Ak Partili Vekillerden Terörle Mücadele ve Çözüm Süreci Açıklaması

Ak Parti Muğla milletvekilleri Hasan Özyer ve Nihat Öztürk terörle mücadele ve çözüm süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu. Öztürk "Çözüm sürecinin bir daha bu ülkenin gündeme gelmesi zor" derken, Özyer "Silahlı bir örgüt varken çözüm süreci olmaz" diye konuştu.

Ak Parti Bodrum İlçe Başkanlığı'nda İlçe Başkanı Çiğdem Demirlap ve partililer tarafından karşılanan AK Parti Milletvekilleri Hasan Özyer ve Nihat Öztürk, bölgede sağlık ve ulaşım konusunda yapılması planlanan projelerden söz etti. Üretim potansiyelini artırmak ve Muğla'nın markalarını çoğaltmak gerektiğini söyleyen Hasan Özyer, terörle mücadele konusunda "Bugün hükümetimiz kararlı. Güneydoğu'da terör bitirilinceye kadar bu mücadele devam edecek. Bugün yaşadığımız sıkıntılı günlere vereceğimiz en büyük cevap birlik ve beraberlik içerisinde olmak, daha çok alışmak, üretim fonksiyonlarımızı artırmaktır. Hem turizmimizi, hem ticaretimizi hem de ihracatımızı artırmak için birlik ve beraberlik içerisinde mücadele etmemiz lazım" dedi.

'GÜVENLİK VE İSTİKRAR SAĞLANACAKTIR'

Türkiye ile birlikte etrafında yaşanılan olaylarda sivil masum insanlar öldüğünü ifade eden Özyer, bölgenin süper güçlerin, emperyalist güçlerin arenasına dönüştüğünü söyledi. Özyer, "Herkes bölgenin petrollerinden pay alabilmek için bölgeye müdahale ediyor. Terör örgütlerine de dışarıdan ciddi destek geliyor. Türkiye Cumhuriyeti şimdiye kadar sivil halkla suçluyu ayırt edebilmek için hassasiyetle davranıyor. Bunun için belki süre uzuyor, ama sonunda mutlaka istikrar ve güvenlik oralarda sağlanacaktır. Zaten devletin varlık sebebi insanların mal ve can güvenliğini birinci derecede korumaktır. Onun için de hükümetimiz ve devletimiz gerekli tedbirleri alıyor. Güvenlik ve istikrara sağlanacaktır" dedi.

'TERÖRDEN KİMSE KAZANMAMIŞTIR'

Seçimlerde ne vaat verildiyse şu anda yüzde 85'inin, reformlar konusunda ise yüzde 50'sinin hayata geçirildiğini söyleyen Özyer, "Türkiye'nin, yoluna daha güçlü daha sürdürülebilir gidebilmesi için mutlaka sivil anayasayı ve diğer yapısal reformları yapmak durumunda. Zaten yaşadığımız sıkıntıların büyük nedenlerinden biri de bu. Milli gelir arttı, Türkiye güçlendi, dünya kriz yaşarken kriz yaşamadı, bir yılda üç seçim yaşamasına rağmen büyümesi devam ediyor. Bundan rahatsız olanlar her şekilde müdahale ediyorlar. Bilhassa terör örgütlerine destek vererek. Ama yanlış yapıyorlar. Terörden kimse kazanmamıştır bugüne kadar" diye konuştu.

'SİLAHLI BİR ÖRGÜT VARKEN ÇÖZÜM SÜRECİ OLMAZ'

Özyer, çözüm süreci çağrıları konusunda ise, "Çözüm süreci başlasın demekle olmuyor" diyerek şunları söyledi:

"Önce muhatabı terör örgütüdür, silahını bırakacak. Ondan sonra çözüm süreci başlayabilir. Silahlı bir örgüt varken çözüm süreci olmaz. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti Güneydoğu'da ne kadar titiz hareket ediyor, sivil halk zarar görmesin diye. Bugün çocukları orada kullanarak ateşin önüne atmak, terör örgütünün Kürt halkına verdiği bir zarardır. Türkiye'ye verdiği zarardır. Biz geçmişte Irak'ta, Halepçe'de Kürtler zarar görürken, bu ülke kucağını açtı mı açmadı mı? İspanya'da Yahudi zulüm gördü, bu ülke kucağını açtı. Bu ülke herkese kucak açtı. Bugün bakıyoruz, herkes devlete saldırıyor. Biz bu devleti sokakta bulmadık."

"BODRUM'DA 5 YILDIR 3 BİN SURİYELİ Mİ YAŞIYOR?"

AK Parti Muğla Milletvekili Nihat Öztürk ise 'Bodrum'da üç bin Suriyeliye TOKİ yapıyorlar' diye bir haber gördüğünü belirterek şunları söyledi:

"TOKİ AK Parti iktidarı döneminde bu milletin umudu oldu. Özellikle ev sahibi olmak isteyen dar gelirli vatandaşlarımızın umudu oldu. Evin hayalini bile kuramayan Bodrum'daki dar gelirli vatandaşlarımız ev hayali kursun istedik. İnatla diyorlar ki; 'yaptırmayacağız'. Niye? Bu sosyal bir politika. Biz hiçbir yerin özelliğini, siluetini bozmadan yapıyoruz bunu. Sanki Bodrum'da yaşayan herkes belli bir seviyenin üzerinde maaş mı alıyor? Suriyeli meselesi var. TOKİ'nin şartnamesindeki ilk şartlardan biri, o yerde 5 yıl ikamet şartıdır. Burada 5 yıldır aranızda 3 bin Suriyeli mi yaşıyor? Bodrum Türkiye'nin dışında bir yer mi? Bir klanla falan mı yönetiliyor Bodrum? Bodrum Muğla'ya bağlı bir yer değil mi? Her yerde yapıyoruz, Bodrum'da niye yapamayacakmışız anlayamadım. Biz zaten zorla bir şeyler de yapmak istemiyoruz bir yerlere."

Öztürk, Bodrum'da tepki gösterilen 'İslam Tanıtım ve Bilgilendirme Merkezi' yapılacağı konusunda ise, "Bizim önümüze yeni geldi bu konu. Biz Bodrumlunun isteği dışında bir yerde durmayız, bunu herkes bilsin. Oraya İslam müzesi yapacağız dediler. Gelen turistlere ayrı bir noktada İslam'ı anlatabilecekleri bir organizasyonlar var. Bunu devlet yapmıyor, vakıf yapıyor. Devletin parasını verdiği bir şey değil. Biz de basından duyduk. Sonuçta bu ülkede kurallar var, kaideler var, mahkeme var. Herkes bir şeyler yapmak isteyebilir. Sonucunu bekleyeceğiz. Biz olayı izliyoruz, ama proje bizim değil. Taraf da değiliz" dedi.

'ÇÖZÜM SÜRECİ KONUSUNDA BEDEL ÖDEYEN BİR PARTİYİZ'

Öztürk, yeniden gündeme gelen çözüm süreci çağrısı konusundaki soruya ise, "Doğu'da polisimiz, askerimiz bir mücadelenin içindeyken, orası temizlenmeden çözüm sürecinin bir daha bu ülkenin gündeme gelmesi zor. Biz çözüm süreci konusunda bedel ödeyen bir partiyiz. Bugün 'barış, barış' deyip, 'adres Meclis'tir' diyenler bize çözüm süreciyle alakalı hakaretler ettiler. Oy kaybedeceğimizi bile bile biz Doğu'daki şartların düzelmesi için ve orada analar ağlamasın, bir tane Mehmetçik şehit olmasın diye elimizi taşın altına koyduk ve bunun bedelini de ödedik. Biz bedel ödeyen bir partiyiz. Ama çözüm süreci suistimal edildi. Çözüm sürecini suistimal edenler ve Meclis kürsüsünden PKK'ya terör örgütü diyemeyenler ve o kürsülerden barış çığlıkları atanlar, Nihat Öztürk olarak söylüyorum bugün yine 4 şehidimiz var. Önce arkalarını yasladıkları terör örgütlerine, siz zalimlik yapıyorsunuz demeleri lazım. Önce bunu desinler, HDP bize söylemesin, önce dönsün sırtını yasladığı yere, 'siz bu milletin gözyaşları oldunuz' desin" diye konuştu.

- Muğla

Nihat Öztürk Hasan Özyer AK Parti Muğla Politika Güncel Haberler