Şerivan Demir

Açık büfe flört: Neden hiç kimseye doyamıyoruz?

10.12.2025 15:38
Haber Detay Image

Geçen gün bir Reels çektim. Dedim ki:

"Flört artık sanki birinin eline bir servis tabağı alıp açık büfede dolaşması gibi… Biraz ondan alayım, biraz bundan bakayım, şuna da bir göz atayım."

Videoya gelen mesajlar şunu gösterdi: Herkes aynı şeyden şikâyetçi.

Kimse kimseye tam olarak dikkatini vermiyor.

Herkes bir yandan konuşuyor ama bir yandan başka kapıların açık kalmasını istiyor.

Peki modern flört neden bu hale geldi?

Sonsuz seçenek illüzyonu: "Belki daha iyisi vardır…"

Sosyal medya ve uygulamalar, bize sürekli "Sonsuz seçenek" hissi veriyor.

Psikolojide bunun adı seçim paradoksu.

Seçenek arttıkça tatmin azalıyor; insanlar karar vermekte zorlanıyor, verdikleri karardan da çabuk sıkılıyor.

Birini tanımaya başlıyoruz ama aklımızın bir köşesinde hep şu cümle çalışıyor:

"Bir saniye… Kaydırırsam daha iyisi olabilir."

Bu yüzden kimse kimseyle tam olarak ilgilenmiyor.

Oysa ilişki, dikkat ve emek istediğinde büyür. Ama dikkatimizin yarısı başka sekmelerde kaldığında, bağlanma zaten zorlaşıyor.

Dopamin ekonomisi: Sürekli yeni bir minik heyecan arayışı

Flört uygulamaları ve sosyal medya, beyne küçük ama sık dopamin atışları yapıyor.

Bu da ilişkileri bağımlılık modeli gibi çalıştırıyor:

Yeni biri › minik heyecan › sıkılınca diğerine kayma › tekrar yeni dopamin.

Bir kişiyle derinleşmek yerine, "yeni bildirim" peşinde koşuyoruz.

Aslında sorun "doyamamak" değil…

Beynin sürekli yeni bir uyarana alışmış olması.

Duygusal emek azalıyor: Çünkü herkes savunmada

Bir de işin psikolojik savunma tarafı var.

Bugünün flört kültüründe insanlar kendini korumak için duygusal emeği minimumda tutuyor.

Neden?

  • Çok çabuk hayal kırıklığı yaşıyoruz.
  • Ghosting normalleşti.
  • Kimse kimseye borçlu hissetmek istemiyor.
  • "Kaptırırsam kaybederim" düşüncesi artıyor.

Bu da ilişkileri yüzeyde tutuyor.

Kimse önce duygusal yatırım yapmak istemiyor; bu da kimseyi gerçekten tanımamızı engelliyor.

Peki ne yapabiliriz?

Açık büfe değil, gerçek bir masa hazırlamak mümkün mü?

Evet.

Ama bunun için önce hız kesmek gerekiyor.

1) Biriyle konuşurken diğer sekmeleri kapatın

Dikkat, bağ kurmanın birinci şartıdır.

Karşınızdakini gerçekten duymayı deneyin.

2) "Bir ilişkiyi neden istiyorum?" sorusunu kendinize sorun

Yalnızlıktan kaçmak mı, yoksa bağ kurmak mı?

Niyet, flörtün yönünü belirler.

3) Birine şans verirken, iç sesinizi değil davranışları değerlendirin

Çünkü modern flörtün en büyük yanılgısı şu:

"Bir his yok, demek ki yanlış kişi."

Hayır.

Bazen his, emekten sonra gelir.

4) Hız çağında yavaş flört etmeyi deneyin

Güven, bir anda oluşmaz.

Mesajlaşmayı değil, karşılıklı var olmayı artırın.

Son söz…

Flört kültürü değişti evet, ama insanlar hâlâ bağlantı arıyor.

Kimse gerçekten yalnız kalmak istemiyor; sadece kimse kırılmak istemiyor.

Ama unutmayalım:

Her şeyi biraz biraz tatmak mümkün…
Fakat bir ilişki, "tek bir kişiye gerçekten bakabildiğimizde" başlar.

Sen birine dikkatini verdiğinde, o da sana kendi dikkatini getirme cesaretini bulur.

Bazen mesele, "daha iyisini bulmak" değildir.

Mesele, gözünün önündekini görebilecek kadar yavaşlamaktır.

Yazarın Tüm Yazıları

title