinden ayıran en önemli unsurlardan biri bireysel inisiyatif alabilmesi ve olaylara sadece içeriden bir bakış açısıyla değil dışarıdan bir gözle de gözlemleyebilmesi, bugünü olduğu kadar yarını da düşünerek hareket edebilmesidir.

Tarihi başarılarla dolu bir toplum olarak kendi geçmiş deneyimlerimizden, olağanüstü gelişmelerimizden örnekleri de verebiliriz. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, 1915'te Çanakkale'de "Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum" emrini vermeseydi savaş nasıl ilerlerdi, bu emir savaşın seyrini nasıl değiştirdi, bu birlik kahraman birlik olarak tanımlanabilir miydi, Türkiye Cumhuriyeti kurulabilir miydi veya şu anki halini alır mıydı gibi pek çok soruyu da düşünmek gerekiyor. Bu emir;gerçek bir liderin kendine, ulusuna, gücüne, toplumunun birlik ve bütünlüğüne olan inancını, azmini ve mücadelesini gösteriyor. Ancak gerçek bir lider en imkânsız olduğu düşünülen, olanakların ve gücün tükendiği, pes etmeye yaklaşılan bir anda toplumunu ayağa kaldırabilir, toplumunu, astlarını, çalışanlarını, takımını, takım arkadaşlarını motive edip yüreklendirebilir.

Jung'un "Gerçek bir lider, daima yönetilir" sözüyle anlatmak istediği gerçek bir liderin karar alırken iç motivasyonu, inancı, mücadelesi, azmi ve başarma tutkusu ile yönetilmesidir. Burada yönetilmek ile ifade edilen diğer bireylerin sözü ile hareket etmesi, kendi kişisel kararlarını alamaması değildir. Gerçek bir lider, diğerlerinin görüşlerine de kendi kişisel görüşleri kadar önem verir. İyi bir dinleyici, empati becerisi yüksek bir kişidir. Ancak liderler, son kararlarını diğerlerinin görüşlerini alsa da bireysel öngörüleri, iç sesi ve vizyonu ile değerlendirip kendisi verir.

Başarı için sadece zeka, karakteristik ve fiziksel özellikler gibi bileşenler yeterli değildir. Başarı bir bütündür. Hayatta başarılı olmak için birçok karakteristik özelliğe ve yetiye sahip olmasına rağmen kaybeden kişilere baktığımızda onları engelleyen içsel korkularını, endişelerini, geçmiş deneyimlerini görebiliriz. Jung bu durumu kolektif bilinçdışı ile açıklar. Jung'a göre her birimiz karanlığı deneyimlemesek de karanlıktan korkarız. Çünkü atalarımız deneyimledi. Bu nedenle gerçek bir lider, öncelikle korkularının üstüne gidebilmeli, sağlam bir iradeye ve psikolojiye sahip olmalıdır. Rakibini alt etmek isteyen bireyler, takımlar, kurumlar, toplumlar fiziksel yollarla bunu başaramayacağını anladığında manipülasyona ve yıldırmaya başvurur. Bu nedenle başarı; sağlam bir irade, inanç, sabır, mücadele ve psikolojik dayanıklılık gerektirir. Yıldırmalara, manipülasyonlara, engellemelere rağmen her gün yeniden aynı istekle, azimle ve tutkuyla ancak Jung'un da ifade ettiği gibi bu özelliklerle içsel olarak yönetilen gerçek bir lider başarılı olabilir. Gerçek bir lider, güçlü bir başarma arzusuna ve merak duygusuna sahiptir. Bu merakının, ilgisinin, başarma arzusunun peşinden giderek diğerleri için imkânsız görünen birçok yeni buluşun, yeniliğin ortaya çıkmasına öncülük edebilir. Thomas Edison'un 999 denemeden sonra bininci denemede ampulü bulması ve bu süreci bin aşamalı bir süreç olarak tanımlaması bu duruma örnek verilebilir. Dolayısıyla gerçek bir lider, içsel başarı kaynakları ile (hırs, azim, mücadele, tutku, inanç, umut, sabır, hedefler, hayaller) yönetilir.

title