Haberler

Kendince seçmek ister misin?

Cenk Sabuncuoğlu

Cenk Sabuncuoğlu

Yazar / Yeni Yaşam Global
12.10.2021 01:06

Yaşam seçimler üzerine kurulu yap boz oyunu gibidir. Önemli olan fotoğrafın sonunda gördüğünden mutlu olma halindir. Seçimlerimizin bir çoğunu yaparken fotoğrafın sonuna göremeyiz işte gizem tamda burada. Seçersin ama ne olacağını bilemezsin o an sen kimsen öyle seçersin.

O seçmeler hep birilerine mi ait sana mı ait olduğunu anlar gibi olurken yanıldım diyerek tekrar seçerek devam edersin. Sordun mu hiç kendine öğrenim gördüğüm okullar bana mı ait? mesleğim bana mı ait? seçtiğim yol bana mı ait? bunları çoğaltarak yaşamının kime ait olduğunu bulabilirsin.

Peki nasıl seçmek gerekir ki kendin olarak seçebilesin. Ruhundan gelen o aşkla seçmelisin ki doğrudan şüphe etmeyesin. Aksi halde sorgulamaların ve tıkanmaları hasıl olacaktır. Eğer özgürce seçimlerin olmadıysa özgürce seçilenler seni korkutacak ve kaygılandıracaktır. Kimimiz beklemeye, kimimiz "Şems-i Tebrizi"nin söylediği gibi yaşamımızın altının üstünden daha iyi olmadığını nereden bileyim diyerek yakacağız tüm gemileri ve kendimiz olacağız.

Özellikle şu Retro sürecinde bunu sorgulayan bir çok kişinin olduğunun farkındayım, yolu bilememek, yolda yorulmak, seçmekten kaygılanmak hepsi bir arada seni yorabilir ama sonucunda gittiğin yer denizden karaya çıkmaksa göze alarak kendimizi yükseltmek bize bizi geri verebilir. Düşüncelerin başladığını hissettim. Düşünceler geldiğinde sen misin? başkaları mı geldi aklına? sevgiyle alanlarına gitmelerini isteyebilirsin.

Kutsal kitaplarda da belirtildiği üzere hayırlı almak ve hayırlı vermek üzere kuruludur bu güzel dünya fakat sürekli alan veya sürekli veren haldeysen dengen bozulmuş bu yazdıklarımı algılamakta zorlanıyor olabilirsin. Şuan karar vermek ister misin? Almak ve vermek kelimelerini idrak etmeyi seçiyorum demek ister misin?

Uyanmak sadece sabah yataktan kalkmak için yapılan bir eylem değildir, bilincin yerindeyken gördüğün sanal dünyadan gerçekliğe geçişe de uyanmak denir. Tüm bireylerin bilinçaltındaki kodlarında almak ve vermek bir algoritmayla mevcuttur. Fakat zamanla bu algoritma bozulur bu süreci menfaatimize gelecek şekilde eviririz ve çeviririz. O denge bozulduğunda artık başkaları için seçmeye, kaygı ve korkularımıza yenik düşerek yaşadığımız süreci kolay kılmak için seçmeye başlarız.

Seçtiklerin kime ait ?

Kendinle yüzleşmedikçe yakınmaların ve çözüm arayışların devam edecektir. Belki de çözüm aramak hoşuna gidiyordur buda bir yöntem, ama çözümsüz hiç bir şey yoktur sadece kabul edememek ve kendini inandıramamak vardır.

title