TÜM KATEGORİLER
Yazar Yeşilyurt, İlker Başbuğ'a "Hakaret" Davasında Beraat Etti
Yazar Süleyman Yeşilyurt'un, bir röportajında, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'a hakaret ettiği ve iftirada bulunduğu iddiasıyla yargılandığı davada, beraatine karar verildi.
Yazar Süleyman Yeşilyurt'un, bir röportajında, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'a hakaret ettiği ve iftirada bulunduğu iddiasıyla yargılandığı davada, beraatine karar verildi.
Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, taraf avukatları katıldı.
Sanık Yeşilyurt'un avukatı Berrin Yeşilyurt, röportajı yapan muhabir ve gazetenin yetkilisinin zamanaşımı süresinden faydalandığını, sadece müvekkili hakkında bu hükmün uygulanmayarak yargılamaya devam edildiğini söyledi. Röportajın içeriğinde hakaret ve iftira niteliğinde herhangi bir sözün yer almadığını, suç unsurlarının oluşmadığını savunan Yeşilyurt, müvekkilinin beraatini istedi.
Müşteki İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer de sanığın röportajında belirttiği hususların müvekkilinin görev yaptığı döneme ilişkin olduğundan "kamu görevlisine hakaret" suçundan cezalandırılması gerektiğini söyledi. Sanığın "hakaret" kastıyla hareket ettiğini dile getiren Sezer, sanığın röportajı veren kişi olduğundan eser sahibi statüsünde olmadığını ve zamanaşımı süresine tabii tutulamayacağını belirterek, sanığın cezalandırılmasını talep etti.
Hakim Gül Sema Çevik, her ne kadar sanık Süleyman Yeşilyurt hakkında kamu görevlisine iftira ve hakaret suçundan kamu davası açılmış olsa da, sanığın üzerine atılı suçların unsurları oluşmadığından bu suçlardan beraatine karar verdi.
Yargıtay ilk kararı bozmuştu
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Süleyman Yeşilyurt'un "Paşaların Saltanatı" isimli kitabı çerçevesinde Yeni Akit gazetesine 6 Ocak 2012'de verdiği röportajda İlker Başbuğ'a yönelik hakaret ve iftira suçunu işlediği gerekçesiyle 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyordu.
Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmada, Süleyman Yeşilyurt hakkındaki suçlamaların zamanaşımı gerekçesiyle düşmesine karar verilmişti.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi, sanığın eser sahibi olmadığı gerekçesiyle dava sürelerinden yararlanmaması gerektiğini belirterek, davanın düşürülmesini yasaya aykırı bulmuştu. Yüksek mahkeme, kararı bozarak dosyayı yerel mahkemeye göndermişti.
