Haberler

Sevgiliyken alınan hediyelerin iadesi

Av. Begüm Gürel

Av. Begüm Gürel

Kurucu Avukat / BG Hukuk Bürosu
23.03.2021 06:06

Toplumumuzda eskiden evlilikten önce sadece nişanlılık hali mevcutken artık yavaş yavaş da nişanlılığın öncesinde sevgililik hali gündeme gelmektedir. Fakat henüz kanunumuzda bu durumla ilgili bir düzenleme bulunmamakta, hukuk nezdinde tanınmamakta ve dolayısıyla bu müesseseye ilişkin kişilerin haklarına dair bir koruma net bir şekilde düzenlenmemektedir. Buna rağmen insanımızın gerek örf ve adetlerinden gerekse içinde yaşadığımız toplumun birbirine olan sevgi ve samimiyetini gösterme şeklinden olsa gerek kişinin sevgilisine hediye alıyor olması kimse tarafından da yadırganacak bir durum değil, aksine çoğu zaman da takdir edilip imrenilecek bir davranış olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Ancak yine de sevgiliye hediye alırken iki tarafın da kararında ve biraz da ihtiyatlı davranması gerekir. Çünkü anlatmaya çalıştığım üzere bahsi geçen sevgililik durumu ne evlilik gibi edinilen malların bölünmesini korur ne de nişanlılık gibi verilen mutad hediyelerin geri iadesini düzenler. Bu gerekçeyle kişilerin dikkatli olması, ilerde yaşanabilecek mağduriyetleri önleme açısından büyük önem taşımaktadır.

Bununla birlikte Yargıtay 4. Hukuk dairesi de sevgiliye verilen hediye ve ziynetlerin bir bağışlama olduğunu belirtmekte yani verilen hediyelerin iadesinin sevgililik müessesesi için korunan bir hak olmadığını söylemektedir. Bağışlama TBK madde 285'te '' Bağışlama sözleşmesi, bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşmedir.'' Şeklinde düzenlenmiştir.

Fakat verilen hediyelerin bağışlama olarak kabul edilmesi, bunların asla geri talep edilemeyeceği anlamına gelmesi açıkçası çok büyük mağduriyetlere yol açacaktır. Bunun gibi mağduriyet ve hak kayıplarını önlemek için TBK madde 295'e, bağışlamanın ortadan kalkması başlığına dikkat etmemiz gerekir. Zira bağışlananın, bağışlayana ve yakınlarına karşı ağır suç içeren hareketlerde bulunması hali bağışlamanın geri alınmasını kanun güvencesiyle koruma altına almaktadır. Böylece bağışlayan kişi yaşanılan manevi çöküntüsünün üzerine maddi olarak da darbe vurulmamış olur. Bağışlayan kişi de bu zararını, hediye olarak verdiği taşınır veya taşınmaz eşyaları, bağışlananın iadeye rızası olmaz ise tapu iptal ve tescil davaları açmak suretiyle tazmin edebilir. (Yazıcı, 2020). Bu sebeple uğranılan hakaret ve tehditler yapılan bağışlamalar için tek taraflı geri dönme sebebi olarak kabul edilmeli ve iade konusu olmalıdır. Hediye/bağışlama olarak verildiği kanıtlanabilen taşınır, taşınmaz eşya ya da paranın iadesi bu yolla mümkün olmalıdır. Ayrıyeten örnek olarak; hediye edilen eşya, bağışlayan üzerine IMEI numarası kayıtlı halde bulunan bir cep telefonu olması da olayı bağışlayan için durumu daha da hassas bir hale getirmekte, ilerde bu IMEI numarasının kendi üzerine kayıtlı olmasından ötürü oluşabilecek problemleri önleme adına da; telefonun iadesi veya telefonun bedelini bağışlayana ödemek suretiyle IMEI numarasını kendi üzerine alması, her durumda da bedeli ödenmese dahi IMEI numarasının kayıtlı olduğu telefonun bağışlanan kişinin kullandığı, ona hediye edildiği ve artık onun mülkiyetinde olduğunun tescili yapılmalıdır. Böylece tarafların güncel ve gelecekte yaşanabilecek mağduriyetlerinin önüne geçilmesi sağlanacaktır.

İşbu yazıda emeği geçen Hukuk Fakültesi Öğrencisi İsmail Zorkoç'a teşekkür ederim.

title