Haberler

Millete o maya tutmuyor artık

Muhammed Furkan Güneş

Muhammed Furkan Güneş

05.04.2024 02:40

Türkiye siyasi tarihinde tek partili dönemden çok partili döneme geçildikten sonra, 1946 yılında gerçekleştirilen ilk seçimin en temel özelliği, şaşıracaksınız ama açık oy, gizli sayım şeklinde yapılmıştı. Ve bu seçim kanununa dayandırılan bir usul olarak adil olmasa da hukuki ve yasal bir biçimdi.

4 yıl sonra 1950 yılında gerçekleşen seçimlerde ise seçim kanunu değişecek, önceki sistem ters yüz edilerek, gizli oy açık sayım şeklinde insanlar sandıklara gidecekti.

Onun içindir ki 1950 yılında gerçekleştirilen ve TBMM'nin 9. Dönem Milletvekillerinin seçildiği seçimin, Türkiye siyasal tarihinin ilk demokratik seçimi olduğu söylenir.

1946 yılında gerçekleştirilen ve seçmenin siyasi tercihlerini açık oylamayla gizleyemediği ama iktidarın oyları, çıkarları lehine gizli saydığı seçimin sonucunda; CHP 397, DP 61 ve bağımsız 7 milletvekili TBMM koltuklarına oturacaktı.

1950 yılına gelindiğinde, seçim kanunu ve seçim usulünün ters yüz edilmesiyle gizli oy açık sayıma geçilince, sonuçlar da aynı şekilde ters yüz olacak DP "Yeter Söz Milletindir" sloganıyla ve yüzde 55 oy oranıyla CHP'nin 27 yıllık iktidarını yıkacaktı. Seçim sonucunda meclisin 416 koltuğuna DP, 69'una CHP, 1'ine MP ve 1'ine de bağımsız milletvekilleri oturacaktı.

Geçtiğimiz Pazar günü gerçekleştirilen seçimlerde ortaya çıkan sonuç CHP için, en son 1977 yılında aldığı galibiyetten ve 47 yıl boyunca yaşadığı mağlubiyetlerden sonra elde ettiği ilk zaferidir denilebilir.

Ama bu ifadelere şu yorum da eklenirse garip olmaz; kazanılmamış, iktidar ve yanlışlarının hediyesi, iktidar karşıtı tüm diğer muhaliflerin karşıtlığının nişanesidir. Ki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim sonrasında yaptığı öz eleştiri ile "Milletin sinesinden doğmuş bir partinin en büyük düşmanı, vatandaşla arasına duvar örmesidir" diyerek, emekli maaşları, hayat pahalılığı ve enflasyona atıfta bulunup "Hangi konumda olursa olsun kimse bundan layüsel değil" demesi de yukarıdaki yorumun delilidir.

"Milletimizin bizi CHP'nin arkasına niçin ittiğini çok iyi analiz etmeliyiz" diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan öz eleştiri verirken CHP de, 22 yıldır AK Parti'ye teveccüh eden seçmen, umudunu bize ne şart ve umutla verdi, diye düşünmesi gerekir. Elbette 47 yıldır hasretiyle yanıp, nihayet kavuştuğu zaferin sarhoşluğunu atıp ayıldıktan sonra.

Millet, nasıl ki 74 yıl önce "açık oy gizli sayım" gibi bir abukluğu cezalandırıp Demokrat Partiyle, CHP'yi kibrine boğduysa bugün de yaşanan çok farklı değil.

Ve milletin, emanetini teslim ettiği muhalefet ve yanı sıra iktidar ve tüm siyasal partiler bilmelidir ki artık ne alicengiz oyunları, ne antidemokratik uygulamalar ne de hukuksuzlukla bir yere varılmıyor.

Varılsaydı eğer, taşımalı oylar ya da Van'da birilerince oynanan ve tüm memleketi, sağcısı solcusuyla ayağa kaldıran, sokakları savaş yerine çeviren oyunlarla varılırdı.

Artık belli ki bu millet, kamplaşmanın, korkunun gömleğini yırttı, öyle iki vaatle bir dürüm ayrana kanmıyor.

Artık bu millet her oyunu yutmuyor, her mayayı tutmuyor hele ki bozuğunu hiç tutmuyor.

title