TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Yanık'tan Dünya İnsan Hakları Günü değerlendirmesi Açıklaması

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Derya Yanık, insan hakları ihlallerine dikkat çekerek, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin somut uygulamalar ile desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Osmaniye Milletvekili Derya Yanık, başta Gazze olmak üzere dünyanın farklı bölgelerindeki çatışmalar ve insan hakları ihlallerine dikkati çekerek, "Bu acı tablo, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin duvarlara asılan bir metin olarak kalmasının hiçbir anlam taşımadığını gösteriyor. Her savaşta, her toplu saldırıda, her aç bırakılan insanda, aslında insanlığın ortak imzası olan o metin yara alıyor." dedi.?

Derya Yanık, AA muhabirine, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabulünün 77. yıl dönümü ve 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla değerlendirmede bulundu.?

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından insanlığın bir daha böyle acılar yaşamaması ve güçlünün güçsüzü ezmesinin önüne geçmek için kaleme alındığını anımsatan Yanık, "Temel fikir şuydu, 'İnsanlık ailesinin bütün üyelerinin onuru ve hakları eşittir, devredilemezdir.' Kağıt üzerinde çok güçlü görünen bu ilkenin, maalesef sahada aynı güçle karşılık bulmadığı dönemlerden geçtik, geçmeye de devam ediyoruz." diye konuştu.

Başta Gazze olmak üzere Suriye'de, Ukrayna'da, Keşmir'de, Doğu Türkistan'da, Yemen'de, Arakan'da, Afrika'nın farklı bölgelerinde ihlallerin, işgallerin, terörün ve açlığın en ağır bedelini yine sivillerin ödediğini vurgulayan Yanık, sözlerini şöyle sürdürdü: ?

"Gazze'de 70 bini aşkın Filistinlinin, on binlerce çocuğun hayatını kaybettiği, bütün dünyanın gözleri önünde yaşanan bir felaketle karşı karşıya kaldık. Bugün bir ateşkes yürürlükte olsa da iki yıl boyunca yaşanan yıkımın, açlığın, kuşatmanın, çocukların gözlerindeki korkunun izleri hala taptaze duruyor. Bu acı tablo, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin duvarlara asılan bir metin olarak kalmasının hiçbir anlam taşımadığını gösteriyor. Her savaşta, her toplu saldırıda, her aç bırakılan insanda, aslında insanlığın ortak imzası olan o metin yara alıyor."

Yanık, temel hak ve özgürlüklere yönelik tehditlerin sadece savaş alanlarıyla sınırlı olmadığını, Avrupa başta olmak üzere birçok ülkede kültürel ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının yükseldiğine işaret ederek, camilere saldırıların, Kur'an-ı Kerim'e yönelik saygısızlıkların, Müslümanlara ve göçmenlere dönük nefret dilinin, insan hakları söyleminin ne kadar seçmeci kullanıldığını açık biçimde ortaya koyduğunu söyledi.

"Dünyanın neresinde bir mazlum varsa oraya ulaşmaya gayret ediyoruz"

Türkiye'nin hem tarihinden hem de bulunduğu coğrafyadan gelen sorumlulukla çifte standartlara itiraz ettiğini belirten Yanık, şunları kaydetti:

"Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Gazze'den Ukrayna'ya, Afrika'dan Balkanlar'a kadar pek çok kriz bölgesinde arabuluculuk, insani diplomasi ve yardım faaliyetleri yürütüyoruz. İnsanı yaşatmayı devleti yaşatmanın şartı gören bir anlayışla, AFAD'dan TİKA'ya, Kızılaydan sivil toplum kuruluşlarımıza kadar çok geniş bir ağla dünyanın neresinde bir mazlum varsa oraya ulaşmaya gayret ediyoruz. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu olarak bizler de bu çabaların yasama ve denetim boyutunu üstleniyoruz. Bir taraftan Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, UNICEF gibi uluslararası kuruluşlarla işbirliği yürütüyor, diğer taraftan Komisyonumuza gelen başvuruları titizlikle inceliyor, ceza infaz kurumlarından göç alanına, çocuk haklarından ayrımcılıkla mücadeleye kadar pek çok başlıkta sahada çalışmalar yapıyoruz."?

Yanık, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabulünün üzerinden geçen 77 yılda önemli mesafeler alındığını ancak insan hakları alanındaki her kazanımın, yeni imtihanlarla karşı karşıya olduğunu vurguladı.?

Bosna Hersek'in Bilge Lideri Aliya İzzetbegoviç "Soykırımı unutmayın, unutulan soykırım tekrarlanır" sözüne işaret eden Yanık, "Gazze'yi, Bosna'yı, Halep'i, Keşmir'i, Doğu Türkistan'ı, Arakan'ı, Sudan'ı hatırlamak sadece acıları anmak için değil, aynı yanlışların tekrarını engellemek için zorunludur." dedi.?

Yanık, dünyanın neresinde olursa olsun zulüm altında yaşamaya çalışan, yerinden edilen, açlığa ve yoksulluğa mahkum edilen tüm mazlumların bir an önce barışa ve adalete kavuşmasını temenni etti.

"Türkiye olarak haksızlığa karşı ses yükseltmeye, insani yardımı çoğaltmaya ve insan haklarını söylemde değil pratikte savunmaya kararlılıkla devam edeceğiz." vurgusunda bulunan Yanık, Dünya İnsan Hakları Günü'nün, takvimde işaretli bir gün olmanın ötesinde, insanlığın kendisini samimiyetle gözden geçirdiği, hesaplaştığı ve sorumluluk aldığı bir gün olmasını diledi.

Kaynak: AA / Gazi Nogay - Politika
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title