Haberler

Bel ve boyun fıtığında ameliyatsız çözüm mümkün mü?

Dr. Mustafa Eraslan

Dr. Mustafa Eraslan

Fitoterapi Uzmanı
03.04.2022 12:55

Bel fıtığı ve boyun fıtığı günümüzde en fazla görülen sağlık problemlerinden biri haline gelmiştir. Önceden genellikle kadınlarda ağır kaldırmaya bağlı görülüyorken şimdi genç, erkek hatta çocuklarda bile görmeye başladık. Hareketsizlik, fazla kilolar, duruş bozukluklarımız, kas kemik yapısında bozulmaya neden olan etmenlerin hepsi bir araya geldiği zaman toplumda neredeyse her üç kişiden birinde bel ve boyuna ait fıtık ya da farklı türden problemler görülüyor.

Bunların bir çoğunda maalesef cerrahi müdahale ile çözüm aranmaktadır. Bel veya boyun fıtığı için cerrahi müdahale önerildiği zaman asıl sorgulanması gereken:

"Her bel ve boyun fıtığında tek çözüm cerrahi müdahale midir?" sorusu olmalıdır. Çünkü doktor arkadaşların ameliyat önerdiği bel veya boyun fıtığı olan bir çok hastanın ameliyata gerek kalmadan iyileşme gösterdiğine pek çok kez şahit olduk. Hasta geliyor "Hocam bana ameliyat dediler. Ameliyat olmaya korkuyorum. Ameliyat olduğu halde düzelmeyen veya şikayetleri tekrarlayan bir çok yakınım var diyorlar. .." Hasta kendisi için en güvenilir ve kolay tedavi yöntemini arıyor.

Peki böyle hastayı riske atmadan uygulanabilecek doğal bir tedavi var mı?

Evet! Bel ve boyun fıtığında hemen ameliyat olma kararı almak yerine; hacamat, sülük gibi yüzyıllardır uygulanan tedavi yöntemleri denenebilir. Eskiden halk arasında 'kupa çekme' denilir, sık sık kullanılır ve uygulamanın arkasından kişi kısa sürede toparlardı. Bu ve benzeri tedavilere bazı bitkisel formüller de ilave ettiğinizde birkaç ay içinde hasta şiddetli ağrılardan, hareket zorluklarından kurtulup normal hayatına dönmeye başlamaktadır. Yaklaşık 3-6 ay gibi bir sürede de çoğu hastada bel ve boyun fıtığının tamamen düzeldiğini gözlemliyoruz...

Böylece cerrahi müdahale yani ameliyat gibi riskli bir tedaviden hasta kurtulmuş oluyor.

Bel ve boyun fıtığında hacamat ve sülüğün etkisi nedir?

Fıtık dediğimiz durum omurlarımız arasındaki koruyucu kıkırdak yapısının bozulması, yerinden kayması ve sinirler üzerine bası yapması ile oluşur. Bu esnada o bölgedeki kaslarda spazm ve ağrı olur, kanlanma bozulur ve enflamasyon gelişir. Hacamat tedavisiyle öncelikle o bölgedeki spazm çözülür, kan akımı düzelir, sinirlere bası azalır ve ağrı ortadan kalkar.

Bel ve boyun fıtığında en önemli ağrı kesici sülük!

Fıtık tedavilerinde en önemli ağrı kesici ve kas gevşetici olarak tanımlayabileceğimiz tedavi sülük uygulamasıdır. Sülük salgısında bir çok ağrı kesici enzimler bulunur. Sülük sağladığı bir çok etki ile beraber adeta ayaklı doğal ecza dolabı gibidir. Bel–boyun fıtıklarında sık reçete edilen ağrı kesici, kas gevşetici ilaçların, ısıtıcı kremlerin etkisini tek başına sağlar. İçerdiği enzimler ağrının kesilmesine yardımcı olmakla birlikte aynı zamanda o bölgenin iyi kanlanmasını sağlayan en iyi yöntemdir. Hem ağrıyı kesecek hem de tedavi edecektir. Mutlaka bel ve boyun fıtığı sorunu yaşayan hastalara sülük tedavisini önermekteyim.

Ancak hacamat ve sülük seansları düzenli aralıklarla yapılmalıdır.

Hacamat ve sülük uygulamasının bel-boyun fıtıklarında tedavi edici etkisinin yanı sıra bazı hastalarda uygulanan fizik tedavinin etkisini arttırdığını da görüyoruz.

Bel ve boyun fıtığında bitkisel tedavilerin önemi

Hacamat ve sülüğün yanı sıra, bel ve boyun fıtığı probleminde o bölgedeki kıkırdak ve yumuşak dokunun daha iyi kanlanmasına yardımcı olacak bitkisel formüller tabi ki kullanılmalı. Bazı bitkisel formülleri tedaviye ilave ettiğinizde iyileşmenin çok daha hızlı gerçekleştiğini fark edeceksiniz. Bazı bitkiler bölgenin daha iyi kanlanmasını sağlarken, bazı bitkiler ise fıtık olan bölgedeki enflamasyonu azaltır. Bazıları ise doku iyileşmesine yardımcı olmaktadır...

Zencefil, zerdeçal, altın otu, kuşburnu, çoban çökerten, panax (ginseng), arpa ve yulaf gibi bitkiler bel ve boyun fıtığı tedavisi için karışım halinde kullanılabilir. Bu bitkisel formüller; o bölgenin iyi kanlanması, ağrının azalması ve fıtığın ortadan kalkmasına yardımcı olur. Bitkisel tedavileri aksatmadan düzenli bir şekilde 3-6 ay kullanılması tedavinin olumlu sonuç vermesi açısından son derece önemlidir.

Bel ve Boyun Fıtığı tedavi edilmezse ne olur?

Bu bölgelerdeki omurlarımızın arasından çıkan sinirlerimiz bizim hareket kabiliyetimizin gerçekleşebilmesi için gereklidir. Eğer bu sinirlerde harabiyet oluşur veya sinir köküne baskı artarsa, elde veya bacakta uyuşukluk, his kaybı, dayanılmaz ağrılar oluşur. İlerleyen dönemlerde ise felç riski görülebilir.

Özetle; bel ve boyun fıtığı hastalarında mutlaka hacamat ve sülük, ardından bitkiselkürler kullanılmalıdır. Bu yöntemlerle; belki 10 tane bel ve boyun fıtığı hastasından 7-8 tanesi cerrahi müdahale olmadan doğal tedavi yöntemleriyle normal hayatına devam edecektir.

Bel ve boyun fıtığı tanısı konan tüm hastalar şunu unutmasınlar! Doktorların "Mutlaka cerrahi müdahale yapılması gerek!" dedikleri hasta grubu hariç, geleneksel yöntemlerle tedavi olabilirler.

Dr. Mustafa Eraslan, sağlıklı günler dilerim.

title