Op. Dr. Ufuk Askeroğlu

Ameliyat sonrası iz kalmaması: Endoskopik tekniklerin önemi

30.12.2025 15:22
Haber Detay Image

Modern estetik cerrahinin en önemli hedeflerinden biri, hastanın doğal görünümünü korurken ameliyat sonrası iz kalma riskini azaltmaktır. Bu hedef, yalnızca estetik kaygılarla değil, aynı zamanda kişinin psikolojisi ve sosyal yaşamı üzerindeki etkisi nedeniyle de büyük önem taşır. Günümüzde görünüm, bireyin kendini ifade etme biçimlerinden biri haline geldi. Bu nedenle cerrahinin iz bırakmadan, dokulara minimum travma uygulayarak yapılması hastaların beklentileriyle örtüşüyor. İşte tam bu noktada endoskopik teknikler, hem yüz hem de vücut estetiğinde öne çıkıyor.

Endoskopik cerrahi, küçük kesiler aracılığıyla derin dokulara ulaşmayı sağlayan özel kameralar ve mikro enstrümanlar kullanır. Bu yöntem, büyük kesilere olan ihtiyacı azalttığı için daha kontrollü bir çalışma alanı sunar. Aynı zamanda ciltte uzun izler oluşmasını engelleyerek ameliyata dair dış görünür işaretleri en aza indirir. Yani toplumun estetikle ilgili hassasiyeti arttıkça, minimal iz yaklaşımı da kaçınılmaz olarak önem kazanıyor.

Benim üzerinde uzun yıllardır çalıştığım ve dünya literatürüne kazandırdığım birkaç teknik, yüz gençleştirmede endoskopik cerrahinin sunduğu avantajları somut biçimde gösteriyor. Bu yazıda sıkça sorulan üç yöntemi; Bella Eyes®, Trinity Lift® ve endoskopik kaş kaldırma uygulamalarını hem teknik hem de toplumsal açıdan değerlendirmek istiyorum.

Bella Eyes® benim tarafımdan geliştirilen, dinamik kantopeksi tekniğini endoskopik lateral kaş kaldırma ile birleştiren yenilikçi bir yöntemdir. Bu işlemde iki küçük kesi saçlı deri içine yerleştirilir. Endoskop yardımıyla gözün dış köşesi ve lateral kaş bölgesine ulaşılır. İşlem sırasında lateral kantus özel dikişlerle sabitlenir; bu, göz şeklinin daha açık ve canlı görünmesini destekleyen anatomik bir düzenlemedir. Aynı işlemde lateral kaş da yine doğal sınırları içinde yükseltilir. Yöntemin temel amacı, göz çevresinde daha dinamik bir yapı oluştururken yüz ifadesini bozmamak ve cilde gereksiz yük bindirmemektir. Küçük kesiler sayesinde iz kalma ihtimali minimumdur — bu da modern görünüm anlayışında hastaların en çok önemsediği konulardan biridir.

Bir diğer yöntem olan Trinity Lift®, orta yüz bölgesini endoskopik teknikle ele alan patentli bir yöntemdir. Orta yüz yaşlanması, yüz ifadesindeki yorgun görünümün en önemli nedenlerinden biridir. Bu bölgede çökmeler başladığında yanak yumuşak dokuları aşağıya kayar. Trinity Lift®'te saçlı deri içindeki iki küçük kesi aracılığıyla endoskopla orta yüz derin planlarına ulaşılır. Buradaki bağ dokuları ve kas yapıları, yüzdeki doğal anatomik seviyelerine geri taşınır ve özel dikişlerle stabilize edilir. Bu yöntem, yüzü yukarı çekmek yerine yüzün temel yapılarını orijinal yerlerine taşımaya odaklanır. Orta yüzün genç görünümündeki temel yapıların korunması, uzun dönemli sonuçların daha doğal olmasını sağlar. Bu yaklaşım da yine minimal iz prensibinin modern yüz cerrahisindeki yerini güçlendiriyor.

Üçüncü yöntem olan endoskopik kaş kaldırma, özellikle kaşların iç ve orta kısmındaki düşüklüğün giderilmesinde tercih edilen bir tekniktir. Saçlı deri içinde dört küçük kesi yapılır ve endoskop yardımıyla alın kaslarına ve bağ dokularına ulaşılır. Bu yöntem, özellikle iç kısımdaki kaş düşüklüğünü ve buna bağlı oluşan yorgun ifadeyi düzeltmeyi hedefler. Geleneksel koronal kaş kaldırma yöntemine göre çok daha küçük kesiler içerdiği için iz kalma olasılığı düşüktür ve iyileşme süreci genellikle daha kontrollüdür.

Estetik cerrahinin geleceği, izsiz veya izlerin görünürlüğünün en aza indirilmiş olduğu operasyonlara doğru ilerliyor. Toplumun estetik algısı da değişiyor; insanlar artık ameliyatlı görünmek istemiyor, ancak yaşlanmanın etkilerini de yoğun şekilde üzerlerinde taşımak istemiyor. Endoskopik teknikler, tam da bu beklentilerin kesiştiği noktada duruyor.

Yazarın Tüm Yazıları