TÜM KATEGORİLER
AK Partili Hamzaoğulları: Vicdanımız, Beynimiz, Kimliğimiz Kobaniyle
Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Süleyman Hamzaoğulları, "Vicdanımız, beynimiz, kimliğimiz, düşüncemiz Kobani ile beraber" dedi.
22 yıl aradan sonra Diyarbakır ve 6 ilde sokağa çıkma yasağı uygulandığını anlatan Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Süleyman Hamzaoğulları, genelde Türkiye, özelde Diyarbakır'da yaşanan olayları Öz Diyarbakır Gazetesi'ne değerlendirdi.
ÜZÜNTÜ VE ENDİŞE VERİCİ
Diyarbakır'da yaşanan olayların çok üzüntü verici ve büyük endişe verici olduğunu kaydeden Hamzaoğulları, olayların özellikle bayram gibi birlik ve beraberliğin yaşandığı güne denk gelmesinin üzüntüyü katladığını ifade ederek şöyle dedi:
"Ölenlerin çoğunun Diyarbakır'dan olsması da daha fazla üzüntümüzü katlıyor. Kimsenin ohalin yaşandığı günleri geri getirme çabası içine girmemesi gerekiyor. Diyarbakır ve bölge halkı zaten son 30 yıldır büyük acılar çekti gözyaşı döktü, kan oldu. Bunların bir daha başlamaması için başlayan çözüm süreci var. Çözüm süreci ile berabar taçlanan huzur güven ortamı var ve bölge halkının istediği huzur. Bu olaylar bir daha gösterdiki artık insanların eski günlere dönmeye ne tahammülü var nede eskiyi isteği var.
"BİR SİYASİ PARTİYE YAPILAN SALDIRILARI ŞİDDETLE KINIYORUM"
Siyasetin önü bu kadar açılmışken, herkesin kendi düşüncesinin, ifadesinin önü bu kadar açılmışken bir siyasi partiye yapılan bu saldırıları kabul etmek mümkün değil. Diyarbakır savaş alanına döndürüldü. Hayalet şehir haline getirildi. Çok üzücü kaygı verici bir durum yaşandı. Diyarbakır halkının mutlaka ama mutlaka sağduyulu davranması gerekiyor. Gerek iç gerek dış mihrakların oyununa gelmemesi lazım. Diyarbakırlı vatandaşları, hemşerilerini sükûnete davet ediyorum. Yaşananlara baktığımız zaman Kobani'de yaşananlar tabi ki hepimizi üzüyor orada soydaşlarımız, kandaşlarımız, Müslümanlar öldürülüyor. İŞİD denen terör örgütü var. Canice insanlık dışı eylemlerle kim olduğuna bakmadan kadınları, çocukları katlediyor. Tabi ki İŞİD yaptığının hiç bir insani tarafı yok kime yapıldığının bir önemi yok. Kalplerimiz beraber atıyor. Kobani'de olanları bahane ederek Diyarbakır'ı, Güneydoğu'yu, Türkiye'yi savaş alanına çevirmek kabul edilebilir bir durum değil.
"8-10 İNSANIMIZ ÖLDÜ BUNU NE GERİ GETİREBİLİR"
Türkiye'nin dışında gelişen olaylar bunlar. Türkiye çevresinde gelişen olaylara duyarlı bir ülke, yardıma koşan bir ülke, Kobani konusunda da duyarlılık gerek Cumhurbaşkanımız gerek Başbakanımız, gerek hükümetimiz tarafından her ortamda dile getirilirken sanki kayıtsız kalmış gibi bir davranış sergileniyor. İnsanlar bir siyasi hareketinin genel başkanı insanları sokağa dökmeye çalışıyor. Siyasetin içinde savaş olmaz, sadece söz ve eylem vardır. Demokratik hak ve eylemler vardır. Başkalarının dükkanını, araçlarını, insanların kullandığı sağlık ocağı, dolmuşu, minibüsü yakarak ne elde edecekler. Kendileri kendi makam araçlarına biniyorlar. Kendileri belki hiç dolmuş ve minibüs kullanmıyorlar. Özel hastanelerden faydalanıyorlar ama hemşerileriz hem bu araçlardan hem bu hastanelerden hem de kaldırımdan faydalanıyor. Nasıl açıklanabilir bu durum. Bu kadar Vandalizm şeklinde ATM'leri yakarak, bankaları yakarak ne elde edebilirler. Kobani'ye, Kürtlere ne faydası var. Elbetteki herkes demokratik hak ve hukuk çerçevesinde, düşüncesini söylesin, eylemini yapsın ama bu yıkmadan dökmeden, kırmadan, öldürmeden olmalı. 8-10 insanımız öldü bunu ne geri getirebilir. Hiç bir şey geri getiremez.
22 YIL ARADAN SONRA DİYARBAKIR VE 6 İLDE SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI UYGULANIYOR
22 yıl aradan sonra Diyarbakır ve 6 ilde sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. 22 yıldır insanların sokağa çıkma yasağı bilmediği günlerden sonra tekrar sokağa çıkma yasağının uygulanması gerçekten üzüntü vericidir. Diyarbakır'ın böyle algılanması, böyle tanınması bizi çok üzdüğü gibi kendimizi ifade etmekte zorlanıyoruz. Herkesi sükûnete davet ediyorum. Barışın, huzurun, güvenin olduğu bir ortamda bu tür olaylar yaşayarak ambulansların, itfaiyenin önünü keserek hiçbir açıklaması olamaz. Herkesi sağduyuya davet ediyorum. Polis ve güvenlik güçlerinin de itidalli davranmasını istiyorum. İnşallah Diyarbakır huzur ve mutluluğu bulacaktır. Birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Vicdanımız, beynimiz, kimliğimiz, düşüncemiz Kobani ile beraber ama bu yaşananların kabul edilebilir tarafı yoktur"
