Cinayetin Tetiği: Boşanma Aşaması
Çiğdem Sidar Ceylan
Kadın cinayetlerine ilişkin haberlerde en sık karşılaşılan kilit ifade nedir biliyor musunuz: Boşanma aşamasındaki.
Belli ki boşanma aşaması, tarafların ikisince de zorlu bir süreçtir. Ve bu sürecin, kimi zaman cinayet, kimi zaman ağır yaramalı adli bir vakaya dönüşmesini engellemek için maalesef hala yeterince tedbir alınamıyor ya da daha doğru ifadeyle alınmıyor.
Her yıl boşanma sürecinin vahşice bir cinayet ve bazen de peşi sıra gelen katilin intiharıyla mezarda sonlandırıldığını onlarca haberde okuyoruz.
Küçük bir internet taramasıyla "boşanma aşamasındaki" ifadesini aramayı deneyin. Bakın karşınıza kaç cinayet haberi geliyor.
Bu cinayetlere ilişkin son birkaç örneğe dikkat edin.
"Sakarya'da boşanma aşamasındaki adam dehşet saçtı: 2 ölü"
Isparta'da "Boşanma aşamasındaki eşini defalarca bıçakladı"
Samsun'da "Eşiyle boşanma aşamasındaki adam intihar etmeye kalktı"
Çanakkale'de "Boşanma aşamasındaki eşini önce boğdu sonra gömdü"
"Çorum'da bir kadın, arkadaşının boşanma aşamasındaki eşi tarafından bıçakla yaralandı"
Urfa'da "Boşanma aşamasındaki eşini silahla öldürüp sonra kendini vurdu"
Bursa'da "Boşanma aşamasındaki eşini öldürüp, cinayeti mesajla haber verdi"
Zonguldak'ta "Boşanma aşamasındaki eşinin tabancayla vurduğu kadın yaşamını yitirdi"
Düzce'de "Boşanma aşamasındaki eşine kurşun yağdırdı, ardından intihar etti"
Bunlar aramada önüme çıkan sadece son iki haftada yaşanan vakalar. İnsanın içini karartan bir tablo. Durum bu kadar bariz ortadayken, neden "boşanma aşamasındaki" çiftler kolluk kuvvetlerince takibe alınmıyor. Vahşice işlenmiş bir cinayet ya da intihar haberine konu olmaları önlenmiyor.
Ya da bu mayınlı, zorlu aşamanın güçlüklerini aşabilmeleri için çiftlere psikolojik destek sağlanmıyor.
İçinde yaşadığımız erkek egemen toplumun mahalle baskısı, maalesef ki kadının alnına vurduğu "namus" etiketiyle, erkeğin de sırtına, cinayet ve intihar pahasına "namusuna sahip çık"ma yükünü vurmaya devam ediyor.
Ve bu manada işlenen nice cinayet ve bunlara ilişkin önümüze çıkarılan haberler ve de haber dili bunu nesilden nesile aktarmaya devam ediyor.
Evet haber dili diyorum. Söz konusu cinayetlere ilişkin yapılan haberlerin dili maalesef ki o kadar özensiz, kaygı ve duyarlılıktan uzak ki her haber boşanma aşamasındaki diğer çiftlerin aklına virüs gibi cinayet fikrini zerk ediyor.
Düşünün ki aşkına karşılık bulamayan, evlilik teklifi reddedilen, eşi tarafından boşanmanın eşine gelen, sevgilisi tarafından terk edilen birisiniz.
Önünüze "Aşkına karşılık bulamayınca, kurşun yağdırdı" ya da "Sevgilisi onu terk edince canına kıydı." diye haberler düşüyor. Bu haberler size de sende böyle yap, demeye gelmiyor mu?