Saadet Partisi'nden Çiftçilere Destek Eylemi

(EDİRNE) - Saadet Partisi Edirne İl Başkanlığı, Saraçlar Caddesi'nde "Toprağa Sahip Çık, Çiftçiye Destek Ol" sloganıyla eylem yaptı. Saadet Partisi Edirne İl Başkanı Sinan Tekin, "Türkiye'nin bereketli topraklarında alın teri döken çiftçi, göz göre göre iflasa sürüklenmiştir. Gece gündüz çalışıp maliyetin altında ürün satan çiftçiler, bu hükümetin tarım politikalarının kurbanı olmuştur. Çiftçi perişan tüketici de perişan" dedi.Saadet Partisi Edirne İl Başkanlığı, Saraçlar Caddesi'nde "Toprağa Sahip Çık, Çiftçiye Destek Ol" sloganıyla eylem yaptı. Saadet Partisi Edirne İl Başkanı Sinan Tekin, okuduğu basın açıklamasında yanlış tarım politikaları, yüksek maliyetler ve ürünlerin değersizleştirilmesi nedeniyle, ülke genelindeki çiftçilerin krize sürüklendiğini söyledi."Çiftçi toprağından vazgeçme noktasına gelmiştir"Tekin, şunları kaydetti: "Tarım politikalarıyla yalnızca çiftçiyi değil, Türkiye'nin gıda güvenliğini de tehlikeye atmış ve tarımsal üretimi çöküşe sürüklemiştir. Bugün çiftçimizin bankalara ve kredi kuruluşlarına olan borcu 1 trilyon TL'ye ulaşmıştır. Biz, faiz batağına saplanmış çiftçileri izliyoruz bu memlekette. Mazot, gübre ve tarım ilaçlarındaki fahiş fiyat artışları üreticiyi boğmuş, girdi maliyetlerini karşılayamayan çiftçi toprağından vazgeçme noktasına gelmiştir. Türkiye'nin bereketli topraklarında alın teri döken çiftçi, göz göre göre iflasa sürüklenmiştir. Gece gündüz çalışıp maliyetin altında ürün satan çiftçiler, bu hükümetin tarım politikalarının kurbanı olmuştur. Çiftçi perişan tüketici de perişan. Bugün tarladan bedavaya alınan bir ürün, işçilik, nakliye ve ambalaj gibi temel maliyetlerle hiçbir aracı olmadan iç piyasada daha soframıza gelmeden en az 10 TL'ye yükselmektedir. Bugün tam bu saatlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Tarım Bakanlığı bütçesi görüşülüyor. Yani çiftçimize verecekleri desteği tartışıyorlar. Ama yıllardır olduğu gibi, yine sadece sözde kalan desteklerle, üreticinin alın teri maalesef gasp ediliyor. Bu hikaye 'Adaletin ve Kalkınmanın' değil 'Açlığın ve sefaletin' hikayesine dönüşmüştür."