Memurların Toplu Sözleşme Görüşmeleri - Kesk Başkanı Özgen

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Memurların toplu sözleşme görüşmeleri- KESK Genel Başkanı Lami Özgen'in konuşması Memurların toplu sözleşme görüşmeleri- KESK Genel Başkanı Özgen: "Memur-Sen asla ve asla KESK üyelerinin iradesini temsil edecek güce sahip olamayacaktır" KESK Genel Başkanı Lami Özgen, "Memur-Sen, asla ve asla KESK üyelerinin iradesini temsil edecek güce sahip olamayacaktır" dedi.Özgen, toplu sözleşme görüşmelerinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında devam eden ikinci toplantısına verilen arada basın toplantısı düzenledi.Özgen, toplantıda yaşandığı iddia edilen Memur-Sen ve KESK heyeti arasındaki tartışmaya ilişkin de bilgi verdi.KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy'ın kadın çalışanların sorunlarını dile getirmek için toplu sözleşme masasına oturarak konuşmak istediğini belirten Özgen, Memur-Sen heyetinin buna karşı çıktığını söyledi.Memur-Sen heyetinin Atasoy'un konuşmasına izin verilmesi halinde toplu sözleşme görüşmesinden çekilme tehdidinde bulunduğunu iddia eden Özgen, "Sayın Bakan bu tehdide boyun eğmek suretiyle arkadaşımızın masada değil, arkada, ayakta düşüncelerini ifade edebileceğini söyledi. Bilinmelidir ki arkadaşımızın ifade edeceği düşünceler kişisel düşünce değildir. Bugün masada kadınların taleplerinin temsili ve ifadesi konusunda bir engelle karşı karşıya kalınmıştır" diye konuştu.Bir basın mensubunun, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'ın "diğer konfederasyonların yasanın merhametiyle toplu sözleşme masasında oturduğu" yönündeki açıklamalarını anımsatması üzerine Özgen, şu değerlendirmede bulundu: "Bu yasa bize göre hükümet ile Memur-Sen'in yasasıdır. Hükümet merhameti Memur-Sen'e yansıtmıştır. KESK, bu yasaya ilk günden beri yetki, kapsam, imza ve itiraz hususlar açısından, bir konfederasyona göre uyarlanan bu yasanın Türkiye'de kamu emekçilerini temsil etmediğini ifade etmiştir. Memur-Sen, asla ve asla KESK üyelerinin iradesini temsil edecek güce sahip olamayacaktır."KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy da "bir kadın olarak sus" anlayışının toplu sözleşme masasında devam ettirilmek istendiğini ileri sürerek, erkeklerin hakim olduğu toplu sözleşme masasında kadınlar adına söz söyleme gereğiyle konuşmak istediğini belirtti.