Zafer Partili Aslan'dan "27. Madde" Tepkisi: "Adı İnfaz Düzenlemesi Olsa da Sonuçları İtibarıyla Bu Bir Örtülü Aftır"
Zafer Partisi Çevre, Şehir ve Kültür Başkanı Esmaül Hüsna Aslan, 11. Yargı Paketi'nde yer alan ve deprem davalarındaki sanıklara ceza indirimi sağlayan 27. maddeye sert eleştirilerde bulundu. Aslan, bu düzenlemenin suçluları koruma amaçlı bir af olduğunu belirtti.
(ANKARA) - Zafer Partisi Çevre, Şehir ve Kültür Başkanı Esmaül Hüsna Aslan, 11. Yargı Paketi'nde yer alan 27. maddeye tepki göstererek, "Yargı Paketi'ne sıkıştırılan bu düzenleme; depremde ihmali olan müteahhitlere, yapı denetim sorumlularına ve onları koruyan sisteme nefes aldırma girişimidir. Adı infaz düzenlemesi olsa da sonuçları itibarıyla bu bir örtülü aftır" dedi.
Zafer Partili Hsüna Aslan, kamuoyunda "27. madde" olarak bilinen ve deprem davalarındaki sanıklara ceza indirimi sağlama riski taşıyan düzenlemeye ilişkin açıklama yaptı.
Eylem sırasında bir depremzede yakınının, "Halam, ağabeyim, iki küçük yeğenim enkazdaydı. 8 gün boyunca her çıkan cenaze torbasına 'Acaba bizimki mi' diye bakarak bekledik. Şimdi bu katilleri dışarı mı çıkaracaksınız? Yalnızca müteahhit Salih Zorlu ve yapı denetim sorumlusu Edip Talipoğlu yargılanıyor. Kamu görevlileri hakkında soruşturma izni bile verilmiyor. Bu 'dandik' yargılamaların sonucunda, 27. madde gibi düzenlemelerle suçluların cezadan kurtulmasına izin vermeyeceğiz. Canımız çıkmadıkça buradayız" sözlerini hatırlatan Aslan, iktidarın vicdanları sağır eden bir sessizliğe büründüğünü öne sürdü. Aslan, şunları kaydetti:
"Bu, adalet değil; suçluyu koruma düzenidir"
"Yargı Paketi'ne sıkıştırılan bu düzenleme; depremde ihmali olan müteahhitlere, yapı denetim sorumlularına ve onları koruyan sisteme nefes aldırma girişimidir. Adı infaz düzenlemesi olsa da sonuçları itibarıyla bu bir örtülü aftır. Günlerce enkaz başında 'Evladımın cansız bedeni çıksın' diye dua eden insanların vicdanına bu maddeyi anlatamazsınız. Bu, adalet değil; suçluyu koruma düzenidir.
Deprem bir kader değildi. Bu dosyalar olası kasttır ve öyle yargılanmalıdır. Meclis'in önünde yükselen bu çığlık, sadece bir siyasi itiraz değil; bizzat enkaz altında kalan vicdanın haykırışıdır. Depremzede yurttaşımızın söylediği gibi: 'Sizden büyük hak var, halk var'"






