Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, yönetici atama yönetmeliğinde yapılan değişikliği değerlendirdi

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, eğitim kurumlarına yönetici atama yönetmeliğinde yapılan değişikliğe ilişkin "Yöneticilikten ayrılanlara sınavsız olarak üçüncü bir takvim çerçevesinde başvuru hakkı verilmesi, gecikmiş olsa da geçmişte yapılan haksızlıkların telafisi anlamında olumlu bir adım olmuştur." değerlendirmesinde bulundu.

Geylan, yaptığı yazılı açıklamada, bugün Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"i değerlendirdi.

Yönetmelik değişikliğinin, birtakım eksiklikleri olsa da olumlu yenilikleri beraberinde getirdiğini belirten Geylan, şu ifadeleri kullandı:

"Yeniden yönetici görevlendirme süresi, 4+4 şeklinde kalarak, artık oturmuş bir norm haline gelmiştir. Yöneticilikten ayrılanlara sınavsız olarak üçüncü bir takvim çerçevesinde başvuru hakkı verilmesi, gecikmiş olsa da geçmişte yapılan haksızlıkların telafisi anlamında olumlu bir adım olmuştur. Özellikle 2014 mülakat sürecinde hak gaspına maruz kalmış yöneticilere verilmiş olan başvuru hakkı kıymetli bir yaklaşımdır. Yönetmelik ekinde yer alan formların sadeleştirilerek suiistimale açık olan ve taşrada adeta evrak yarışına giren kısımlarının çıkarılmış olması da olumlu olmuştur. Başarı belgesi, üstün başarı belgesi ve ödül sayısının bir adet ile sınırlandırılmış olması da istismarı önleyen ve ödül listelerinde daha çok öğretmen olmasını sağlayacak yeni bir tutumu sağlayacaktır."

Doğrudan bakanlık merkez teşkilatına bağlı kurumlarda 8 yıl azami görev süresinin olmamasının, yönetmeliğin olumsuz kısmı olduğunu bildiren Geylan, bu durumun, taşra teşkilatında öğretmenevi ve olgunlaşma enstitülülerinde uzun süreli görev yapılmasına neden olacağını, bu nedenle merkeze bağlı kurumlarda bununla ilgili standart getirilmesinin uygun olacağını belirtti.

Geylan, özellikle proje okullarının yönetici atamalarının sınav başarısını esas alan bir hüviyete kavuşturulmasının zorunluluk olduğunu ifade etti.