Uzun zamandır kamuoyunun gündemini meşgul eden iki önemli başlık var: Kabine değişikliği ve Valiler Kararnamesi. Ankara kulisleri kadar sosyal medya mecraları da bu iki konu etrafında adeta bir söylenti ve beklenti fırtınasına teslim olmuş durumda. Özellikle kendisini hükümete yakın gösteren bazı gazeteciler ve yorumcular, neredeyse her gün yeni bir "liste" paylaşarak kamuoyunu yönlendirmeye çalışıyor. Bu listelerin ortak özelliği ise çoğu zaman gerçekle hiçbir bağının olmaması.
Sosyal medyada paylaşılan bu iddialara göre, güya Valiler Kararnamesi on gün önce çıkmalıydı. Hatta bazı isimler, "kararname hazır, imzada" söylemini defalarca dillendirdi. Ancak Türkiye'de devlet geleneğini, karar alma mekanizmalarını ve özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yönetim tarzını az çok bilen herkes şunu çok iyi bilir: Bu süreçler hiçbir zaman sosyal medya dedikodularıyla, kulis fısıltılarıyla veya birtakım çevrelerin beklentileriyle şekillenmez.
Beklenti, Hesap ve Balon Listeler
Elbette herkesin bir beklentisi vardır; hatta çoğu zaman bu beklentinin arkasında bir hesap da yatar. Yıllardır gördüğümüz tablo tam olarak budur. Valiler Kararnamesi yaklaşınca ya da Kabine değişikliği konuşulmaya başlanınca, bir anda ortalık "balon listelerle" dolar. Bu listelerde kimlerin gideceği, kimlerin geleceği, hangi ilin valisinin merkeze çekileceği, hangi ismin terfi alacağı uzun uzun yazılır. Sonra kararname çıkar ve çoğu zaman bu listelerin tam tersi olur.
Yirmi yılı aşkın süredir edindiğim tecrübe bana şunu net bir şekilde gösterdi: İster kabine değişiklikleri olsun ister valiler kararnamesi ya da üst düzey bürokratik atamalar… Bu süreçlerde sonucu önceden bilen kişi sayısı son derece sınırlıdır. Hatta çoğu zaman tek bir isim vardır: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın masasındaki listeyi, nihai kararı, stratejik değerlendirmeleri yalnızca kendisi bilir. Ve yine tecrübeyle sabittir ki, Erdoğan aldığı kararlarla yüzde 99 oranında kamuoyunu, kulisleri ve "her şeyi bildiğini" iddia edenleri ters köşe yapmıştır. Beklenenin tam tersini yapmış, ezberleri bozmuş, alışılmış kalıpları yıkmıştır.
Devlet Aklı ve Liderlik Tarzı
Burada gözden kaçırılmaması gereken çok önemli bir nokta var: Türkiye'de devlet yönetimi, özellikle de üst düzey atamalar, anlık tepkilerle ya da günlük siyasi hesaplarla yapılmaz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, liderlik tarzı gereği hem sahadan gelen raporları hem güvenlik bürokrasisinin değerlendirmelerini hem de toplumsal yansımaları çok yönlü bir şekilde ele alır.
Bu nedenle, sosyal medyada paylaşılan "kesin bilgi" içerikli listelerin büyük bir kısmı daha paylaşılırken hükmünü yitirir. Çünkü o listeler çoğu zaman ya temenniden ibarettir ya da belli çevrelerin yönlendirme çabasının ürünüdür.
Kayseri Üzerinden Yapılan Tartışmalar
Valiler Kararnamesi ile ilgili tartışmaların Kayseri ayağına geldiğimizde ise karşımıza dikkat çekici bir tablo çıkıyor. Son günlerde özellikle Kayseri Valisi Gökmen Çiçek'in merkeze çekileceğine dair paylaşımlar yapılıyor. Bu iddialar da diğerleri gibi sosyal medyada dolaşıma sokulmuş durumda.
Ancak burada durup biraz düşünmek gerekiyor. Gökmen Çiçek, Kayseri için sıradan bir vali değildir. Kayseri, onun ikinci valilik yaptığı şehirdir. Daha önce Afyonkarahisar Valisi olarak görev yapan Çiçek, orada adeta efsaneleşmiş bir isimdir. Afyonkarahisarlılar hâlâ onu büyük bir muhabbetle, güçlü bir hafızayla anar.
Afyonkarahisar'dan Kayseri'ye Uzanan Başarı Hikâyesi
Afyonkarahisar'daki görev süresinde halkla kurduğu güçlü bağ, sosyal projelere verdiği önem, güvenlikten sosyal hayata kadar birçok alanda ortaya koyduğu performans, Gökmen Çiçek'i farklı bir noktaya taşımıştır. Bu başarı grafiği Kayseri'de de artarak devam etmiştir.
Kayseri'ye geldikten sonra da birçok alanda somut ve gözle görülür başarılara imza atmıştır. Uyuşturucuyla mücadelede ortaya konulan kararlı duruş, gençleri sporla ve sosyal faaliyetlerle buluşturan ERVA Spor Okulları, kadın kooperatiflerine verilen destek, dezavantajlı gruplara yönelik projeler… Tüm bunlar, masa başında değil sahada üretilmiş hizmetlerdir.
Deprem Sürecindeki Rolü
Özellikle asrın felaketi olarak nitelendirilen büyük deprem sürecinde, Gökmen Çiçek'in koordinatör vali olarak deprem bölgesinde yaptıkları herkesin malumudur. Kriz anlarında sergilenen liderlik, koordinasyon becerisi ve insani yaklaşım, bir yöneticinin gerçek kapasitesini ortaya koyar. Gökmen Çiçek, bu zorlu süreçte devletin güler yüzünü ve şefkatli elini sahaya yansıtan isimlerden biri olmuştur.
Provokasyonlara Karşı Duruş
Kayseri'de geçmiş yıllarda göçmenler üzerinden ciddi bir provokasyon girişimi yaşanmak istendi. Suriyeliler üzerinden toplumun hassas damarlarına basılarak olaylar çıkarılmak istendi. İşte tam da bu noktada, Gökmen Çiçek canını hiçe sayarak sahaya indi. Olayların büyümesini engelledi, toplumsal bir krizin önüne geçti ve meseleyi sağduyu ile yönetti.
Bugün geriye dönüp bakıldığında, o gün atılan doğru adımlar sayesinde Kayseri büyük bir toplumsal travmadan korunmuş oldu. Bu da bir valinin sadece idari değil, aynı zamanda sosyolojik ve psikolojik okumalar yapabilme yeteneğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.
Halkın Gözündeki Yeri
Bugün Kayseri'de yaşlısından gencine, kadından çocuğuna kadar kime sorsanız, Vali Gökmen Çiçek'ten övgüyle bahsedildiğini görürsünüz. Bu, makamın değil, icraatın ve samimiyetin kazandırdığı bir sevgidir. Devlet ile millet arasındaki bağı güçlendiren yöneticiler, her zaman halkın gönlünde ayrı bir yere sahip olur.
"Götüren" Değil, "Taşıyan" Bir İsim
Gökmen Çiçek bugünlere kulislerle, dayatmalarla ya da birilerinin desteğiyle gelmemiştir. Başarısıyla, emeğiyle ve bileğinin gücüyle gelmiştir. Bundan sonra bir göreve gidecekse de yine aynı şekilde gidecektir. Devlet geleneği de bunu gerektirir.
Kulis Mesajları ve Gerçekler
Son dönemde dikkat çeken bir başka husus da, etkisi neredeyse bir hizmetlinin atamasına dahi yetmeyecek bazı isimlerin, Gökmen Çiçek'in Kayseri'den gitmemesi için birileriyle görüştükleri ya da böyle ima ettikleri yönündeki paylaşımlardır. Bu tür söylemler, hem devlet ciddiyetiyle hem de akılla bağdaşmamaktadır.
Buradan açık ve net bir mesaj vermek gerekiyor: Valilerin, üst düzey bürokratların kaderi sosyal medya paylaşımlarıyla, kulis dedikodularıyla ya da etkisiz isimlerin yönlendirmeleriyle belirlenmez. Başarı varsa, duruş varsa, sahada karşılığı olan bir yönetim anlayışı varsa, bu zaten takdir görür.
Son Söz Yerine
Kabine değişikliği ve Valiler Kararnamesi elbette bir gün açıklanacaktır. Kim gider, kim kalır, kim hangi göreve gelir; bunların hepsi devlet aklının ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın takdiridir. Ancak şurası unutulmamalıdır ki, gerçek başarıyı zaman yazar, sahada ortaya konulan emek belirler.
Gökmen Çiçek örneği de bize şunu gösteriyor: Sessiz ama derin bir çalışma, samimi bir duruş ve milletle kurulan güçlü bağ, en sağlam referanstır. Gün ola, harman ola.
