Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Kırgızistan'da

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Kırgızistan'da-Kurtulmuş: -"Bir asır evvel yenilmiş, dağılmış coğrafyanın çocukları olarak konuşuyorum: Başkaları bu coğrafyada hakim oldular ve dünya egemenliği kurdular. Ama bir asır boyunca insanlığı ileri götürmek yerine maalesef barış anlamında insanlığı geriye götürdüler"-"Şimdi barışı, hakkaniyeti, adaleti, vefayı, ihsanı ve insanlığı yüreğinde hisseden ve bunu ciddi şekilde uygulayan insanların yer yüzüne söyleyeceği çok şeyinin olduğu bir dönemdeyiz" Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Bir asır evvel yenilmiş, dağılmış coğrafyanın çocukları olarak konuşuyorum: Başkaları bu coğrafyada hakim oldular ve dünya egemenliği kurdular. Ama bir asır boyunca insanlığı ileri götürmek yerine maalesef barış anlamında insanlığı geriye götürdüler" dedi.Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesinde düzenlenen "İsmail Gaspıralı Bey'in Ölümünün 100. Yılında Dilde Fikirde İşte Birlik'te Neredeyiz?" konulu sempozyuma katıldı.Kurtulmuş, Türk dünyasının yetiştirdiği edebiyatçı Cengiz Aytmatov adını taşıyan kampüste, Gaspıralı İsmail'in Ölümünün 100. yıl dönümünde, Kırgızistan'da bulunmaktan onur duyduğunu belirtti.Türkiye'nin bir asırdır zihin dünyasında oluşan kabukları kırmaya çalıştığını belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Türkiye, soğuk savaşta 45 yıl, ondan önceki dönemde de maalesef 1. Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan yönetim anlayışları dolayısıyla uzun yıllar içine kapalı bir ülke olarak yaşadı. Türkiye sadece düşmanlarına karşı değil aynı zamanda dostlarına karşı da içine kapalı bir ülke olarak yaşadı.Soğuk savaşta Berlin Duvarı, batı ile doğuyu ayırıyor ama maalesef, Eski Türkiye kendi sınırlarının etrafına çelikten bir duvar örmüş. Bişkek neresi olur, zaten bilmezdik, bırakın Bişkek'i, Nahçıvan, Bakü, Kırcali, Gümülcine, Mostar, Saraybosna, Erbil ve Musul neresi olur, bilmezdik. Oralar yabancılara ait yerlermiş gibi zihin dünyamızdan, gönül dünyamızdan silinip gitmişti. Hem Türk kardeşlerimizle, hem soydaşlarımızla hem de İslam coğrafyasındaki dindaşlarımızla neredeyse fiziken ve fiilen hiç bir bağımız, bağlantımız kalmamıştı.""Türkiye Cumhuriyeti Devleti güçlenmeye başladıkça, Türkiye'nin dünyanın dört bir tarafındaki dostlarına uzanan eli de daha kuvvetli olmaya başladı" değerlendirmesinde bulunan Kurtulmuş, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı'nın (TİKA) çalışmaları hakkında bilgi verdi.Kurtulmuş, TİKA'nın yaptığı çalışmaların sadece parayla yapılacak işler olmadığını ifade ederek, "Bu işler sadece masa başında oturup projelerin hazırlanmasıyla olacak işler değil, bu işler gönül işi. Bu işler, ufkunuzun açık olmasıyla ilgili" dedi."Bizim medeniyetimizin, bizim kültürümüzün dünyaya vereceği çok şey var" diyen Kurtulmuş, "Bir asır evvel yenilmiş, dağılmış coğrafyanın çocukları olarak konuşuyorum: Başkaları bu coğrafyada hakim oldular ve dünya egemenliği kurdular. Ama bir asır boyunca insanlığı ileri götürmek yerine maalesef barış anlamında insanlığı geriye götürdüler. Şimdi barışı, hakkaniyeti, adaleti, vefayı, ihsanı ve insanlığı yüreğinde hisseden ve bunu ciddi şekilde uygulayan insanların yer yüzüne söyleyeceği çok şeyinin olduğu bir dönemdeyiz" ifadesini kullandı.Kurtulmuş, Türk dünyasına büyük sorumluluklar düştüğünün altını çizerek, "İslam dünyasına da burada büyük sorumluluklar düşüyor. Bazı açılardan kendimizi yeterince gelişmemiş görebiliriz. Yalnız ruh dünyamız, zihin dünyamız yeni bir dünyanın kurulabilmesi, yeni bir barışın kurulabilmesi için son derece zengindir. Yeter ki bu dili geliştirmesini bilelim" dedi.Numan Kurtulmuş, gönlünde insan sevgisi olmayanın dilinde barış ve hakkaniyet olmayacağına dikkati çekerek, şunları söyledi: "Dilinden sadır olmayanın zaten elinden de doğru işler gelmez. Dilinden sadır olmayanlar, en yüksek teknolojiye sahip olurlar ama giderler atom bombası yaparlar, giderler ülkeleri işgal edip yüz binlerce insanı öldürürler. Giderler insanları demir yumruk altında bütün hak ve hukuklarından uzaklaştırarak köle gibi bir arada tutarlar ve onların üzerinden iktisadi zenginlik devşirmeye çalışırlar. Dolayısıyla Dilde Fikirde İşte Birlik, o dili gönül olarak da alır. Sadece buradaki dil değil o dil gönül dilidir, o dil fikir dilidir, o dil zihin dilidir. Zihni berrak olanların, gönlü berrak olanların, zihninde ve gönlünde adalet olanların, insanlık olanların elinden ve dilinden hakkaniyet sadır olur."Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, sempozyum öncesi Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesini ziyaret ederek, senato üyeleriyle tanıştı, Üniversite Rektörü Sebahattin Balcı'dan üniversite ve çalışmalar hakkında bilgi aldı. ..