Savcılığın Tutuklama İstemli Sevk Yazısında Mehmet Akif Ersoy Hakkında "Uyuşturucu Kullanımı" ve "Cinsel İlişkiden Menfaat Sağlama" İddiası
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Mehmet Akif Ersoy'un da aralarında bulunduğu dört şüpheli hakkında uyuşturucu madde kullanımına teşvik etme ve cinsel ilişki karşılığında menfaat sağlama iddialarıyla tutuklama talep etti. Soruşturmada gizli tanık ifadeleri ve diğer veriler değerlendirildi.
(İSTANBUL) - İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın sulh ceza hakimliğine tutuklama istemiyle gönderdiği sevk yazısında, gazeteci Mehmet Akif Ersoy'un da aralarında bulunduğu dört şüpheli hakkında "uyuşturucu madde kullanılmasını kolaylaştırma", "ikiden fazla kişinin birlikte cinsel ilişkiye girmesine ortam sağlama" ve "cinsel ilişki karşılığında sektörel ve maddi menfaat sağladıkları" iddia edildi.
Başsavcılığın Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Mehmet Akif Ersoy ile birlikte Mustafa Manaz, Ufuk Tetik ve Ebru Gülhan tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
Savcılık tarafından sulh ceza hakimliğine gönderilen yazıda, dosyada yer alan gizli tanık beyanları, bilgi sahibi ifade ve şüpheli savunmalarının birlikte değerlendirildiği belirtildi. Gizli tanık ifadelerinde geçen kişi, konum ve eylemlerle, şüphelilerin beyanlarında yer alan kişi ve buluşma noktalarının örtüştüğü, şüphelilerin "suçtan kurtulmaya yönelik" savunma yaptıkları ifade edildi.
Talep yazısında, şüphelilerin kendi konutlarında uyuşturucu madde kullanılmasına yer ve imkan sağladıkları, eve gelen kadınlara uyuşturucu madde temin ettikleri, uyuşturucu madde kullanımı sonrasında ikiden fazla kişinin birlikte cinsel ilişkiye girdiği iddia edildi. Ayrıca, şüpheli Mehmet Akif Ersoy'un çevresinde bulunan kişilerle bu şekilde kadınları ilişkiye sokarak, bu kişiler üzerinden kendisine ve çevresine "sektörel ve maddi anlamda menfaat sağladığı" ileri sürüldü.
Savcılık, Mehmet Akif Ersoy ile Mustafa Manaz, Ufuk Tetik ve Ebru Gülhan'ın söz konusu suçları "fikir ve eylem birliği" içerisinde, iştirak halinde işlediklerinin anlaşıldığını belirtti. Yazıda, şüpheliler hakkında "üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu", soruşturma dosyasındaki delillerin henüz tam olarak toplanmadığı ve şüphelilerin serbest kalmaları halinde delillere tesir edebilecekleri değerlendirmesine yer verildi.
Bu gerekçelerle, şüphelilerin üzerlerine atılı suçların vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu ve kanunda öngörülen ceza miktarlarının üst sınırı dikkate alınarak, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 100 ve devamı maddeleri uyarınca tutuklanmaları talep edildi.












