Çözüm Süreci Komisyonu

- Komisyon, terör mağduru iki vatandaş ile Akdeniz Göç-Der Başkanı Güvenç ve Dr. Yazıcı'yı dinledi

BDP'li Zenderlioğlu, terör nedeniyle köyünden göç etmek zorunda kaldığını söyleyen Akdeniz ile tartıştı

Akdeniz: "Bu sorunu çözün, ben oğlumu Meclis'in önünde keserim. Eğer bu sorun çözülür ve oğlumu kurban etmezsem namerdim"

Çözüm Sürecini Değerlendirme Komisyonu, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Abdülkerim Gök başkanlığında toplandı. Komisyonda, terör mağduru iki vatandaş ile Akdeniz Göç-Derneği Başkanı Selahattin Güvenç ve Dr. Ayla Yazıcı dinlendi.

Terör nedeniyle Mersin'e göç etmek zorunda kaldığını söyleyen Mizbah Akdeniz, göç nedeniyle yaşadığı zorlukları anlattı. Akdeniz, 1993'te köyünün yakıldığını ve 11 kişiyle birlikte babasının götürülüp infaz edildiğini öne sürdü. Akdeniz, "Devlete yine de saygımız var, Allah devleti, hükümeti başımızdan eksik etmesin, biz devletimizden razıyız" dedi. 167 haneden 40'ının köyüne döndüğünü belirten Akdeniz, konuşması sırasında duygulandı.

Türk'ün Kürtle, Kürt'ün de Türk'le kardeş olduğunu belirten Akdeniz, "O zamanlar bir tarafta Ergenekon, bir tarafta PKK vardı, biz ise arada kaldık ve bugünlere geldik. Onların suçu neyse, Abdullah Öcalan da aynıdır, hiçbir farkı yoktur. Bizim tek bayrağımız vardır, başka bir ülkenin bayrağını da istemiyoruz" diye konuştu.

Akdeniz, o dönemlerde PKK içinde bir grubun Ergenekon ile bağlantısı olduğunu kastederek, "Babam Şemdin Sakık'ın elinden bayrağı aldı, 'sen bayrak sahibi olamazsın' dedi. Ertesi gün babamı aldılar, götürdüler Çünkü PKK'nın gücü babama yetmiyordu, babam aşiret reisi idi" dedi.

Devletin bu insanlara faizsiz 20 yıl vadeli borç para vermesini isteyen Akdeniz, "Halk iş sahibi olursa sorun giderilir, insanlar köyüne geri döner. Bende para olsa ben beni aramam" diye konuştu. Akdeniz, şimdi güneydoğuda kimsenin Kürtçe konuşmadığını, Türkçe konuştuğunu ifade etti.

Akdeniz, Türkçe okuduğunu ama Kürtçe okuyamadığını, çocuklarıyla da Kürtçe konuşmadığını belirtti.

-Komisyonda tartışma

BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, Mizbah Akdeniz'in bu sözlerine tepki gösterdi.

Zenderlioğlu, Kürtler'in bugüne kadar bayrakla, İstiklal Marşı ile sorunu olmadığını, sorunun özgür yaşama sorunu olduğunu söyleyerek, Akdeniz'den yanlı konuşmamasını, gerçekleri anlatmasını istedi.

Zenderlioğlu'nun konuşmasının bir bölümünde Kürtçe sözler söylemesi üzerine, AK Parti Çankırı Milletvekili İdris Şahin, "Hüsamettin bey Kürtçe zor konuşuyor" dedi.

Tekrar söz alan Akdeniz, "Bu Ermeni davasıdır, Kürt meselesi değildir. Her şey ortadadır, her şey menfaattir, paradır. Ergenekon daha bitmedi, askerin içinde vardır" diye konuştu.

Akdeniz, terörden zarar gördükleri için para almadıklarını sadece amcasının aldığını ve onun avukatlığını da Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in yaptığını söyledi.

-"Neden bu suçlamaları yöneltiyorsunuz?"

Mizbah Akdeniz'e tepki gösteren BDP Mardin Milletvekili Erol Dora da "Ermeniler kardeş bir halktır. Elinizde kanıt yokken, onlara neden bu suçlamaları yöneltiyorsunuz?" diye sordu. Akdeniz de köyünün Ermeni köyü olduğunu belirterek, Ermeniler'in Müslümanlara hakaret ettiğini, 62 kişiyi öldürdüğünü ve bir kıza da tecavüz ettiğini savundu.

Zenderlioğlu da tepki gösterdiği Akdeniz ile tartıştı. Hüsamettin Zenderlioğlu, korucu başlarının komisyonda dinlenmemesini isteyerek, "Bu tür insanların buraya gelmesini istemiyoruz. Bu insan mağdur değil, gözü parayla..." derken, Akdeniz, "Ben parayla konuşmuyorum" dedi.

Akdeniz, "Bu sorunu çözün, ben oğlumu Meclis'in önünde keserim, Eğer bu sorun çözülür ve oğlumu kurban etmezsem namerdim" diye konuştu.

-"Devlet destek verirse köyüme geri dönerim"

Köyünden Diyarbakır'a göç etmek zorunda kalan Faik Ulaş da "Şimdi biz rahatız, sadece huzur istiyoruz. Benim canım yandı ama başkalarının canı yanmasın. Çözüm olursa biz memnun oluruz. Devlet destek verirse köyüme geri dönerim. Hayvancılık yapıyorum. Oğlum 15 yaşında dağa çıktı, Irak'a gitti ve Batman'da öldü. Biz barış, huzur istiyoruz" dedi.

Ulaş, evde Kürtçe konuştuklarını, okula giden çocuklarının Türkçe bildiğini belirtti.

Daha sonra, Akdeniz Göç-Derneği'nden Selahattin Güvenç'in hazırladığı, boşaltılan köylere ilişkin görüntülerin yer aldığı "Göç platformu" adlı sinevizyon gösterildi.

Bu yaşanan travmanın bitirilmesi açısından süreci çok önemsediklerini belirten Güvenç, 3 milyondan fazla insanın zorla göç ettirildiğini iddia etti. Güvenç, "Dramatik bir Kürt göçüdür, yüzyılın bir olayıdır" dedi.

Güvenç, insanların köylerine geri dönüşleri için yapılması gerekenleri anlattı ve bunun için yasa çıkartılması gerektiğini kaydederek, "Bu insanlar Öcalan'ın özgürlüğünü istiyorlar" diye konuştu.

Psikiyatr Dr. Ayla Yazıcı da başta anneler olmak üzere terör mağduru aileler üzerinde yaptığı çalışma hakkında bilgi verdi. -

Kaynak: AA / Politika