Hocalı Katliamı'nın 33. Yıl Dönümünde TBMM Anma Töreni Düzenlendi

Hocalı Katliamı'nın 33. Yıl Dönümünde TBMM Anma Töreni Düzenlendi
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Azerbaycan'daki Hocalı Katliamı'nın 33. yıl dönümü dolayısıyla TBMM'de fotoğraf sergisi ve anma töreni gerçekleştirildi. Törende konuşan yetkililer, adalet çağrısında bulunarak, bölgede kalıcı barışın sağlanması gerektiğini vurguladılar.

TBMM'de, 'Hocalı Katliamı' anma töreni

ANKARA - Azerbaycan'da yaşanan Hocalı Katliamı'nın 33'ncü yıl dönümü dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde fotoğraf sergisi ve anma töreni düzenlendi.

TBMM'de düzenlenen törende açıklamada bulunan Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Başkanı Aygün Attar, "Biz bugün bir tek teselliyle rahatlamış hissediyoruz, biraz daha rahat hissediyoruz çünkü Hocalı Soykırımının yaşandığı coğrafya bugün azattır. ve o coğrafyada bu kanlı eylemi gerçekleştirenlerin bir kısmı da Azerbaycan Devleti tarafından tutuklanmış, cinayet işleyen kişilerin ise sorgu süreci devam etmektedir. Yeterli mi? Değil. Azerbaycan'ın uluslararası hukuk teşkilatlarında kaldırmış olduğu bu davaya; kamu diplomasisinin bir örneği olarak biz aramızda bulunan onlarca sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yüksek sesle, 'Hocalı'ya adalet' demek için buradayız. Adalet çağrımıza ses vererek bizleri yalnız bırakmayan herkese teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

"Biz bugün Ermeni ordusuyla değil, Türk düşmanı Ermeni felsefesiyle savaşıyoruz"

Ardından konuşmasını gerçekleştirmek üzere kürsüye gelen Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Dr. Rashad Memmedov ise "Bugün Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye arasında bir açılım siyaseti, barış anlaşmasının imzalanması siyaseti yürütülüyor. Bu sürecin sonucunda bölgeye kalıcı barışın gelmesi mutlaktır. Azerbaycan da Türkiye de ortak bir süreç yürüterek bu barış siyasetini kalıcı kılmak niyetindedir. Lakin biz bugün Ermeni ordusuyla değil, Türk düşmanı Ermeni felsefesiyle savaşıyoruz. Türk düşmanlığı felsefesi 1915 yılından başladı, sonra 70'li yıllarda Türk diplomatlarına karşı suikastlar gerçekleştirdi ve 30'dan fazla diplomatı öldürdü. Sonrasında ise Karabağ'da Azerbaycan Türklerine saldırarak ve 1992 yılında sivil insanlara kadınlara, çocuklara, yaşlılara saldırarak, bir gece yarısında köyde 613 kişiyi öldürüp, 150 Azeri'nin akıbetinin belli olmadığı bir hadise ile hayatımız devam etmektedir. Bir kaç gün önce TBMM'de milletvekilliği yapmış Garo Paylan adlı bir kişi ise Ermenistan basınında şu sözleri söyledi, 'Bize 3-5 sene zaman gerektir ki; Fransa ve Amerika'nın desteğiyle ordumuzu toplayalım ve yeniden Karabağ ile Türklerle meseleni halledelim.' Bu bir felsefedir. Bu felsefe etrafında da devletçilik kurulup yeni nesiller büyür ve 20 sene sonra ise yeni bir savaş ile neticelenecektir" dedi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / HİDAYET TÜRKYILMAZ - Politika
title