Türkiye'ye Dönen Aktivistler İsrail Saldırısını Kınadı

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

Uluslararası sularda İsrail tarafından alıkonulan 18 Türk aktivist, Türkiye'ye döndükten sonra Adli Tıp Kurumu'nda sağlık kontrolünden geçti. Aktivistler, yaşadıkları saldırının ciddiyetine dikkat çekerek, Gazze'deki soykırımın sona ermesi için dünya ülkelerine çağrıda bulundu.

İsrail tarafından uluslararası sularda saldırıya uğrayıp alıkonulduktan sonra Türkiye'ye dönüşleri sağlanan Özgürlük Filosu Koalisyonu'ndaki 18 Türk aktivist, Adli Tıp Kurumu Başkanlığında sağlık kontrolünden geçirilmeleri ve ifadelerinin alınmalarının ardından buradan ayrıldı.

Bahçelievler'deki Adli Tıp Kurumu Başkanlığına otobüsle getirilen aktivistler, burada sağlık kontrolünden geçirildikten sonra bilgi sahibi olarak ifade verdi.

Aktivistler, işlemlerinin tamamlanmasının ardından Adli Tıp Kurumu Başkanlığından ayrıldı.

Evleri İstanbul'da olan aktivistlerin ailelerinin yanına döndüğü, burada kalacak yeri olmayanların da otellere götürüldüğü öğrenildi.

Birçok vatandaş da aktivistlere destek olmak için kurum önünde toplandı.

Adli Tıp Kurumu çıkışında gazetecilere açıklamada bulunan aktivistlerden Hüseyin Burak Baygın, İsrail'in sanki bir savaş gemisine saldırırcasına gemilerine saldırdığını belirtti.

Kendi yaşadıklarının bir önemi olmadığını aktaran Baygın, "Bize tam teçhizatlı saldırdılar. Bunların sivillere neler yaptığına bu filolarla birlikte bütün dünya şahit oldu. Dünya ülkelerine sesleniyoruz, Gazze'deki soykırımı bitirmeniz için elinizden ne geliyorsa yapın. İsrail gerçekten korkak. Hiçbir şekilde İsrail'den korkmayın. Biz kendimiz için bir şey istemiyoruz, sadece Gazze'deki soykırımın son bulmasını istiyoruz." diye konuştu.

Aktivistlerden Kasım Aktağ da filoların insanlığın Gazze'ye sessiz kalmadığının en büyük göstergesi olduğunu söyledi.

Sürekli olarak silahlarla tehdit edildiklerini, fiziksel ve psikolojik şiddet gördüklerini anlatan Aktağ, "Bütün dünyayı da bu davaya davet ediyoruz. Dünyanın her yerinden, her yaştan insanın Filistin için bir arada durması, kendi canları pahasına onları savunmaya geldiklerini gördüğüm anda şunu çok iyi anladım. Gazze insanlığın meselesi. Bunu hiç kimse unutmamalı, devletler üstü bir direnişin gerçekleştirilmesi lazım. Gazze'de şu an ateşkes konuşuluyor ama Gazze'nin sadece ateşkese ihtiyacı yok, Gazze'nin yeniden inşa edilmeye ve insanların yeniden yaşanılabilir bir hayata sahip olmaya ihtiyacı var." ifadelerini kullandı.

Aktağ, "Hapishanede içeri girdiğimizde 'Özgür Filistin'e hoş geldiniz, sabaha kadar özgür Filistin'i dinleyeceksiniz.' dediler ve sabaha kadar Gazze'yi bombaladılar. Bunu bilerek yaptılar. Orada insanlık ölüyor, bütün insanlığın bu zulme karşı çıkması gerekiyor." dedi.

Kaynak: AA / Gökçe Karaköse - Güncel
title