Sınav kaygısı

Sınav yaklaştıkça kaygım artıyor.

Sınav anında bildiklerimi unutacakmışım gibi hissediyorum.

Beklentileri karşılayamazsam mahcup olurum.

Bir yıl daha beklemek benim için bir yıkım olur.

Sınav anında dışarıdan gelecek seslerin dikkatimi dağıtmasından korkuyorum.

Bunun gibi onlarca madde yazsak da bu düşünceye temel teşkil eden referans aynı : Kaygı

Kaygı çok boyutlu bir ağ. Bu ağ kendi içerisinde olumlu kaygı ve olumsuz kaygı alt boyutlarını barındırıyor.

Olumlu kaygı hedefimize ulaşmak için bizi harekete geçirirken olumsuz kaygı vücudumuzda kortizol salınımına ve sonucunda istenmeyen bilişsel- duyuşsal çıktılara neden oluyor.

Sınav yaklaştıkça kaygım artıyor : Beynimiz hedefe yaklaştıkça yaşayabileceğimiz tüm alternatif sonuçları düşünür ve kaygılanır. Bu noktada içinize su serpecek bir bilgiyi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Psikolojide Yerkes- Dodson yaklaşımına göre başarı için kaygı gereklidir. Çünkü kaygı uyarır, biçimlendirir, hazırlar. Bu bakımdan ideal kaygı başarıyı tetikler.

Sınav anında bildiklerimi unutacakmışım gibi hissediyorum : Bu sorun bazı öğrenciler tarafından düşünülen, dile getirilen ve gerçeklikle bağdaşmayan bir inançtır. Çünkü sınav başladığında 3-5 dakika aralığında değişen bir süre ile kontrollü dikkati kullanırız, sınava uyum sağlamaya çalışırız. Okuduğumuz soruları algıladıkça beynimiz dopamin üretir ve bu kontrollü dikkat yerini otomatik dikkate bırakır. Beynimizin hedefi filtrelediğini ve gerçek sınava özel bir ilgi gösterdiğini de düşünürsek sınav anında bildiklerimizi unutmanın mümkün olmadığını,tam zıddı deneme sınavında hatırlayamadıklarımızı gerçek sınavda hatırlayabileceğimizi bilmemiz gerekir.

Beklentileri karşılayamazsam mahcup olurum : Maslow motivasyonun en güçlü biçimini meta motivasyon olarak adlandırır. Meta motivasyon kariyer süreçlerimizikendimiz için inşa etmek, başarıyı kendi gelişimimiz için istemek ve yaşamda atacağımız adımları kendi öykümüz için atma iradesi anlamına gelir. Bu açıdan dış faktörleri hesaplamak hem sınav sürecinde hem de sosyal yaşamımızda her zaman olumsuz kaygı düzeyimizi artırır. İnsanların benden beklentileri var perspektifini kendim için yapmalıyım anlayışına taşımak son derece önemli.

Bir yıl daha beklemek yıkım olur : Otomatik inançlar sisteminde ''hep yada hiç'' inancı olarak değerlendirebileceğimiz bu düşünce sınavlara hazırlık sürecinde kaygımızı artıran önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Mezuna kalmak her ne kadar öğrenciler arasında bir yıkım gibi değerlendirilse de aslında insan beyni bir başarısızlık karşısında fiziksel olarak büyüyor ve potansiyelinin üzerine çıkabilmek için hazır hale geliyor. Bu açıdan mezuna kalmak bir yıkım değildir, başarılı bir insan olmanın bedelidir.

Sınav anında dışardan gelebilecek seslerin dikkatimi dağıtmasından korkuyorum : Sınav sırasında dışarıdan gelen sesler dikkatimizi çözmekte olduğumuz soruya yöneltebilmemiz açısından problemler yaratabilmektedir. Bu sorunla etkin bir şekilde baş edebilmemizin yolu soruları –kendi duyabileceğimiz şiddette- fısıldayarak okumak, dışarıdan gelen sesleri kendi sesimizle gölgelemektir. Gölgeleme yöntemine göre kendi sesimiz, bütün işitsel sistemler içerisinde en baskın birim olduğu için dışardan gelen seslerle aktif olarak mücadele edebilmemizin yolu gölgeleme yöntemini kullanmaktır.

Son söz :

Sınav kaygıdır.

İdeal kaygı başarının anahtarıdır.