Bilge Demirköz, " Yüzyılın Deneyi"ni Anlattı
BASIN BüLTENİDİR.
BASIN BüLTENİDİR.
CERN’de görevli Türk bilim insanı Doç. Dr. Bilge Demirköz, Bilfen Okullarında 20 Nisan’da yaptığı söyleşide “Büyük Hadron çarpıştırıcısı” deneyinin kara deliklere yol açmadığını ve CERN’de yapılan deneylerin, insanlığa zararlı değil, yararlı çalışmalar olduğunu vurguladı.
Anjelika Akbar’ın piyano performasıyla renk kattığı gecede ayrıca CERN’de staj yapma hakkı elde eden 2 Türk üniversite öğrencisinin masraflarına kaynak sağlandı.
Bilfen çamlıca İlköğretim Okulu’nun konferans salonu, 20 Nisan gecesi bilim ve müziğin buluştuğu özel bir geceye ev sahipliği yaptı. Piyanist - besteci Anjelika Akbar’ın, dünyanın her yerinden bestecilerin parçalarına yer verdiği piyano resitaliyle başlayan gecede Doç. Dr. Bilge Demirköz, bilim insanlarına, velilere ve öğrencilere “Yüzyılın Deneyi” ve CERN ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Bilge Demirköz: “Deney, kara deliklere neden olamaz.”
Doç. Dr. Bilge Demirköz, sunumunda, dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuarı CERN hakkında bilgiler verdi ve “Büyük Hadron çarpıştırıcısı” deneyinin nasıl yapıldığını, CERN’de çekilen fotoğraflarla aşama aşama anlattı. Demirköz protonların çarpıştırıldığı deneyin, sanıldığı gibi “kara deliklere” neden olmayacağını, orada yapılan deneylerin insanlık için tehdit oluşturmayacağını söyledi. Bilge Demirköz; “Bizim yapmaya çalıştığımız çarpışmaların çok daha kuvvetlisi atmosferin hemen üzerinde gerçekleşiyor. çoğu Güneş’ten gelen bu protonlar atmosfere çarpıyor ve dağılıyorlar. Kara delik bu yüzden oluşacak olsaydı zaten çoktan oluşurdu, doğa bunu kendisi üretiyor.” dedi. Demirköz ayrıca, CERN’de bir araya gelen çok önemli bilim insanlarının, zararlı değil faydalı işler ürettiklerini, araştırmalar sonucu halkın doğrudan yararlanabileceği bilgiler elde ettiklerinde teknoloji transferiyle insanlığın hizmetine sunduklarını da sözlerine ekledi. EMAR’dan sonra CERN’in sağlık alanında bir diğer buluşu olan, daha az radyasyonla röntgen çeken sistem üzerinde çalıştıklarının da müjdesini verdi.
“Sizden Nobel bekliyorum”
Salondaki öğrencilerden mutlaka bir Nobel ödülü beklediğini belirten Bilge Demirköz konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “İçinizden birinin Nobel ödülü almasını istiyorum. Edebiyat Nobeli yetmemeli, bu ülkeye bilim Nobeli gerekiyor. Eminim içinizden biri bu ödülü alacaksınız ve ödülü almaya Stockholm’deki Belediye Sarayına gittiğinizde duvarda Batı medeniyetlerinin çağdaş; Doğu medeniyetlerinin ise, develer ve kara çarşaftan ibaret olarak resmedildiği bir mozaik göreceksiniz. Bunu, aldığınız ödülle siz aşacaksınız.”
CERN’de Staj Yapacak İki üniversite Öğrencisini Masrafları Bilfen’den
Bilge Demirköz’le bu buluşma ayrıca CERN’de staj yapacak iki üniversiteli Türk öğrencilerin masraflarının karşılanmasına da vesile oldu.
2007’de bir uçak kazasında kaybettiğimiz değerli akademisyen Prof. Dr. Engin Arık anısına,
dünyanın en büyük fizik laboratuarı olan Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi CERN’de 5 Türk üniversite öğrencisinin staj yapabilmesi için bir fon oluşturuldu. üniversitelerin fizik bölümlerinde okuyan başarılı öğrenciler arasından seçilen bu öğrencilerin yeme, içme, barınma gibi giderlerinin karşılanabilmesi için Bilfen Okulları devreye girdi ve iki öğrencinin masraflarını üstlendi. Doç. Dr. Bilge Demirköz’ü, Türkiye’deki meslektaşları ve Bilfen velileriyle buluşturan Bilfen, hem önemli bir bilim söyleşisine ev sahipliği yaptı hem de davetiye geliriyle iki üniversite öğrencisinin masrafları için kaynak sağladı.
CERN’de Engin Arık ansına fon oluşturularak üniversiteli başarılı Türk öğrencilere staj olanağının sağlanmasının çok büyük bir gelişme olduğunu söyleyen Bilfen İlköğretim Okulları Koordinatörü Nurşen Kayatürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
'CERN’de üniversiteli Türk öğrencilere ayrılan 5 kişilik kontenjandan geçen yıl maddi koşullar yüzünden ancak 3 öğrencinin yararlanabildiğini üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz.
Zira öğrencilerin söz konusu imkandan yararlanabilmeleri için belli başarı kriterlerin yanı sıra yeme, içme, barınma gibi giderler için bütçeye ihtiyaç bulunuyor. Bu yıl iki öğrencinin masraflarını Akbank, bir öğrencinin masraflarını CERN yönetimi karşılıyor. Diğer iki öğrenci için gerekli 10 bin İsviçre frankı tutarındaki bütçeyi Bilfen Okulları olarak biz üstlendik. Bu gece elde edilen gelirden eksik kalan bölümü de tamamlayarak iki üniversite öğrencisinin CERN yolculuğunu başlatmış olacağız.'










