Haberler

Renk terapisi nedir?

Beyza Gemci

Beyza Gemci

Kurucu / Mirach Tekstil
16.06.2022 07:58

Sanat, insanın varoluşundan itibaren varlığını gösterir. Gelişen insan yaşamıyla beraber sanat da oldukça gelişme göstermiştir. Sanatı; insanın duygularını, düşüncelerini, bilinçdışı ve bilinçüstü tüm hislerini somut bir yapıya dönüştürdüğü süreç ve olgu olarak tanımlayabiliriz. Kısacası, sanat ile insanlar içsel dünyalarını dış dünyaya aktarmışlardır. İlk çağlarda mağara resimlerinde bile rastladığımız sanat, günümüzde kendisine çok çeşitli alanlar bulmuştur. Freud'a göre sanat; insanın rahat hissettiği, kişisel bunalımları, karabasanları olumsuz etki yaratmadan boşaltma yoludur. "Sanat ne bir oyun ne bir eğlencedir. O ancak ruhun dışarıya vurarak, kendini gösterme ihtiyacıdır" (E.G.Benite). Baktığımızda güzel gelebilen bir eser aslında sanatçının ya da eseri ortaya çıkaranın hüzünlerini içerebilir (Armstrong,Botton, 2013:10-32).

Sanat terapisi nedir? İlk olarak 1940'lı yıllarda bulunmuştur; ancak tedavi olarak kullanımı 1960'lı yıllara dayanır. Psikoterapide de kullanılan bir yöntemdir. Örnek olarak; müzik, resim, heykel, dans… Birer sanat terapisi çeşididir.

Sanat terapi, ruhsal, gelişimsel, nörolojik, mental ve davranışsal birçok rahatsızlıkta kullanılan bir tedavi yöntemidir (Özbey, 2009:213).

Bir görüşe göre sanattan uzaklaşmanın sonucu olarak psikolojik problemler yaşarız ve bu durumlardan kurtulmak adına yine sanattan ve renklerden yardım alırız.

Sanat terapisinin pek çok uygulama alanı vardır. Bunlardan biri de renk terapisidir.Renk terapisinin diğer adı kromoterapidir. Modanın olduğu gibi renk, sanatın da temel bir ögesidir.

Her renk, zihnimizde farklı bir yerde konumlanır ve bu renklerin her biri bizde değişik duygular uyandırmaktadır. Renklerin bazılarının ise ruh sağlığımız üzerinde olumlu etkileri bulunmaktadır. Bu etkilerden yola çıkılarak oluşturulan bir terapi çeşididir, renk terapisi. Burada amaç, kişinin iç dünyasında yaşadığı duyguları somut bir şekilde ortaya çıkararak kişinin bu duygularını ifade etmesini sağlamaktır.

1993 yılında Mahnke tarafından yapılan araştırmaya göre, renk terapisi esnasında bir rengi defalarca (normalden fazla) kullanan kişilerin fazla duygusal tepki, dikkatini yoğunlaştıramama, etrafındaki şeylerden kolayca rahatsız olma gibi olumsuzluklar gösterdikleri görülmektedir.

Motivasyon, dikkat eksikliği, konsantrasyon bozukluğu, stres ve öfke kontrolü, anksiyete, depresyon, migren gibi problemlerin çözümünde renk terapisinden destek alınmaktadır. Alexander Schauss 1960'lı yıllarda, renklerin insanın mental durumunu değişitirebileceğini gösteren 153 denekten oluşan bir deney gerçekleştirir.Araştırma sonucunda, pembe rengin insanları sakinleştirdiği görülür ve sonrasında Alexander Schauss, 1979 yılında ABD'de bulunan askeri bir hapishanede bu deneyi geliştirir. Deneyde, hapishanede bazı hücreler pembe renge boyanarak bu hücrelerde kalan mahkumların davranış değişiklikleri incelenir. Pembe renk ile temas eden mahkumlarda saldırganlığın gözle görülür biçimde ortadan kalktığı sonucuna ulaşılır. Bu araştırma sonucunda, hapishanede kullanılan o pembe tonu hapishane yöneticileri olan Baker ve Miller'in adını alarak Baker-Miller pembesi olarak anılmaktadır. Günümüzde halen bazı hapishanelerde bu pembe rengi kullanılmaya devam edilmektedir.

title