Deniz Kayadelen, Manş Denizi'ni 15 saatte yüzerek tarihe geçti

Dünyanın en zorlu parkurlarında; buzlu sularda Türkiye'yi başarıyla temsil eden yüzücü Deniz Kayadelen, en büyük hayali olan İngiltere ile Fransa arasındaki Manş Denizi'ni 15 saat 8 dakikada yüzerek adını bir kez daha tarihe yazdırdı. Kayadelen, aynı zamanda Manş Denizi'ni geçen 5'inci Türk kadını oldu. 57 KİLOMETRE YÜZDÜ Deniz Kayadelen, en büyük hayallerinden biri olan Manş Denizi'ni geçmek için dün gece yarısı İngiltere'nin Dover kasabasına bağlı Samphire Hoe kıyılarından yüzmeye başladı. 16 derecelik deniz suyunda aralıksız olarak yüzen Kayadelen, 15 saat 8 dakika sonra Fransa'nın Strouanne plajına ulaştı. Dalgalara karşı koyarak yaklaşık 57 kilometre yüzen başarılı yüzücü, Manş Denizi'ni geçen kadınlarda 5'inci Türk, genelde ise 17'nci yüzücü oldu. "10. SAATTE BIRAKMAYI DÜŞÜNDÜM" Manş Denizi'nin soğuk ve dalgalı sularında gerçekleşen tarihi başarıda Kayadelen'e daha önce aynı etabı geçen antrenörü Kamil Resa Alsaran ile yüzücü Emre Deliveli de eşlik etti. Deniz Kayadelen, 15 saatlik maratonda çok zorlandığını ve bir ara bırakmayı bile düşündüğünü söyledi. Kayadelen, "Yüzmeye başlayışımın 3'üncü saatinde elim ve ayağım uyuştu, 4'üncü saatte enerjim bitti, 10'uncu saatte bırakmayı bile düşündüm. Karayı gerçekten görebilecek miyim diye sordum antrenörüme. Yılmadım ve aralıksız kulaç atarak hedefe kilitlendim. Acıya rağmen devam ettim ve Fransa sahillerinde Türk bayrağını büyük bir gururla salladım. Çok mutluyum. Herkese hayallerini gerçekleştireceği anlar diliyorum. Limitlerinin ötesinde mucizelere devam" dedi. HİÇBİR OLUMSUZLUK ONU HEDEFLERİNDEN ALIKOYAMADI Manş Denizi'ni iki kere geçen antrenörü Kamil Resa Alsaran ise şunları söyledi: "Deniz bu geçişe 3 yıldır hazırlanıyordu. Manş'ı 2 kere geçen biri olarak tüm tecrübelerimi bu süreçte kendisiyle paylaştım. Deniz, çok hırslı ve azimli bir sporcu. Manş'ın soğuk sularına alışabilmek için soğuk kampları yaptık. Hatta kendisi buz yarışlarında ülkemizi başarıyla temsil ederek dünya şampiyonu bile oldu. Yerel halkın önünde Türk bayrağı açtılar, haliyle gözlerimiz yaşardı. Kötü hava şartlarında yapılan uzun mesafe geçişlerinde bir çok olumsuzluklar yaşanır. Kalçası, beli, boğazı ve omuzları ağrıdı, ilaçlarla idare etti. Hiçbir olumsuzluk onu hedeflerinden alıkoyamadı."