Birleşik Kamu-İş'e Bağlı Sendikalardan İş Bırakma Eylemi...Edirne'de Emekli ve Memurlardan Tabutlu Protesto

Yerel Haberler

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'na bağlı sendikalar, Edirne'de iş bırakma eylemi gerçekleştirerek kamu emekçileri ve emeklilerin içinde bulunduğu duruma dikkat çekti. Eylemde, bütçe politikalarına karşı 'Tükeniyoruz! Açlık sınırında değil, insanca yaşamak istiyoruz' sloganları atıldı.

(EDİRNE) - Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'na bağlı sendikaların bugün gerçekleştirdiği bir günlük iş bırakma eylemi kapsamında Edirne'de emekliler ve memurlar, Saraçlar Caddesi'nde tabutlu eylem yaptı. Konfederasyon Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Koç, "AKP iktidarı kamu emekçilerine ve emeklilere gelince 'bütçe yok' demektedir. Ancak faiz ödemelerine ve yandaşlara aktarılan kaynaklara gelince bütçe bir anda bulunmaktadır. 2026 yılı bütçesi emekçilere değil sermayeye ayrılmıştır. Bütçede hak yok, halk yok, işçi sınıfı yok, matematik yok, vicdan yok" dedi.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu ve bağlı sendikaların bugün gerçekleştirdiği bir günlük iş bırakma eylemi kapsamında Saraçlar Caddesi'nde bir araya gelen emekçiler, "Tükeniyoruz! Açlık sınırında değil, insanca yaşamak istiyoruz" pankartı açarak tabutlu eylem yaptı.

"Asgari ücret genel ücret haline getirildi"

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Edirne İl Başkanı Nedim Zobar, açıklamasında şunları kaydetti:

"Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'na bağlı sendikalar olarak AKP iktidarının emekçiyi yoksullaştıran, sermayeyi koruyan ekonomi politikalarına karşı insanca yaşam, adil ücret ve hakça paylaşım talebiyle 19 Aralık'ta üretimden gelen gücümüzü kullanıyor, iş bırakıyoruz. Bugün Türkiye'nin en büyük üçüncü kamu emekçileri konfederasyonu Birleşik Kamu-İş olarak işyerlerimizde değil meydanlardayız. Neden işyerlerimizde değil meydanlardayız? Adına toplu sözleşme dedikleri rezil tiyatroda emeğimizin hakkını gasbedenler, şimdi biz emekçilerin durumunu gözetmeden bütçe yaptıkları için tükeniyoruz. Ekonomik krizin temelleri mevcut iktidar tarafından atıldı. Özelleştirme eliyle Cumhuriyet yadigarı olan fabrikalar, sadece arsalarının bedeli kadar düşük fiyatlara yandaşlara peşkeş çekildi. Ülkemiz üretmeden tüketen bir ülke haline getirildi. Ülkede yoksulun daha yoksul zenginin daha zengin olduğu, ekonominin orta direği denen orta sınıfın yok olduğu bu karanlık ekonomik iklimi getirdi. Ülkede asgari ücret genel ücret haline getirildi, asgari ücret ve onun sadece biraz üstü maaş alanlar kayıtlı istihdamın yüzde 70'ine ulaştı. Yani ülkenin çalışan, üreten yurttaşları, en çok vergiyi verip asgari, yani en az ücreti alır hale geldi."

"Halkın refahını gözeten en ufak bir hamle yok"

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Koç, şunları söyledi:

"AKP iktidarı kamu emekçilerine ve emeklilere gelince 'bütçe yok' demektedir. Ancak faiz ödemelerine ve yandaşlara aktarılan kaynaklara gelince bütçe bir anda bulunmaktadır.  2026 yılı bütçesi emekçilere değil sermayeye ayrılmıştır. Bütçede hak yok, halk yok, işçi sınıfı yok, matematik yok, vicdan yok. Sermaye var, yandaşların çıkarları var, zenginin ağzına çalınan parmak parmak ballar var. Bütçenin yükü dolaylı vergilerle zaten yoksulluktan beli bükülmüş emekçi ve açlık sınırının bile altına atılmış emeklilerin sırtına bindirilirken kamu kaynakları sermaye gruplarına aktarılıyor. Sosyal devlet ilkesi görmezden gelinerek hazırlanan bütçede, halkın refahını gözeten en ufak bir hamle yok."