Erken gelen faiz indirimi

Hepimizin takip ettiği gibi Merkez Bankası bugün açıklanan kararı ile 200 baz puan indirerek faizi yüzde 18'den 16'ye çekti. Eylül ayında politika faizini 100 baz puan indirmesi sonrası geçen bir aylık sürede dolar kuru 9.30'a, 10 yıllık tahvil faizi yüzde 20'ye yükselmişken, bugün gerçekleştirilen 200 baz puan indirimin ardından, hiç de şaşırmadığımız bir şekilde altın ve dolar fiyatı adeta uzaya fırladı.

Merkez Bankası ve hükümet, güçlü parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerinde olumlu etki yaratacağını düşünse de, benim görüşüm bunun tam aksi. Bilakis talebi yavaşlatan bir seyir ile karşı karşıya kalacağız. Dövizin artışının ihracatçının lehine olduğunu düşünerek, Türkiye'de üretimin ve ihracatın artacağını beklemek son derece iyimser, ama bir o kadar da gerçekten uzak bir yaklaşım.

Faiz indirimi olabilirdi, ama şimdi değil. Döviz kurundaki artışın enflasyon üzerindeki etkisini göz ardı etmemek gerekiyor. Karar, firmaların faiz yükü altında ezilmemesi gayesini taşıyor görünse de, bu yüksek döviz artışının enflasyon üzerinde yarattığı olumsuz etki avantajı dezavantaja çevirmekte.

Merkez Bankası'nın kur üzerinde de toplu satınalma hamleleri yapmadan kurun yükselmesini sadece izliyor olması da, stagflasyon beklentilerimize ne yazık ki zemin hazırlamakta.

Bu karardan hızlı bir şekilde geri dönüş olmasının kaçınılmaz olduğu görüşündeyim.