Soma'daki Maden Faciası Davası

Soma'daki maden faciasına ilişkin davada, kurtulanların dinlenmesine devam edildi.

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın 30'uncu oturumunda tanık olarak ifade veren Murat Demircan, yaklaşık 5 yıllık maden işçisi olduğunu, madende şalterci olarak görev yaptığını belirtti.

Olay günü saat 15.00 civarında elektriklerin kesildiğini, 3. kömür nakil bandının durduğunu aktaran Demircan, "elektrik birazdan gelir" düşüncesiyle bir süre bandın başından ayrılmadığını kaydetti. Demircan, bu sırada bazı amirlerinin yer üstünden aşağıya doğru hızlı adımlarla indiğini belirterek, 15-20 dakika sonra da bulunduğu yere biri dumandan etkilenmiş 3 işçinin geldiğini, "çıkın" denildiğini anlattı.

Bandın o gün olay öncesinde birkaç kere durduğunu ancak o durmaların amirlere kızan işçilerin bandın hareketini kesen anahtarı çekmesinden kaynaklandığını tahmin ettiğini dile getiren Demircan, "Bant tehlike anında ya da dinamit atımı sırasında durdurulur, onun dışında durdurulmaz. Amirlere kızıp da kömür çıkmasın diye bandın anahtarını çekenler oluyordu. Hainler oluyordu. Ben görmedim, duydum. O gün patlama sesi duymadım. Gaz maskem bakım için benden hiç alınmadı" ifadelerini kullandı.

-"İş güvenliği ve emniyetin ikinci plana atıldığını"

Tanık Abdülhakim Bilen de madenciliğe 2009 yılında başladığını, elektrikçi olarak görev yaptığını anlattı. Facianın gerçekleştiği gün U3 bölgesinde bulunduğunu belirten Bilen, şunları söyledi:

"Saat 15.03'te elektrik kesildi. Elektrikçi olduğumuz için kesinti saati bizim için önemlidir. Elektrik kesilince hemen oradaki birine saati sordum, ondan 15.03'ten eminim. Trafoya doğru yöneldim. Dumanı gördüm. Vardiya amirlerine, izlemeye haber verdim. Teknik müdür İsmail Adalı geldikten sonra dumanın olduğu bölgeye doğru bir adım girdi. Bir pet şişe çıkardı, 'yangın bu' dedi. A, H ve S panolarını sordu. Ağladığını gördüm. Bölgeye bir süre su tutuldu. Sonra fanlar ters çevrilecek dendi, topluca çıktık."

Bilen, bir patlama sesi duymadığını kaydederek, A ve H panolarındaki telefonların elektrik kesildiğinde devre dışı kaldığını, onlar çalışsa o panolardaki işçilerle iletişim kurma imkanının olabileceğini savundu.

Son zamanlarda kömür üretiminin artması amacıyla iş güvenliği ve emniyetin ikinci plana atıldığını iddia eden Bilen, bazı insan nakil bantlarının kömür nakil bandına çevrildiğini, normalde insan taşınırken bantların hızının düşürülmesine rağmen, zaman kaybı olmaması için bantların hızı düşürülmeden insan taşındığını öne sürdü.

Bilen, müfettişlerin geleceğini 15-20 gün önceden bildiklerini savunarak, "Gidecekleri güzergahlar belliydi. Oralara yangına dayanıklı telefonlar takılırdı, değiştirilemeyen ev tipi telefonlar ise kamufle edilirdi. Ocakta kullanılan kablo ve telefonlar yangına dayanıklı değildi. Taşeronlar, ekip başçavuşları ve çavuşları ekibine baskı yapardı, fazla üretim için. Kazadan psikolojik destek almak zorunda kaldım" ifadelerini kullandı.

Tepkiler

Tutuklu sanık Akın Çelik, Bilen'e ocaktaki gaz sensörlerinin ve sensörcülerinin sayısının artırılıp artırılmadığını sordu. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, sorunun tanığın işiyle bağlantılı olmadığını söyledi. Çelik'in avukatı Yusuf Koçyiğit, sorunun önem taşıdığını belirtti. Ballı, sensörlerle ilgili başka bir soru sordu. Bunun üzerine Ballı'ya tepki gösteren Koçyiğit duruşma salonunu terk etti.

Müşteki avukatlarının, Akın Çelik'in kendilerini sözlü taciz ettiğini öne sürmesi üzerine de Ballı, Çelik'i uyardı.

Söz alan tutuklu sanıklardan Can Gürkan da müşteki avukatlarının kendilerini salona girerken ve çıkarken sözlü taciz ettiğini iddia etti. Müşteki avukatları ve salondaki şehit madencilerin yakınları Gürkan'a tepki gösterdi.

Mahkeme başkanı Ballı, duruşmaya öğle arası verdi.

Murat Demircan Akın Çelik Akhisar Soma Yerel Haberler