Bakan Yumaklı: "Dileğimiz, Ülkemiz İçin Son Derece Önemli Su Kanunu'nun, 2026 Yılı İçerisinde TBMM'de Yasalaşması"
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, su yönetimi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Su Kanunu Taslağı'nın teknik çalışmalarının tamamlandığını ve 2026 yılı içerisinde TBMM'de yasalaşmasını amaçladıklarını duyurdu. Ayrıca iklim değişikliği ve su kaynaklarına yönelik stratejiler üzerinde duruldu.
(ANKARA) - Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Su Kanunu Taslağı" üzerindeki teknik çalışmaların tamamlandığını belirterek "Taslak, iç ve dış görüşlere açılmak üzere şu anda son halinde. Kanuna esas teşkil edecek süreç de böylece bu görüşlerin alınmasıyla tamamlanmış olacak. Dileğimiz, ülkemiz için son derece önemli Su Kanunu'nun 2026 yılı içerisinde TBMM'de yasalaşması ve yürürlüğe girmesi" dedi.
Ulusal Su Kurulu 5'inci toplantısı, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü'nde, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın başkanlığında yapıldı. Yumaklı, burada yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
"İklim değişikliğinin getirmekte olduğu riskleri de dikkate alarak, suyun azlığını da fazlalığını da artık bütüncül bir yaklaşımla ele almak zorunluluğu ortaya çıktı. Bizler, bu çerçevede kriz yönetimi yerine risk yönetimini esas alan bilimsel temelli öngörülere dayalı strateji ve politikalar geliştirmeye devam ediyoruz. Suyun temas ettiği sektörlerin temsilcilerinden oluşan Ulusal Su Kurulumuz ile bu strateji ve politikaları en üst seviyede ele alıyoruz, ele almaya devam edeceğiz.
"Bu kararların hepsi kendi etki alanları içerisinde ülkemiz için önemli sonuçlar doğuracaktır"
Bu doğrultuda, iki yıl içinde gerçekleştirilen 4 toplantıda toplam 35 karar aldık. Bu kararlardan 16'sı tamamlandı, 19 karara ilişkin çalışmalar da devam ediyor. Elbette bu kararların hepsi kendi etki alanları içerisinde ülkemiz için önemli sonuçlar doğuracaktır. Bunların içerisinde en önemlisi 'Su Kanunu' idi. Aralık 2023'te kurulumuzun aldığı kararla başlatılan çalışmalar, kurulumuzun Temmuz 2024'teki üçüncü toplantısında kurula sunulmuştu. Teknik çalışmalar tamamlandı. Taslak, iç ve dış görüşlere açılmak üzere şu anda son halinde. Kanuna esas teşkil edecek süreç de böylece bu görüşlerin alınmasıyla tamamlanmış olacak. Dileğimiz, ülkemiz için son derece önemli Su Kanunu'nun 2026 yılı içerisinde TBMM'de yasalaşması ve yürürlüğe girmesi.
"2025 yılının temmuz ayı son 55 yılın en sıcak temmuz ayı olarak kayıtlara geçti"
Ülkemiz, coğrafi konumu itibarıyla iklim değişikliğine karşı hassas bir bölgede. Bunun, kamuoyumuz tarafından kabullenilmesi ve buna göre hareket edilmesi gerekir. Sıcaklık ve yağış rejimlerinin değişimi, su kaynakların üzerindeki artan baskı bu etkilerden sadece birkaçı. 2024 yılı ülkemiz açısından son 54 yılın en sıcak yılı olarak kayıtlara geçmişti. 2025 yılının temmuz ayı ise son 55 yılın en sıcak temmuz ayı olarak kayıtlara geçti. 2025 yılı su yağışlarında ortalamanın yüzde 27 altında bir yağış gerçekleştiğini ve bunun son 52 yılın en düşük seviyesi olduğunu ifade etmek istiyorum.
Bilimsel çalışmalar, daha uzun süreli kurak dönemlerin, daha yoğun sıcak hava dalgalarının ve kısa sürede etkili olan aşırı yağışların önümüzdeki yıllarda daha sık yaşanacağını ortaya koymakta. Havza ölçeğinde gerçekleştirdiğimiz bütün çalışmalarda içme kullanma suyu ekosistem ihtiyacı, tarım, sanayi ve diğer kullanımlar arasındaki dengeyi gözetiyoruz.
"Eğirdir Gölü'ndeki buharlaşma kaybı yüzde 79, Burdur Gölü'nde buharlaşma kaybı yüzde 78"
Ulusal Su Kurulu olarak aldığımız kararlardan birisi de kuruyan göllerimize ilişkin eylem planlarının hazırlanmasıydı. İklim değişikliğinin ülkemiz açısından en görünür taraflarından birisi de göllerin kurumasıydı maalesef. Özellikle göllerimizin büyük bir bölümünde buharlaşma etkisiyle su kaybı mevcut. Örneğin, Eğirdir Gölü'ndeki buharlaşma kaybı yüzde 79, Burdur Gölü'nde buharlaşma kaybı yüzde 78. Bu çerçevede, göllerimiz için hazırlamış olduğumuz eylem planlarının hızlıca hayata geçirilmesi büyük önem arz ediyor. Her iki gölümüz için de eylem planlarını açıklamıştık. Şimdi sırada diğer göllerimiz var. Bu çerçevede her bir gölün hidrolojik, ekolojik özellikleri, kullanım amaçları koruma statüleri ele alındı ve belirlenen riskler doğrultusunda tedbirler oluşturuldu.
DSİ Genel Müdürlüğümüz, su ve sulama yatırımlarına 2026 yılında da hız kesmeden devam edecek. Önümüzdeki yıl 183 milyar liralık yatırım bütçesiyle 290 tesis vatandaşlarımızın hizmetine sunulmuş olacak. Diğer yandan suyun sadece tarımı değil, sanayiyi, şehirleşmeyi ve mekansal gelişmeyi de yönlendiren stratejik bir unsur olduğunun altını çizmek istiyorum. Ulusal ölçekte olduğu kadar yerel düzeyde de suyu merkeze alan bir planlama anlayışının yerleşmesi için yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Bu yaklaşımımız havza ölçeğinde planlama, su nüfus projeksiyonları, arz-talep dengesi ve değişen iklime uyum çalışmalarını içeriyor."










