Işıl Öykü Dinç Davası... Baba Yunus Dinç: "Gözümüzün İçine Baka Baka Yalan Söylüyorlar"

Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

14 yaşındaki Işıl Öykü Dinç'in yaşamını yitirdiği trafik kazasına ilişkin davanın ikinci duruşmasında sanığın tutuksuz yargılanmasına devam kararı verildi. Baba Yunus Dinç, mahkemede sanığın yalan söylediğini ifade ederek isyan etti.

Haber: Beril KALELİ

(İSTANBUL) Pendik'te bir aracın çarpması sonucu 14 yaşındaki Işıl Öykü Dinç'in yaşamını yitirdiği olaya ilişkin davanın 2'inci duruşmasında sanığın tutuksuz yargılanmasına devam kararı verildi. İstanbul Anadolu 56. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma ertelendi. Duruşma çıkışı baba Yunus Dinç "Gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorlar" diye isyan etti. Adliye koridorunda "Kaza değil cinayet, Işıl için adalet" sloganı atıldı.

Pendik Sahilyolu Kaynarca Mahallesi Erol Kaya Caddesi Tuzla yönünde 18 Mayıs 2025'te bir aracın çarpması sonucu yaşamını yitiren 14 yaşındaki Işıl Öykü Dinç'in ölümüne ilişkin davanın ikinci duruşması İstanbul Anadolu 56. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapıldı.

Kadıköy Salıpazarı'nda bıçaklanarak öldürülen Mattia Ahmet Minguzzi'nin annesi Yasemin Akıncılar Minguzzi, CHP Parti Meclisi Üyesi Baran Seyhan, Tüketici Hakları Derneği Başkanı Aydın Ağaoğlu ve Anahtar Partili temsilcilerin de izlediği duruşmada 'taksirle ölüme neden olmak'tan 2 yıl 6 ay hapis istemiyle yargılanan tutuksuz sanık Ömer Faruk Ballı (26) salonda hazır bulundu. Duruşmada kaza sırasında çevrede bulunan ve kaza sesini duyarak olay yerine gitmiş olan 3 kişi tanık olarak dinlendi. Tanıklar, ifadelerinde kaza sırasında 50 km hızla gittiğini söyleyen sanığın aracının "çok hızlı" olduğu yönünde beyanlarda bulundu. Dinç ailesi, ölümlü bir kazaya karışmasına rağmen tutuksuz yargılanan sanık Ömer Faruk Ballı'nın tutukluluğunu talep etti.

"Biz de, polisler de 'doktor, hemşire var mı?' diye bağırdık"

Sanık Ömer Faruk Ballı'nın yoğun bakım hemşiresi olan eşi Ayten Ballı önceki duruşmadaki ifadesinde, kazanın ardından olay yerine gittiğini ve polis aracına binmeden önce yerde yatan Işıl Öykü Dinç'in yanına gittiğini söylemişti. Tanıklar Ballı'yı olay yerinde görmediklerini, çevrede doktor veya hemşire bulmaya çalıştıklarını ancak bulamadıklarını söyledi. Bir başka tanık, "Çocuk 5 dakika yerde yattı, kimse gelmedi. Daha sonra polis geldi, nabzını kontrol etti, vefat ettiğini söyledi. Bu sırada biz de, polisler de, 'doktor, hemşire var mı?' diye bağırdık. Daha sonra bir veteriner yardıma geldi, o da nabzını kontrol etti ve vefat ettiğini söyledi" sözleriyle kaza anında yaşananları anlattı.

Tanıklardan biri başkası olay yerinde bulunanlar arasında "sanığın aracında olduğu" yönünde konuşmalar geçtiğini aktardı. Ballı ise kendisinin kazanın ardından aracından indiğini, daha sonra polis aracına bindirildiğini, ortalığın durulmasının ardından polisler tarafından başka bir polis aracına alındığını aktardı.

Sanık: 50 km hızla gidiyordum. Tanık: 120 km. civarındaydı

Sanık Ballı kaza sırasında aracın 50 km hızla gittiğini söylemişti. Duruşmada dinlenen tanıklar çarpma sesinin çok yüksek olduğunu söyledi. Bir tanık, duyduğu sesin bir aracın insana çarpmasından çok bir araçla bir motosikletin çarpışma sesine benzediğini belirtti. Bir diğer tanık da, çarpan aracın hızının 120 km civarında olduğunu düşündüğünü söyledi.

Kazada ölen çocuğun babası Yunus Dinç de, sanık ve abisinin olayın ardından bir gazeteye verdikleri röportaja dikkat çekti. Röportajdaki ifadelerin gerçekleri yansıtmadığını, o ifadelerin sanığın ilk duruşmadaki ifadeleriyle de yalanlamış olduğunu söyledi. Röportajın, olaya ilişkin kamuoyunda algı oluşturmak için kullanıldığını savundu. Ayrıca röportajdaki isimlerde farklılıklar olduğunu, sanığın soyadının da "B" yerine "D" harfi ile rumuzlandırılmış olmasının nedenini sordu. Sanık ise bu konudaki sorulara yanıt vermek istemediğini söyledi.

"Kendisine sorulmadığı halde 'Benim hiçbir siyasi partiyle bağlantım yoktur' dedi. Neden?"

Baba Dinç ayrıca, sanığın ilk duruşmadaki ifadelerini anımsatarak "Kendisine sorulmadığı halde 'Benim hiçbir siyasi partiyle bağlantım yoktur' dedi. Bu ifadeyi neden bizimle paylaştı" sorusunu yöneltti. Ballı ise soruları yanıtsız bıraktı.

Tutuksuzluğun devamına karar verildi, baba isyan etti:  "Gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorlar"

Mahkeme, sonraki duruşmada olaya müdahale eden polislerin tanık olarak dinlenmesine, sanığın tutuksuzluk halinin devamına karar verdi. Duruşma 17 Nisan'a ertelendi. Duruşma çıkışı baba Yunus Dinç "Gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorlar" diye isyan etti. Adliye koridorunda "Kaza değil cinayet, Işıl için adalet" sloganı atıldı.

Kaynak: ANKA / Güncel
Haberler.com
500

Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.