Haberler

Çınaraltı Sohbetleri'nde "Ölü Metin" Konuşuldu

Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM) İstanbul Şubesi'nce düzenlenen Çınaraltı Sohbetleri'nde Azerbaycanlı yazar, senarist, yönetmen ve gazeteci Orhan Fikretoğlu'nun "Ölü Metin" eseri anlatıldı.

Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM) İstanbul Şubesi'nce düzenlenen Çınaraltı Sohbetleri'nde Azerbaycanlı yazar, senarist, yönetmen ve gazeteci Orhan Fikretoğlu'nun "Ölü Metin" eseri anlatıldı.

Azaklıoğlu Necati Bay Eğitim Kültür ve Sosyal Yardım Vakfı'ndaki etkinliğe katılan yazar Fikretoğlu, kitabın oluşmasında emeği geçenlere minnetar olduğunu belirterek, kitabı Türkiye Türkçesine çeviren Gedikli'nin, kitabı kendisinden daha iyi anlattığını dile getirdi.

Yazar Fikretoğlu, kitabın anlattığı insanların İstanbul'a gelmeyen ve buna vakti olmayan kişiler olduğunu kaydederek, "Onlar kurallar çizdiler. Milleti sevmeyi öğrendiler. Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan insanlar bize çok benzeyen insanlar. Ama bugüne kadar Azerbaycan'da olan çoğu şeyi bilmiyorlar. Benim bu kitapta yazdığım hakikatler Türkiye'ye ulaşmadı" diye konuştu.

Fikretoğlu: "Sizi barışa, milli barışa, tefekküre yakınlaşmaya çağırıyorum"

Kitabı Türk toplumuna olan sevgisi dolayısıyla çevrildiğinin altını çizen Fikretoğlu, şunları söyledi:

"Aslında Rusça bir çok kitabım var ama bu coğrafyaya bağlılık benim için çok mühim. Burda gördüklerimden sonra sizi barışa, milli barışa, tefekküre yakınlaşmaya çağırıyorum. Bu da çok mühim. Toplumlararası kültürün olgunlaşması için edebiyat çok mühim bir saha. Edebiyatın, yeni fikirlerin bizim coğrafyadan gelmesi, burda hayata geçmesi, bence hepimizi daha geniş bir alana çıkarabilir."

Yazdığı insanların Türkiye'de de tanınmasını ve anlaşılmasını istediğini vurgulayan Fikretoğlu, "Yegane isteğim, bu kitabın anlaşılmasıdır" dedi.

Gedikli: "Çağımız insanı, yalnız ve hastalıklıdır"

Kitabı Türkiye Türkçesine çeviren Prof. Dr. Fethi Gedikli de eserin günümüz insanını anlattığını belirterek, "Çağımız insanı, yalnız ve hastalıklıdır. Bilinci yaralıdır. Orhan Fikretoğlu da eserinde bundan bahsediyor" ifadelerini kullandı.

Ölü Metin'in hızlı bir şekilde tüketilecek bir kitap olmadığını dile getiren Gedikli, "Müslüman Türkler'in yirminci yüzyıl boyunca yaşadıkları benzersiz bir yıkım. Büyük felaket postmodern bir tarzda işlenmektedir. Biz Türkiyelilerin bir kez yaşadığı alfabe değişikliğini, yazarın memleketinde yaşayanlar bir yüzyıl boyunca üç kez tecrübe etmişlerdir. Böylece biz ama daha çok da Azerbaycanlılar yani hepimiz hafızasız kalmış olduk. Bin yıl boyunca atalarımızın yazıp çizdikleri birden bire bize yabancılaşmış, 'ölü metin' haline gelmiştir" diye konuştu.

Fethi Gedikli, her yazarın kendinden öncekilerin birikimini taşıdığını aktararak şunları kaydetti:

"Kendinden önce yazılanlardan esinlenerek kendi eserini kurmaktadır. Kitaba yazdığım önsözde de belirttim. Yanılmıyorsam Sırp yazar Milorad Paviç'in 'Hazarların Sözlüğü', Azerbaycanlı Kemal Abdulla'nın 'Yarımçık Elyazma'sı, Neriman Abdurrahmanlı'nın 'Gönül Elçisi' ve Orhan Fikretoğlu'nun 'Ölü Metin'i birbirlerinin devamıdır. Bu eserlerin hepsi el yazmaları ve arşivlerden yola çıkarak yazılmış eserlerdir."

Bazı söyleyişleri özellikle çevirmediğini kaydeden Gedikli, şu bilgileri verdi:

"Türkçe'nin bir kolundan öbür koluna çeviri yapmak beklendiğinden daha zor bir mesele. Çünkü bir çok şeyin aynı anlama geldiğini düşünüyorsunuz ama öyle olmuyor. Bir de güzel söyleyişleri korumak istedim. O yüzden çevirmedim olduğu gibi bıraktım. Okuyucuya alışılmadık gelebilir. Çünkü Türkçe'nin başka bir şekilde yeşillenip yapraklanması olarak görüyorum bunu. Mesela bizdeki 'çıkmaz ayın son çarşambası', onlarda 'yeşil ayın başı' olarak geçiyor. Onu da o şekilde bıraktım."

Akyol: "İz Yayıncılık olarak bir tabla görevi yapıyoruz"

İz Yayıncılığı temsilen toplantıya katılan Hamdi Akyol ise altı ya da yedi Azerbaycanlı yazarın kitabını bastıklarını ifade ederek, Azerbaycan edebiyatını önemsediklerini söyledi.

Yayınevi olarak Ölü Metin'i diğer Azerbaycan eserlerinden daha parlak bulduklarına vurgu yapan Akyol, "Biz, İz Yayıncılık olarak bir tabla görevi yapıyoruz. Ortaya konmuş iyi bir ürüne aracılık etmiş oluyoruz. Türkiye Türkçesinin Azerbaycan Türkçesini tanımış olmasına vesile olmaya gayret ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA / Kültür Sanat

Necati Bay Azerbaycan İstanbul Kültür Sanat Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title