Haberler

Ekonomiye güveniyor musunuz?

Dr. İrfan Ersin

Dr. İrfan Ersin

Öğretim Görevlisi / İstanbul Medipol Üniversitesi
01.02.2021 12:38

Ekonomide güven, tüketici ve üreticilerin beklentileriyle oluşan bir kavramdır. Ekonomiye olan güven, kötümser bir tablo oluşturursa kısa ve uzun vadeli yatırımlar, harcamalar olumsuz etkilenebilir. İyimser bir durumda ise yatırım ve harcamalar artış gösterir. Yani tüketici ve üreticilerin geleceğe dönük beklentilerini yönetmek ekonomi yönetiminin dikkate alması gereken önemli bir politikadır. Şayet olumsuz bir beklenti ortamı hükümetin daha fazla harcama yapmasına yol açacaktır. Nitekim ekonomik hareketlenmeyi sağlayacak baş aktör hükümettir. Dolayısıyla kötümser bir tablo, bütçe açığını artırmakla birlikte faiz, vergi ve cezalar gibi maliyetler bir sonraki dönemde tüketici ve üreticiye yansımaktadır. Bunu önleyebilmek için beklentileri iyi yönetmek gerekiyor.

TÜİK'in açıkladığı verilere göre ekonomi güven endeksi bir önceki aya göre Ocak 2021'de yüzde 1,6 oranında artarak 96,2'ya yükseldi. Ekonomi güven endeksi 0-200 arasında bir değer almaktadır. 100 orta düzeyi temsil etmektedir. 100'ün üzeri ekonomide iyimser bir beklentiyi temsil ederken, 100'ün altı bir veri kötümser bir beklentiyi temsil etmektedir. Nitekim 96,2 verisinin ortanın altında kötümser bir beklentinin olduğu gözlemlenmektedir. 2007-2021 arasında en yüksek verinin 111 ile 2007 Ocak ayında, en düşük verinin ise 58,4 ile 2020 Nisan ayında olduğu görülmektedir. En düşük verinin 2020 Nisan ayında olmasının ana nedeni Covid-19 etkisi olarak gösterilebilir.

Ekonomi güven endeksinin hesaplanmasında ana alt değişkenler tüketici güven endeksi ve reel kesim güven endeksi yer almaktadır. Yani ekonomide tüketicilerin ve üreticilerin beklentilerinin ayrı ayrı hesaplanmaları söz konusudur. Tüketicileri temsilen Tüketici Güven Endeksi 2021 Ocak ayında 83 olarak gerçekleşirken, üreticileri temsilen Reel Kesim Güven endeksi de 109 olarak gerçekleşmiştir. Bu durum tüketicilerin ekonomide kötümser bir beklentiye sahip oldukları, üreticilerin ise iyimser bir beklentiye sahip olduklarını göstermektedir. Bu farklılığın tüketiciler için nedeni, fiyatlardaki hızlı artışlar gösterilebilir. Tüketicinin hissettiği enflasyon, açıklanan enflasyondan daha fazla gözükmektedir. Nitekim hanelerin gelir düzeyleri hissedilen enflasyona karşı erimektedir. Bu durum tüketicinin beklentilerini olumsuz etkilemektedir. Üreticilerde iyimser tablonun oluşması da aşı gelişmelerinin hızlanması olarak gösterilebilir. Özellikle Borsa hareketlerine bakıldığında bu hafta hariç olmak üzere BİST 100 endeksinin 1569'la zirveleri gördüğü gözlemlenmiştir. Bunun dışında pandemi döneminde talebin azalış göstermesi, dünyada aşılama işlemlerinin başlaması geleceğe dönük sipariş ve üretim beklentilerini artırmıştır. Bu da reel kesim güven endeksini pozitif etkilemiştir. Ekonomiye güven için kurumların şeffaf olması önem arz etmektedir.

Tüm bu gelişmeler dikkate alınarak ekonomi kurumlarının şeffaflığı tüketicilerin kararlarında etkili olacak ve harcama eğilimlerini artıracaktır. Nitekim hükümetin beklentileri yönetmesi, kendi bütçe açığının beklenilenin üstüne çıkmamasına yol açacak ve tüketicilerin ekonomi içine daha fazla dahil olmasına olanak sağlayacaktır.

title