Gaziosmanpaşa'da Hilal Kaplan'ın katıldığı seminer'de 28 Şubat süreci konuşuldu

- Gaziosmanpaşa'da Hilal Kaplan'ın katıldığı seminer'de 28 Şubat süreci konuşulduGazeteci-Yazar Hilal Kaplan 28 Şubat Postmodern Darbesini ve yaşadıklarını anlattıİSTANBUL - Gaziosmanpaşa Belediyesi, 28 Şubat postmodern darbesinin 25. yılı nedeniyle Gazeteci Yazar Hilal Kaplan'ın katılımıyla "28 Şubat bitti mi?" adlı seminer düzenlendi. Seminerde konuşan 28 Şubat darbe süreci konuşuldu. Gaziosmanpaşa'da 28 Şubat postmodern darbesinin 25. Yılı nedeniyle Kültür ve Sanat Merkezi'nde "28 Şubat bitti mi?" adlı bir seminer düzenlendi. Gazeteci ve Yazar Hilal Kaplan'ın katılımıyla düzenlenen seminerde 28 Şubat sürecinde yaşananlar ve medyaya yansıyan haberler konuşuldu."Bu duruşun adı bana göre Müslümanca bir duruştur"Gazeteci Hilal Kaplan'ın kendisine özgü bir duruşu olduğunu ifade eden Gaziosmanpaşa Belediye Başkan Yardımcısı Zekeriya Eroğlu, "Buraya geldiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum. Sizlerin buraya gelmesi aynı zamanda 28 Şubat sürecine karşı göstermiş olduğunuz önemi ve kıymeti ortaya koyuyor. Tabi Hilal Hanım sadece 28 Şubat sürecinde değil kendisine has bir duruşu olan Müslümanca bir duruşa sahip bir hanımefendi olduğuna ben şahidim. Ben kendisini bu duruşundan dolayı tebrik ediyorum. Bu duruşun adı bana göre Müslümanca bir duruştur. Allah hepimize Müslümanca bir duruş sahibi etsin" şeklinde konuştu."25 yılda Türkiye çok şükür büyük mesafeler katetti"Seminer öncesi açıklamalarda bulunan Gazeteci-Yazar Hilal Kaplan 25 yılda Türkiye'nin büyük mesafeler katettiğini dile getirerek, "28 Şubat darbesinin üzerinden 25 yıl geçti. Bu 25 yılda Türkiye çok şükür büyük mesafeler katetti. Fakat bu darbenin hiçbir zaman unutulmaması hangi mekanizmalar işletilerek hayata geçirildiği de özellikle unutmamamız gerektiğine inanıyorum. Siyasetin, askeriyenin, medyanın, sivil toplum kuruluşlarının hepsinin bir araya gelerek seçilmiş bir hükümetin üzerine yürüdüklerini, gerekirse silah kullanırız söylemlerinin dile getirildiğini, bu sefer silahsız kuvvetler halletsin diyerek medya ve sivil toplum kuruluşlarına özel bir anlam yüklenerek seçilmiş hükümetin üzerine gidildiğini ve düşürüldüğünü gördük. Tek uygulama seçilmiş hükümetin yıkılması değil, aynı zamansa dindar niteliği olduğu düşündükleri bütün halk kesimlerine ister eğitim hayatında olsun ister çalışma hayatlarında olsun hiçbir yaşam hakkı tanımayan uygulamalarında hayata geçirilmesi oldu. Bir daha asla diyorsak 28 Şubat'ı hiçbir zaman unutmamamız lazım" dedi.