Ersoy Toptaş

Altın fiyatlarında iki farklı rota: küresel ve yerel dinamikler

25.09.2025 02:17
Haber Detay Image

Son dönemde altın piyasası hem uluslararası gelişmelerden hem de yurt içi koşullardan beslenen karmaşık bir yapı sergiliyor. Küresel piyasalarda yaşanan dalgalanmalar altınınons fiyatını doğrudan etkilerken, Türkiye'deki gram ve çeyrek altın gibi ürünlerin fiyatlamasında ise iç dinamiklerin belirleyici olduğu bir tablo ortaya çıkıyor. Bu durum, altının değerini şekillendiren faktörlerin ne kadar çeşitli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Özellikle son haftalarda ons ve gram altın arasındaki fiyat hareketlerinin farklılaşması, bu iki yönlü etkiyi net bir şekilde anlamak için önemli veriler sunuyor.

Geçtiğimiz haftalardaki piyasa hareketleri incelendiğinde,ons altın ın seyrini büyük ölçüdeküresel para politikası beklentileri ve jeopolitik risklerin şekillendirdiği görülmektedir. Örneğin, eylül ayının son haftasında ons altın, küresel faiz indirimi beklentilerinin arttığı bir günde %1.44'lük bir yükseliş kaydederken, kısa bir süre sonra kâr satışları ve doların geçici olarak güçlenmesiyle %1.15'lik bir düşüş yaşayarak 3.719 dolar seviyesine geriledi. Bu geri çekilme, küresel piyasalardaki genel eğilimin bir yansıması olarak kaydedildi. Ancak aynı dönemde Türkiye piyasalarına bakıldığında daha farklı bir manzara ile karşılaşılıyor. Ons altının uluslararası piyasalarda düşüş eğiliminde olduğu bir günde, gram altının 4.980 TL seviyesinde sınırlı bir artış göstermesi, yerel talebin fiyatlar üzerindeki etkisini açıkça ortaya koyuyor.

Küresel Piyasalar ve İç Talep Arasında Altın

Altının ons fiyatı, başta ABD Merkez Bankası'nın (Fed) para politikası kararları olmak üzere küresel ekonomik verilerden doğrudan etkileniyor. FED'in faiz indirim döngüsüne gireceğine yönelik beklentiler, doların diğer para birimleri karşısında zayıflamasına neden olabiliyor. Bu durum, dolar cinsinden fiyatlanan ons altının değerini destekleyen bir unsur olarak öne çıkıyor. Bununla birlikte, küresel resesyon endişeleri, jeopolitik belirsizlikler ve önemli ülkelerdeki seçim süreçleri gibi faktörler, altını dünya genelinde güvenli bir liman olarak konumlandıran diğer etkenler arasında yer alıyor. Çin gibi büyük ekonomilerin merkez bankalarının stratejik olarak altın alımlarını sürdürmesi de küresel talebi canlı tutarak ons fiyatlarına destek sağlıyor.

Diğer yandan, Türkiye'de gram ve çeyrek altın fiyatları, ons fiyatının yanı sıra dolar/TL kurundan ve yurt içindeki talepten de önemli ölçüde etkileniyor. Üretici fiyat endeksindeki aylık artışların maliyetler üzerindeki baskıyı sürdürmesi ve bireylerin alım gücünü koruma arayışı, altına olan yerel ilgiyi canlı tutan temel dinamiklerdir. Son altı aylık dönemde külçe altın ın sağladığı %14.14'lük reel getiri, bu ilginin somut bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Bu nedenle, küresel piyasalarda ons altın fiyatında bir düşüş yaşansa dahi, iç talep ve kur hareketleri sayesinde gram altın fiyatlarının dirençli kalabildiği veya sınırlı da olsa yükseliş gösterebildiği dönemler gözlemleniyor.

Merkez Bankalarının Stratejileri ve Gelecek Dönem Beklentileri

Merkez bankalarının altın rezervlerine yönelik politikaları da piyasalar için önemli bir sinyal niteliği taşıyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) altın rezervlerini 635 tona çıkarması, kurumsal düzeyde altına yönelik stratejik bir yaklaşımı yansıtıyor. Benzer şekilde, dünya genelinde merkez bankalarının rezervlerini çeşitlendirme amacıyla altın alımlarını artırması, ons altın için uzun vadeli bir destek unsuru oluşturuyor.

Önümüzdeki dönemde altın fiyatlarının seyrini belirleyecek ana faktörler arasında yine küresel ve yerel dinamikler yer alacak. FED'in faiz kararları, küresel ekonomik büyüme verileri ve jeopolitik gelişmeler ons altının yönünü tayin ederken; yurt içinde ise TCMB'nin para politikası adımları ve enflasyonun seyri gram altın fiyatlamasında belirleyici olmaya devam edecektir. Bu iki farklı dinamiğin etkileşimi, altının hem küresel belirsizliklere karşı bir denge unsuru hem de yerel piyasa koşullarına duyarlı bir araç olarak konumunu koruyacağını düşündürmektedir.

Yazarın Tüm Yazıları

title