Haberler

Ankara: 'Siyasette Eşitlik Kampanyası' Çankaya Köşkü'nde Başladı

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Eşi Semra Sezer, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kadın Hakları Alanında Ulaştığı Düzey Sevindirici Olsa da, Kadınların Siyaset ve Karar Verme Odaklarında Edindikleri Konumum, Bugün İstenilen Düzeyde Olmadığını Söyledi.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in eşi Semra Sezer, Türkiye Cumhuriyeti'nin kadın hakları alanında ulaştığı düzey sevindirici olsa da, kadınların siyaset ve karar verme odaklarında edindikleri konumum, bugün istenilen düzeyde olmadığını söyledi.

Sezer, "Kadınlarımızın yalnızca karar verme süreçlerinde değil, ülkenin geleceğinin belirlenmesinde ve gelişme yolunda atılacak tüm adımlarda görev alması sağlanmalı, siyasal yaşamda da etkinlik alanı genişletilmelidir" dedi. Semra Sezer, Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının Tanınmasının yıldönümünde, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu'nca düzenlenen 'Atatürk'ten Bugüne Kadın ve Siyaset' konulu etkinliğe ev sahipliği yaptı. Çankaya Köşkü Resepsiyon Salonu'nda düzenlenen ve 'Siyasette Eşitlik Kampanyası'nın da başlatıldığı etkinliğe, Semra Sezer'in yanısıra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın eşi Filiz Büyükanıt ve diğer kuvvet komutanlarının eşleri ile AK Parti Milletvekili Güldal Akşit, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu'na üye dernekler ve sivil toplum kuruluşlarının üyeleri ile öğretim üyeleri katıldı.

Sevda Cenap And Vakfı Kadınlar Korosu'nun mini konseriyle başlayan toplantı, Prof.Dr. Afet İnan'ın belgeseli ile devam etti. Toplantının açış konuşmasını yapan Semra Sezer, "Etkinliğin Çankaya Köşkü'nde, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Yüce Atatürk'ün mekanında yapılmasının Türk kadını için anlamı büyüktür" dedi.

Kadınlara eşit haklar verildiği ve buna bağlı olarak sorumluluk yüklendiği toplumlarda büyük gelişmeler gözlendiğini vurgulayan Sezer, laik, demokratik ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin bunun en güzel örneklerinden olduğunu kaydetti. Sezer, kadının toplumsal yaşama birey olarak, erkeklerle eşit koşullarda katılmasını sağlayan devrimlerin yapılmasının, Türkiye'nin aydınlanma yolunda en büyük gücü olduğunu, haklarının bilincine varan kadınların da ülkenin gelişmesine önemli katkılarda bulunduğunu belirtti. "Bilimden siyasete, eğitimden sanat ve ticarete kadar yaşamın her alanında etkin olan ve başarılı çalışmalarıyla geleceği de biçimlendiren kadınlarımız, üretici dinamizmleriyle toplumun en önemli aktörlerindendir" diyen Semra Sezer, "Türkiye Cumhuriyeti'nin kadın hakları alanında ulaştığı düzey sevindirici olsa da, kadınlarımızın siyaset ve karar verme odaklarında edindikleri konum, bugün istenilen düzeyde değildir. Kadınlarımızın yalnızca karar verme süreçlerinde değil, ülkenin geleceğinin belirlenmesinde ve gelişme yolunda atılacak tüm adımlarda görev alması sağlanmalı, siyasal yaşamda da etkinlik alanı genişletilmelidir" diye konuştu.

Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının tanınmasının ardından yapılan ilk seçimlerde 18 kadının Meclis'e girdiğini anımsatan Sezer, 1935'ten 1999 yılına kadar yapılan genel seçimlerde kadın milletvekili sayısında sürekli bir azalma görüldüğünü belirtti. 1999 yılına gelindiğinde 23, 2002'de ise 24 kadın milletvekilinin siyaset alanında yer aldığına işaret eden Sezer, şunları kaydetti:

"Bununla birlikte, 1999 ve 2002 seçimlerinde kadınların TBMM'deki temsil oranları, başlangıç noktası gözününde bulundurulduğunda düşük kalmaktadır. Kadınlar, Fransa'da 1944, İtalya'da 1948, Japonya'da 1950, İsviçre'de 1971 yılında seçme ve seçilme hakkına kavuşmuştur. Yani Türkiye konusunda öncü ve örnek bir ülke konumundadır. Bir yandan bunun gururun yaşarken, öte yandan bugün bu ülkelerin parlamentolarında kadınların temsil edilme oranlarının Türkiye'den daha yüksek olmasını üzüntüyle karşılıyoruz. Anımsayacağınız gibi, Atatürk, devrimleri gerçekleştirirken, gerçek anlamda; eşitliğe dayalı bir toplumsal düzen kurulmasını amaçlamıştır. Bugün siyaset alanında kadın-erkek eşitliğinin oy kullanma dışında sağlanabildiğini söylemek güçtür. Her alandaki başarılarıyla övündüğümüz Türk kadınının siyasette de etkin rol üstlenebilecek birikime ve yeteneğe sahip olduğundan kuşku duymuyoruz".

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği'nce yaptırılan "Türkiye'de Kadın ve Siyaset Kamuoyu Araştırması" sonuçlarına göre, seçmenlerin yüzde 82'sinin siyasette daha çok kadın görmek istediğini ortaya koyduğunu dile getiren Sezer, "Kadınların siyasette yeterince temsil edilmemesinin nedeni olarak da, kadınlara şans verilmemesi gösterilmiştir" dedi. Sezer, kadınların siyasal yaşamdaki etkinlik alanının genişletilmesi ve ülke yönetiminde daha fazla söz sahibi olmalarının sağlanmasının, Türkiye'nin gelişme sürecini hızlandıracağını ifade ederek, "Kadınların siyasal yaşama katılımı konusunda ilerici atılımlar gerçekleştiren Türkiye Cumhuriyeti'nin, çağdaş ülkelerin gerisinde kalmaması için, yönetim kademelerinin atması gereken adımların yanında, tüm kadınlarımızın bu konuda bilinçlendirilmesi de gerekmektedir" şeklinde konuştu.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu'nun, kadın haklarının geliştirilmesi yönündeki çabalarını mutlulukla izlediğini ve düzenlenen etkinliklerin çağdaş yaşam hedefine ulaşılması yolunda önemli bir adım oluşturduğuna inandığını kaydeden Sezer, federasyonun gösterdiği çabalara, kadın-erkek tüm yurttaşlara destek olma çağrısında bulundu. Sezer, kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınmasında büyük payı bulunan, Atatürk'ün manevi kızı Prof. Dr. Afet İnan'ı da saygı ve rahmetle andığını belirterek, "Afet İnan, Cumhuriyet'in kazanımlarını yaşam ilkesi olarak benimsemiş, uygulamış ve çağdaş Türk kadınını başarıyla temsil etmiştir" diye konuştu.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü de yaptığı konuşmada, sivil toplum kuruluşlaride değil, ülkenin geleceğiniı tarihinde '1000 Kadın Çankaya'da sloganıyla yola çıktığını ve bugün burada olduğunu dile getirerek, "Yaşamın her alanında birlikte olmak ve doğru kararlar almak adına sesimizi yükseltiyoruz. Bu amaçla burada toplandık" dedi. Siyasette eşit temsil olmadığı sürece bugün içinde bulunulan kaostan kurtulma yolu olmadığını belirten Güllü, bu konuda Meclis'teki siyasi partilere önemli sorumluluklar düştüğünü söyledi. Güllü, siyasi parti genel başkanlarına seslenerek, şunları söyledi: "Bu salondan sayıları oldukça fazla olan sivil toplum örgütleriyle siyasette kadın-erkek eşitliği konusunda güçlerimizi birleştirip eşitlik için yüzde 50 uygulamasının ve fermuar sisteminin siyasi partilerin tüzüklerinde yapacakları değişiklikle yaşama geçirilmesini istiyoruz. Bu nedenle de kota kampanyasını imzaya açıyoruz".

Konuşmaların ardından, Semra Sezer, 'Atatürk'ün İzinde Bir Ömür' ödülüne layık görülen Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ'a ödülünü verdi. Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Kızlar Kuarteti'nin konserinin ardından, Dr.Erol Mütercimler'in konuşmasıyla etkinlik sona erdi. Toplantının ardından, 'Siyasette Eşitlik Bildirgesi' yayınlanarak, 'Siyasette Eşitlik Kampanyası' başlatıldı".

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Haberler

Filistin'i resmen tanıyan Norveç'ten bir adım daha: Topraklarımıza adım atarsa Netanyahu'yu tutuklayacağız

Filistin'i resmen tanıyan Norveç'ten bir adım daha: Topraklarımıza adım atarsa Netanyahu'yu tutuklayacağız

Ölümlü trafik kazasından sonra ABD'ye kaçan Eylem Tok ve oğlu hakkında kırmızı bülten çıkartıldı

Ölümlü trafik kazasından sonra ABD'ye kaçan Eylem Tok ve oğlu hakkında kırmızı bülten çıkartıldı

Pasaport ve kimlik bırakarak güven sağladı! 81 gün konakladığı otelin ücretini ödemeden kaçtı

Pasaport ve kimlik bırakarak güven sağladı! 81 gün konakladığı otelin ücretini ödemeden kaçtı

Kulisleri hareketlendiren iddia: Asgari ücret temmuz ayında 21 bin 320 liraya çıkacak

Kulisleri hareketlendiren iddia: Asgari ücret temmuz ayında 21 bin 320 liraya çıkacak

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title