Uluslararası Yerel Yönetimlerde Kadın Zirvesi'nde "İstanbul Gazze Deklarasyonu" imzalandı
Uluslararası Yerel Yönetimlerde Kadın Zirvesi'nde yerel yönetimlerdeki kadın liderler, Gazze ve Filistin halkıyla dayanışma amacıyla 'İstanbul Gazze Deklarasyonu'nu imzaladı. Deklarasyon, kadınların, çocukların ve sivil yaşamın korunmasına vurgu yaparak uluslararası topluma acil çözümler çağrısında bulunuyor.
İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Yerel Yönetimlerde Kadın Zirvesi'nde "İstanbul Gazze Deklarasyonu" imzalandı.
AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığınca düzenlenen zirve kapsamında, farklı ülkelerden kadın yerel yönetim temsilcileri, belediye başkanları ve meclis üyeleri İstanbul'da bir araya geldi.
Zirvenin sonunda, yerel yönetimlerde görev yapan kadın liderler, Gazze ve Filistin halkıyla dayanışmalarını ortaya koyan "İstanbul Gazze Deklarasyonu"nu imzaladı.
Deklarasyonda, belediye başkanları, meclis üyeleri ve yerel yöneticiler olarak, aynı zamanda toplumların vicdanını taşıyan kadınlar, anneler ve kamu görevlileri olarak söz alındığı, Türkiye'nin Filistin davasına ve Gazze'de yaşanan trajediye ilişkin açık ve ilkeli tutumundan ilham alınarak, ortak ahlaki ve manevi değerler rehberliğinde, Gazze ve Filistin halkıyla dayanışma içinde kolektif ses yükseltildiği bildirildi.
Gazze'de süregelen soykırımın ve işgal altındaki Filistin topraklarında sivilleri hedef alan tüm saldırıların en güçlü biçimde kınandığı kaydedilen deklarasyonda, bu saldırıların, kadınların, çocukların, yaşlıların ve engellilerin öldürülmesine ve sakat bırakılmasına yol açtığı, sivil hayatın korunmasının, insani yardımın kesintisiz sağlanmasının ve uluslararası insancıl hukuka riayetin her koşulda ve her zaman tüm taraflar için bağlayıcı nitelikte evrensel yükümlülükler olduğu vurgulandı.
Gazze'deki evlerin, okulların, hastanelerin, ibadethanelerin ve hayati altyapının kasten yok edilmesinin, yalnızca büyük bir insani felaket değil, aynı zamanda bütün bir halkın onuruna, kimliğine ve geleceğine yönelmiş ağır bir saldırı olduğu aktarılan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
"Kadın liderler olarak, soykırımın ve işgalin cinsiyete dayalı etkilerini açık bir şekilde görmekteyiz. Bu süreçler, kadınlar ve çocuklar üzerinde orantısız fiziksel, psikolojik, sosyal ve ekonomik yükler doğurmaktadır. Filistinli kadınlar, işgal ve soykırım koşullarında büyük acılar yaşamakta, buna rağmen, toplumlarının sarsılmaz dayanakları olmaya devam etmektedir. Kimliği muhafaza etmekte, direnci beslemekte ve toplumun ahlaki dokusunu ayakta tutmaktadırlar. Bu nedenle, onların deneyimleri ve liderlikleri, tüm insani yardım, iyileşme ve barış inşası süreçlerinin merkezinde yer almalıdır. Sürdürülebilir barışın tesisi, kadınların yerel, ulusal ve uluslararası düzeylerde anlamlı ve etkin katılımını zorunlu kılmaktadır. Bu yaklaşım, kadın, barış ve güvenlik gündeminin ruhuyla da uyumludur."
"Zulme karşı adaleti, merhametsizliğe karşı şefkati, tecride karşı dayanışmayı savunacağız"
Şehirlerin yalnızca fiziki mekanlardan ibaret olmadığı, hafızanın, kültürün, inancın ve ortak kaderin canlı toplulukları olduğu, yerel yönetimlerin, devletlerin ve uluslararası kuruluşların yanında tamamlayıcı ve hayati bir rol üstlenmesi gerektiği belirtilen deklarasyonda, bu çerçevede, özellikle Gazze ve çevresindeki Filistin belediyeleriyle şehirler arası ve kadınlar arası dayanışmayı inşa etmeye kararlı olunduğu dile getirildi.
Deklarasyonda, "Bu, başta kız çocukları ve genç kadınlara yönelik psikososyal destek, eğitim ve kültürel programlarda uzun vadeli işbirliğini, yerel yönetişim ve kentsel dayanıklılık alanlarında uzmanlık paylaşımını, kimliği, hafızayı ve umudu koruyan ortak kültürel ve sanatsal girişimleri kapsamaktadır. Bu çabalar, maddi yardımı aşarak, şehirlerimiz ile Gazze'deki kadınlar, çocuklar ve aileler arasında ahlaki, psikolojik ve manevi bir köprü kurmayı amaçlamaktadır. Kadınlarla yükselen şehirlerin insanlık, vicdan ve barış için daha gür bir sese dönüştüğüne inanıyoruz." ifadelerine yer verildi.
Kıtalar ve kültürler arasında tarihsel bir köprü olan İstanbul'dan, uluslararası topluma çağrıda bulunulduğu belirtilen deklarasyonda, şunlar kaydedildi:
"Devletleri, uluslararası kuruluşları, yerel yönetimleri ve sivil toplumu, Gazze'de derhal ve kalıcı bir ateşkes sağlanması için ivedilikle harekete geçmeye, tam, güvenli ve engelsiz insani erişimi temin etmeye, sivil altyapının yeniden inşasını, kadınların ve çocukların ihtiyaçlarını kapsayıcı biçimde desteklemeye davet ediyoruz. Aynı zamanda, Filistin halkının güvenliğini ve onurunu güvence altına alacak adil ve kalıcı iki devletli çözümün kararlılıkla takip edilmesi gerektiğini vurguluyoruz. Bizler, hem bireysel olarak kendi şehirlerimizde ve ülkelerimizde, hem de ulusötesi bir kadın liderler topluluğu olarak, Gazze ve Filistin'i belediye, siyasi ve toplumsal gündemlerimizin üst sıralarında tutmaya söz veriyoruz. Zulme karşı adaleti, merhametsizliğe karşı şefkati, tecride karşı dayanışmayı ve umutsuzluğa karşı umudu savunacağız. Kadınların elleri ve yürekleri, yalnızca şehirleri değil, aynı zamanda güveni, onuru ve adil bir barışı yeniden inşa etmeye katkı sunacaktır."
















