Yeşim Salkım, Övünç ve Sisi'yi savcılığa şikayet etti

- Yeşim Salkım, Övünç ve Sisi'yi savcılığa şikayet ettiİSTANBUL - Sanatçı Yeşim Salkım, adresini yayınlayan sosyal medya fenomeni Murat Övüç hakkında suç duyurusunda bulundu. Adliye çıkışında gazetecilere açıklama yapan Salkım, "Davamın sonuna kadar arkasında olacağım" dedi. Sanatçı Yeşim Salkım, sosyal medya fenomeni Murat Övüç'ün sahne aldığı bir programda kendisine küfrettiği gerekçesiyle önceki gün savcılığa suç duyurusunda bulunmuş, 'sisi' lakaplı Seyhan Soylu hakkında da uzaklaştırma kararı aldırmıştı.Bugün yeniden İstanbul Adalet Sarayı'na gelen Salkım, Övüç hakkında ek şikayette bulundu. Ünlü şarkıcı, savcılığa sunduğu dilekçede, Övüç'ün adres bilgilerini sosyal medyada ifşa ettiğini belirtti. Salkım, uzaklaştırma kararı aldırdığı Seyhan Soylu'nun da bu tedbire uymadığını belirterek, Aile Mahkemesi'ne zorlama hapis talebinde bulundu.İstanbul Adalet Sarayı önündeki menajeri Burcu Binbaşaran ve avukatı Merve Uçanok ile birlikte kameralar karşısına geçen Salkım, yaşadıklarını anlattı."Soruşturma sürecinin sonuna kadar takipçisi olacağız"Konuya ilişkin açıklama yapan avukat Merve Uçanok, "2 Ağustos 2020 tarihinde, Murat Övüç isimli şahıs sahne aldığı bir işletmede, yüzlerce kişinin önünde, aleni bir şekilde müvekkilim Yeşim Salkım'a hakaret etti. Murat Övüç'ün sarf ettiği sözler, gerçekten çok ağırdı ve bu sözler hiç şüphesiz ki suç. Biz de bu sebeple dün, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduk. Bu vesile ile soruşturma süreci başlamış oldu. Bu soruşturma sürecinin sonuna kadar takipçisi olacağız" ifadelerini kullandı."Karara rağmen halen konuşmaya devam ediyorlar"Murat Övüç ve Seyhan Soylu hakkında bulundukları tedbir talebinin kabul edildiğini belirten avukat Uçanok, "Murat Övüç ve Seyhan Soylu isimli kişiler, bu olaydan sonra hiç durmadılar, hiç susmadılar. Müvekkilimi küçük düşürecek, onu aşağılayacak, iftira boyutunda kelimeler sarf ettiler çeşitli platformlarda. Bu sebeple biz böyle bir başvuru yapmak durumunda kaldık. Sonuç da aldık. Ancak bu karara rağmen halen konuşmaya devam ediyorlar. Bu sebeple de kanunlar nezdinde gerekeni yapacağız" diye konuştu."Yeşim Salkım olduğumu unutun"Sanatçı Yeşim Salkım ise, "İki kız annesiyim ve onları iyi şekilde yetiştirmekle yükümlüyüm her şeyden önce. Yeşim Salkım olduğumu unutun. Bir anneyim, Yeşimim ve bir annenin de kızıyım. Artık bu kadına yönelik olan şiddette gerçekten sağlam adımlar atılması gerekiyor. Buna inanıyorum. Elimizi taşın altına koyup hep beraber, destekleyecek olan bütün kız kardeşlerimi de hem sosyal medya hesabımdan hem de her yerden ekliyorum" ifadelerini kullandı.Dernek kuracağını belirten sanatçı Yeşim Salkım, "Gördüğünüz bu 3 kadınla beraber yapılacak. Ne kadına, ne erkeğe, ne de herhangi bir canlıya dünya üzerindeki, şiddet uygulanmasını istemiyoruz. Bu kadar net. Kadın bedeni üzerinden insanların küfretmesini istemiyoruz. Televizyonlarda artık öldürülmüş bir kadın, küçük kız çocuk, küçük erkek çocuk, Müge Anlı'nın programında cinayeti çözmeye çalışan insanlar görmek istemiyorum. Bu emniyetin ve hukukun görevidir. O yüzden de davamın sonuna kadar arkasında olacağım. Hiç kimsenin de bu konuda benimle tartışmasını istemiyorum. Saygısızlık yapmıyorum. Saygısızlık yapmasınlar. Unutmayalım ki bizleri dünyaya getiren bir kadın. Hep bunu unutuyoruz küfür ederken. Başkasının annesine küfür ederken kendi annemizi hatırlamak çok daha doğru olacak" şeklinde konuştu."İsim sahibi bir insanım ve bunu artık kullanmaya karar verdim"Kuracağı derneğe ilişkin konuşan Salkım, "Kadın haklarını koruyacak bir dernek düşünüyorum. 3-4 gündür benim aklımda. Ben isim sahibi bir insanım ve bunu artık kullanmaya karar verdim. Bunu kullanmamda da bir zarar yok. Her yerde bunu kullanabilirim. Daha da dikkati çekecektir belki. Benimle beraber olmak isteyen herkes de bana yazabilir" dedi."Şov meraklısı olsaydım vakfı şimdi duymazdınız"Bir vakfının olduğunu belirten Salkım, "Geleceğimizin Çocukları Vakfı. 1996 yılında kurduk. 4 tane okul yaptırdık. Bu insanlar tacize tecavüze uğramış, dayak yemiş, hor görülmüş insanlar, anne ve babaları tarafından terk edilmiş insanlar. Ama ben bugüne kadar bunu söylemedim. Hep gizli tuttum. Nerede olduklarının bilinmemesi gerekiyordu. Şov meraklısı olsaydım 1996 yılında kurulmuş vakfı şimdi duymazdınız" diye konuştu.