Bekir Bozdağ'ın 15 Temmuz'da Alıkonulma Planına İlişkin Açılan Dava Başladı

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın da aralarında bulunduğu bazı idarecilerin kaçırılma planlarının aracında ele geçirildiği sanık eski Kurmay Yarbay Ali Bozgeyik, el yazması notları ve kaçırılma planlarının kendisine ait olmadığını iddia etti. Bozgeyik, "30 Eylül tarihli bilirkişi raporunu kabul etmiyorum. Tutuklu bulunduğum sırada Ankara Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesine getirildim. Orada el yazımla özgeçmişim ve bir takım şeyler yazdırıldı. Orada bana kumpas kurulduğunu anladım" dedi.

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Jandarma Okullar Komutanlığındaki darbe faaliyetlerine ilişkin, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, dönemin Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in de aralarında bulunduğu bazı idarecilerin alıkonulma planına ilişkin 13 sanığın yargılandığı dava başladı. Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davaya sanıklar, sanık yakınları ve taraf avukatları katıldı. Kimlik tespitinin yapılması ve iddianamenin özetinin okunmasının ardından sanık savunmalarına geçildi.

İlk savunmayı kaçırılma planlarının aracında bulunduğu sanık eski Kurmay Yarbay Ali Bozgeyik yaptı. Hazırlık aşamasındaki ifadelerini kabul etmediğini belirten Bozgeyik, hukuka aykırı şekilde toplanan deliller dolayısıyla tutuklandığını savundu. Van Asayiş Kolordu Komutanlığına tayini çıkan bir arkadaşıyla buluşmak için 15 Temmuz günü Beytepe Jandarma Okullar Komutanlığındaki sosyal tesislere gittiğini öne süren Bozgeyik, nizamiye girişinde sanıklarından eski Binbaşı Tarık Görener ile karşılaştığını belirtti. Bozgeyik, Görener'in gece eğitimi olacağını söylediğini, daha sonra Görener'in odasına giderek gece boyunca odada kaldığını savundu.

İlerleyen saatlerde Görener'in eski Jandarma Okullar Komutanı Tuğgeneral Sadık Köroğlu'nun odasına gittiğini anlatan Bozgeyik, "Tarık Görener, komutanla görüşmesinin ardından odaya geldi. Sözde sıkıyönetim ilan edildiğini, bu emre uyulmayacağını, bu gelişmenin sadece üst düzey subaylarla bilgi amaçlı paylaşılacağını bana söyledi. Ben de ara ara odadan dışarıya çıktığımda karargahta darbe girişimine ilişkin faaliyetlerin olduğunu gördüm" diye konuştu.

"El yazması notları ve kaçırılma planları bana ait değil"

Bozgeyik, tutuklandıktan 14 gün sonra Jandarma Okullar Komutanlığı otoparkındaki aracında yapılan aramalarda ele geçirilen el yazması notları ve kaçırılma planlarının kendisine ait olmadığını iddia etti. 30 Eylül tarihli bilirkişi raporunda el yazısının kendisine ait olduğunun yer aldığını kaydeden Bozgeyik, "Bu raporu kabul etmiyorum ve kabul etmem de mümkün değil. Tutuklu bulunduğum sırada Ankara Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesine getirildim. Orada el yazımla özgeçmişim ve bir takım şeyler yazdırıldı. Orada bana kumpas kurulduğunu anladım. Aradan bir süre zaman geçti. Özgeçmişim dışında neler yazdığımı hatırlamıyorum. 3 Ağustos tarihli bilirkişi raporundan ise kriptolu iletişim sağlayan bir program kullandığım iddia ediliyor. Ben böyle bir programı kullanmadım, yazışma yapmadım, yazışma yaptığım iddia edilen kişileri de tanımıyorum" iddialarında bulundu.

"Bilmiyorum", "hatırlamıyorum" cevaplarını vermekle yetindi

Mahkeme Başkanı Abdullah Köksal, Bozgeyik'in bu ifadeleri üzerine, "Polisler tarafından telefonuna Line programının yüklendiğini mi söylüyorsun?" şeklinde soru yöneltti. Bozgeyik, "Bilmiyorum" cevabı vermekle yetindi. "Kaçırılma planları da mı sana yazdırıldı" sorusuna ise Bozgeyik, "Hatırlamıyorum" cevabını verdi.

ByLock kullanmadığını iddia etti

FETÖ'nün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullanmadığını öne süren Bozgeyik, "ByLock tespit edilen telefonum gözaltına alındığım sırada yetkisiz kişilerce elimden alındı. Telefonumun şu an nerede olduğu konusunda bilgim yok" ifadelerini kullandı.

Bozgeyik, darbe girişiminden saat 00.30'da Görener'in sıkıyönetim emrinin geldiğini söylemesiyle haberdar olduğunu iddia etti. Bozgeyik, Ankara semalarında alçak uçuş yapan uçak seslerini duymadığını, uçuşlara ilişkin kendisine bir bilgi de verilmediğini belirtti.

Bozgeyik'in ardından savunma yapan eski Teğmen Ferhat Fışkın, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi evinde olduğunu, 16 Temmuz 2016 tarihinde mesaiye gelme emri verilince karargaha gittiğini söyledi. Fışkın, darbe girişimiyle alakalı kimseye emir vermediğini, kimseden emir almadığını savundu. Fışkın, gece boyunca meydana gelen olayları televizyondan takip ettiğini öne sürerek, "Meydana gelebilecek yeni darbe girişimini önlemek amacıyla 17 Temmuz 2016'da görev yaptım. Gözaltına alınana kadar normal mesaime devam ettim. 1 Ağustos 2016 tarihinde hakkımda hiçbir suçlama yapılmadan tutuklandım. 21 Eylül 2016'ya kadar hakkımdaki suçlamaları öğrenmeden boşu boşuna yattım" diye konuştu.

Fışkın, iddianamede üzerine atfedilen 3 suçun bulunduğunu ifade ederek, bu suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Davanın sanıklarından Ali Bozgeyik'in aracında bulunan not kağıdında isminin bulunması nedeniyle suçlandığını savunan Fışkın, o notta adının neden bulunduğunu bilmediğini, Bozgeyik'i tanımadığını iddia etti.

ByLock kullanıcısı olduğu tespit edildi

İddianamede, telefonunda ByLock'un yüklü olduğunun yer aldığını kaydeden Fışkın, "Ben öyle bir programı daha sonradan öğrendim. Ne öyle bir program yükledim, ne de kullandım" dedi.

Mahkeme Başkanı Köksal'ın, 11 Ağustos 2014'de sanığın telefonuna ByLock'un kullanıldığının tespit edildiğini söylemesi üzerine Fışkın, "Ben öyle bir programı kullanmadım. Yanlışlık olmuş olabilir, biri benden bağımsız kullanmış olabilir" iddiasında bulundu.

Davaya, öğle arasının ardından devam edilecek. - ANKARA

Ankara Emniyet Müdürlüğü Celalettin Lekesiz Bekir Bozdağ Eylül 3.Sayfa Haberler