Sü'de "Kerkük Türkmen Şehridir" Konulu Konferans
Irak'ın Kerkük Şehri Meclis Üyesi Ali Mehdi Sadık, Kerkük'ün Tamamen Kürt Peşmergelerinin Denetimi Altına Girdiğini Belirterek, Yıl Sonunda Yapılacak Referandum Sonrası Kerkük'ün Bir Barut Fıçısı Gibi Patlayacağını Söyledi.
Irak'ın Kerkük şehri meclis üyesi Ali Mehdi Sadık, Kerkük'ün tamamen Kürt peşmergelerinin denetimi altına girdiğini belirterek, yıl sonunda yapılacak referandum sonrası Kerkük'ün bir barut fıçısı gibi patlayacağını söyledi.
Selçuk Üniversitesi (SÜ) bünyesinde kurulan Türkçe Topluluğu tarafından "Kerkük Türkmen Şehridir" konulu bir konferans düzenledi. SÜ Eğitim Fakültesi Erol Güngör Konferans Salonu'nda düzenlenen konferansa konuşmacı olarak Türkmen Cephesi Dış İlişkiler Sorumlusu Mustafa Ziya, Global Strateji Enstitüsü Başkanı Ercüment Okcu, emekli kurmay Albay Doç. Dr. Celalettin Yavuz ve Türkmeneli Sağlık, Sosyal ve Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Aydın Beyatlı katıldı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Kerkük Meclis üyesi Ali Mehdi Sadık, bugüne kadar kurulan Irak hükümetlerinin hepsinin Kerkük üzerinde oyunlar oynadığını ve sindirme politikaları izlediğini belirterek, "Şu an Türkmen şehri olan Kerkük'ün demografisi üzerinde oyunlar oynanıyor. Kürtler, sahte bir referandum ile Kerkük'ü kendilerine bağlamak istiyor. Biz Türkmenler 4 yıldır her türlü insanlık dışı muameleye maruz kalıyoruz. Bugüne kadar Irak'ta dostça yaşayan gruplar birbirine düşmüş durumda. Saddam sonrası 10 bin peşmerge Kerkük'te silahlarla kamu binalarını basarak ele geçirdi. Son 2 yılda Kerkük'te bir soykırım yaşanıyor. Vali ve emniyetin tamamı Kürtler'den oluşuyor. Kürt partileri de bu şehri kendilerine bağlamak için ellerinden geleni yapıyor. Bu yılın sonunda bir referandum olacak ve referandum sonrası Kerkük bir barut fıçısı gibi patlayacaktır" dedi.
Türkmen Cephesi Dış İlişkiler Sorumlusu Dr. Mustafa Ziya ise, Kerkük'ün kurulması düşünülen Kürdistan devleti için bir maddi kaynak oluşturacağını ve bu nedenle önem arzettiğini dile getirerek, "Bu bölge dünya petrol rezervlerinin yüzde 4-5'ini barındırıyor. Bu bölgeyi elinde bulunduran dünya çapında bir dokunulmazlık, bir itibar kazanır. Ayrıca buradaki petrol, Bakü-Ceyhan petrol boru hattıyla Ceyhan'a akıyor. Bu hattı elinde bulunduran da güç kazanır. Burada kurulacak bir Kürdistan devleti, ayrıca İsrail için bölgede yeni bir müttefik ülke demektir ve İran, Türkiye ve Suriye arasında bir tampon görevi görecektir" şeklinde konuştu.
Emekli kurmay albay Doç. Dr. Celalettin Yavuz, sürekli dile getirilen Türk ordusunun Kerkük'e girmesi konusuna değinerek, "Bence ordumuz o bölgede tatbikatlar yapmalı. Bu tatbikatlar sırasında kazara askerlerimiz sınırı geçebilir. Kuzey Irak tarafına kazara bir iki bomba düşebilir. Bunlar caydırıcı etki yapar. Diyorlar ki Türk ordusu Kerkük'e giremez mi? Ordu onun planını çoktan yapmıştır ve istediği zaman girebilir. Orada peşmerge güçler vardır, ama Türk ordusu karşısında kağıttan duvar gibi kalırlar. Asıl sorun girdikten sonra neler yapılacak. Biz oraya girdikten sonra dost, düşman herkes bizim oradan çıkmamız için baskı yapacak. Biz bunun altından kalkabiliriz ama sağlam bir duruş göstermemiz gerek. Askeri çözüm en son düşünülecek konu olmalı" dedi.
(MÇ-FM-NÇ-NÇ-Y)