Julian Assange hakkında İsveç'te açılan istismar soruşturması kapatıldı

ABD'nin yüz binlerce gizli askeri ve diplomatik belgesini WikiLeaks'te yayımlamasının ardından İsveç'te istismar suçlamalarından başlatılan yasal sürecin hedefi olan Julian Assange, bu süreç nedeniyle ABD'nin iade talebi eşliğinde İngiltere'de hapis yatarken, İsveç Başsavcılığı'ndan açıklama geldi.

TEMYİZ YOLU AÇIK

Açıklamaya göre Assange'a 2010'da yöneltilen istismar suçlamalarıyla ilgili bu yıl tutuklanıp hapse konulmasını müteakip yeniden açılan soruşturma düşürüldü.

İstismar suçlamalarıyla ilgili soruşturmayı devam ettirmeyeceğini, mağdur tarafın ifadesinin güvenilir ve ayrıntılı olduğunu, ancak iddia edilen suçun işlendiğini kanıtlayacak yeterli delil bulunmadığını, aradan geçen zamanda delillerin zayıfladığını, Assange'dan ilaveten ifade almanın delil dengesinde önemli değişiklik yaratmayacağını duyuran İsveç Başsavcılığı, soruşturmanın kapatılması kararının temyize götürülebileceğini belirtti.

İKİ DAVASI ZAMAN AŞIMI NEDENİYLE DÜŞÜRÜLMÜŞTÜ

Assange'ın İsveç'in başkenti Stockholm'de iki ayrı vakada iki kadına istismar ettiği gerekçesiyle açılan davalar, 2015 ve 2017 yıllarında zaman aşımı nedeniyle düşürülmüştü.

Baştan beri karşılıklı rıza olduğunu savunan WikiLeaks kurucusu, 2012'de İsveç'teki yargı sürecinden ötürü kendini ABD'ye teslim edilmiş bulmamak için Ekvador'un Londra Büyükelçiliği'ne sığınmıştı.

DOĞRUDAN ABD'YE İADESİNİN YOLU AÇIK

Ancak nisan ayında Ekvador'un sığınma iznini iptalinin ardından İsveç'in iade talebi sürecinde kefaletle bırakılma şartlarını ihlal ettiği ve yargı sürecinden kaçtığı gerekçesiyle karga tulumba elçilikten çıkarılıp tutuklanmıştı.

İngiltere'de işkenceyle kıyaslanan koşullarda hapiste tutulan Assange, ABD'ye iade edilmemek için mahkemede hukuki mücadele veriyor. İsveç'in soruşturmayı kapatma kararı, Assange'ın doğrudan ABD'ye iadesinin yolunu açtığı yorumlarını beraberinde getirdi.

WikiLeaks Genel Yayın Yönetmeni Kristinn Hrafnsson, artık Assange'ın yıllardır uyardığı tehdide odaklanılması gerektiğini, bunun da ABD yönetiminin kendisine karşı savaş açma şeklinde yürüttüğü kovuşturmanın ABD Anayasası'nın birinci ek maddesinin ihlali olduğunu dile getirdi.