TÜM KATEGORİLER
Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilişinin 85'inci yıl dönümü
Hak-İş Kadın Komitesi Başkanı Fatma Zengin, "Kadınların kendi hakları uğrundaki mücadeleleri daha eşitlikçi bir toplum yaratılmasını sağlamak ve buna bağlı olarak da toplumun bütünü açısından demokratik bir anlam taşımaktadır.
Hak-İş Kadın Komitesi Başkanı Fatma Zengin, "Kadınların kendi hakları uğrundaki mücadeleleri daha eşitlikçi bir toplum yaratılmasını sağlamak ve buna bağlı olarak da toplumun bütünü açısından demokratik bir anlam taşımaktadır." ifadelerini kullandı.
Zengin, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilişinin 85'inci yıl dönümü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, kadın sorunlarının gündeme getirilmesi, farkındalık yaratılması ve çözüm arama çabalarının önemli olduğunu belirtti.
Çağdaş, demokratik ve ileri bir toplum için kadınların güçlendirilmesi, etkinlik alanlarının genişletilmesi, eğitim, istihdam, sağlık, siyaset, hukuk gibi alanlarda eşit fırsat ve olanaklardan yararlanmalarının sağlanmasının büyük önem taşıdığını vurgulayan Zengin, "Kadınların kendi hakları uğrundaki mücadeleleri, daha eşitlikçi bir toplum yaratılmasını sağlamak ve buna bağlı olarak da toplumun bütünü açısından demokratik bir anlam taşımaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Batılı ülkelere kıyasla Türkiye'de kadının seçme ve seçilme hakkını daha erken elde ettiğine dikkati çeken Zengin, 1935 yılındaki seçimlerde 18 kadın vekilin Meclis'e girdiğini, 2019'da ise 103 kadın milletvekilinin Meclis'te bulunduğunu belirtti.
Türkiye nüfusunun yüzde 49,8'ini oluşturan kadınların fiili olarak "eşit yurttaş" olmadığını savunan Zengin, şunları kaydetti:
"Fırsat eşitliğinin sağlanamaması, kadın istihdamın artırılmaması, siyasi karar alma mekanizmalarının içinde kadının yeterince yer alamaması, kadının insan haklarının ihlaline devam edilmesine neden olmaktadır. Bizler biliyoruz ki kadın, gücünü yüreğinden alır. Yürekli bir kadını ne savaş durdurabilir ne ayrımcılık ne yoksulluk ne de felaketler. Kadınlarımız bilge olmak, güçlü olmak ve fikirleriyle var oluşun içinde yer almak zorundadır."
Kadınların haklardan, kaynaklardan ve ekonomik faaliyetlerden yararlanma noktasında eşitsizliğe tabi tutulduğunu belirten Zengin, "Kadınların, fıtratın farklılığı hakların eşitliği perspektifinde, haklarını tam ve eksiksiz kullanmaları sağlanmalıdır." ifadelerini kullandı.
