2026 Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda... Ak Partili Aksu: "Suç İşleme İddiası Olduğunda Seçilmiş Olmak Hiçkimseye Yargılanmama Hakkı Vermez"

Güncel Haberler

TBMM Genel Kurulu'ndaki 2026 yılı bütçesi görüşmelerinde söz alan AK Parti Samsun Milletvekili Ersan Aksu, "Elbette ki borcu ispat edilene kadar borçsuzluk, suçu ispat edilene kadar suçsuzluk esastır. Bununla beraber suç işleme iddiası olduğunda seçilmiş olmak hiçkimseye yargılanmama hakkı vermez. Yargı bağımsızlığına hiçbir şekilde müdahale edilmemesi gerektiği açıktır. Bu konuda muhalefete de çok ciddi görev düştüğü sabittir. Bugün adalete laf söyleyenler, geçmişte 'ordu göreve' pankartları açanlardan, kapatma davası ile 'bu sefer tamam' diyenlerden, Gezi'de 'altı ay alışveriş yapmayın ekonomi çöksün' diyenlerden, FETÖ'nün 17- 25 Aralık darbesinden medet umanlardan, MİT tırları operasyonu ile Türkiye'yi savaş suçlusu ilan etmeye kalkışanlardan, 15 Temmuz'a bel bağlayanlardan başkaları değildir" dedi.

(TBMM) - TBMM Genel Kurulu'ndaki 2026 yılı bütçesi görüşmelerinde söz alan AK Parti Samsun Milletvekili Ersan Aksu, "Elbette ki borcu ispat edilene kadar borçsuzluk, suçu ispat edilene kadar suçsuzluk esastır. Bununla beraber suç işleme iddiası olduğunda seçilmiş olmak hiçkimseye yargılanmama hakkı vermez. Yargı bağımsızlığına hiçbir şekilde müdahale edilmemesi gerektiği açıktır. Bu konuda muhalefete de çok ciddi görev düştüğü sabittir. Bugün adalete laf söyleyenler, geçmişte 'ordu göreve' pankartları açanlardan, kapatma davası ile 'bu sefer tamam' diyenlerden, Gezi'de 'altı ay alışveriş yapmayın ekonomi çöksün' diyenlerden, FETÖ'nün 17- 25 Aralık darbesinden medet umanlardan, MİT tırları operasyonu ile Türkiye'yi savaş suçlusu ilan etmeye kalkışanlardan, 15 Temmuz'a bel bağlayanlardan başkaları değildir" dedi.

TBMM Başkanvekili Tekin Bingöl'ün başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurul'nda TBMM Başkanlığı, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçeleri görüşülüyor. Bütçeler üzerinde grubu olan siyasi partiler görüş ve önerilerini dile getiriyor.

AK Parti Grubu adına İstanbul Milletvekili Behiye Eker, Kamu Denetçiliği Kurumu'nun önemine vurgu yaptığı konuşmasında, şu ifadelere yer verdi:

"AK Parti olarak tüm iktidarımız boyunca vatandaşlarımızın temel hak ve hürriyetlerinin korunması ve hak arama kurumlarımız vasıtasıyla güvence altına alınmasını en önemli konulardan biri olarak gördük. Bu kapsamda insan haklarının kurumsallaşması için tarhi adımlar attık. Bu bakış açısıyla dünyada 'ombdusman' olarak bilinen ve çok uzun yıllar kurulması için çaba gösterilen kamu denetçisine başvuru hakkını temel bir hak olarak 2010 yılında bizzat anaysada değişiklik yaparak hukuk sistemimize kazandırdık. Kamu denetçiliği kurumunun varlığı vatandaşlarımızın idarelerle yaşadığı sorunların uzlaşma yoluyla çözülmesi, adalete hızlı erişim ve iyi yönetilern bir kamu anlayışımızın tezahürüdür. Herkes bu kuruma çok kolay bir biçimde başvurabilmekte ve altı ay içerisinde de bu başvuruları sonuçlandırılmaktadır. Böylece yargı yoluna gitmeden vatandaş ve yargı arasındaki sorunların çözülmesine imkan sağlanmıştır."

"Sayıştay'ın denetlediği kamu idare sayısı günden güne artış göstermektedir"

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili İbrahim Yurdunuseven, Sayıştay bütçesine ilişkin yaptığı konuşmada, "Sayıştay anaysamızın 160. maddesine göre TBMM adına kamu idarelerinin bütün gelir ve giderleri ile mallarını denetlemek ve kesin hükme bağlamakla yükümlü bir yüksek denetim kurumudur" dedi. Sayıştay raporlarının önemine dikkat çeken Yurdunuseven, şunları söyledi:

"Sayıştay raporları kamu idarelerinin faaliyetleri ile ilgili eksikleri görerek iş ve işlemleri yürütmeye teşvik etmektedir. Denetim raporları aracılığıyla kamu idarelerinin faaliyet ve sonuçları hakkında TBMM'ye ve kamuoyuna güvenilir ve yeterli bilgi sunulmaktadır. Sayıştay denetimleri kamu mali yönetiminin hukuka uygun olarak yürütülmesini ve kamu kaynaklarının korunmasını sağlamaktadır. Dış denetim genel değerlendirme raporunda görüleceği üzere son beş yıllık dönemde Sayıştay'ın denetlediği kamu idare sayısı günden güne artış göstermektedir. 2020 yılında denetlenen kamu idare sayısı 509 iken, 2024 yılında 768 olmuştur. Bu durum Sayıştay'ın denetim kapasitesini sürekli geliştirdiğini de göstermektedir."

"Adliye binalarından adalet ararken 2002'den bu yana 292 yeni adalet binası inşa ettik"

AK Parti Samsun Milletvekili Ersan Aksu da Adalet Bakanlığı bütçesine ilişkin şunları söyledi:

"Kirasını ödeyemediği için tahliye kararı verilen adliye binalarından adalet ararken 2002'den bu yana 292 yeni adalet binası inşa ettik. Yargı Reformu Strateji Belgesi ile milletimize verilen sözler adım adım gerçekleştiririliyor. Adalet sistemimizi daha hızlı ve erişilebilir bir hale getirmeyi amaçlayan 10 ayrı yargı paketine ilave olarak 11. yargı paketi hazırlıklarımız da devam ediyor. Her bir yargı paketi tüm bileşenleri ile birlikte adalet sistemini teknik, yapısal ve toplumsal açıdan güçlendiren kapsamlı reform iradesinin birer parçası durumunda. Yargı sistemimize getirdiğimiz uzlaştırma ve ara buluculuk son derece kıymetli. Hala 32 bin 800 uzlaştırmacı görev yapmakta ve bu zamana kadar 4 milyonun üzerinde dosya uzlaştırmacı marifeti ile çözülmüş durumda.

Elbette ki borcu ispat edilene kadar borçsuzluk, suçu ispat edilene kadar suçsuzluk esastır. Bununla beraber suç işleme iddiası olduğunda seçilmiş olmak hiçkimseye yargılanmama hakkı vermez. Yargı bağımsızlığına hiçbir şekilde müdahale edilmemesi gerektiği açıktır. Bu konuda muhalefete de çok ciddi görev düştüğü sabittir. Bugün adalete laf söyleyenler, geçmişte 'ordu göreve' pankartları açanlardan, kapatma davası ile 'bu sefer tamam' diyenlerden, Gezi'de 'altı ay alışveriş yapmayın ekonomi çöksün' diyenlerden, FETÖ'nün 17- 25 Aralık darbesinden medet umanlardan, MİT tırları operasyonu ile Türkiye'yi savaş suçlusu ilan etmeye kalkışanlardan, 15 Temmuz'a bel bağlayanlardan başkaları değildir."

"Başlatıcı devlet olmak artık eskisi gibi bir kurumu kurmak değildir"

AK Parti İstanbul Milletvekili Seda Gören, Avrupa Birliği Başkanlığı bütçesine ilişkin yaptığı konuşmada, şunları kaydetti:

"Uluslararası ilişkiler için başlatıcı devlet kavramı tam da Türkiye'nin rolünün evrilmesi gibi evrilmiştir. Artık eskisi gibi bir kurumu kurmak veya üye olmak değildir başlatıcı devlet olmak. O kurumun canlı bir organizma olarak kalması belki de kurmaktan çok daha önemli bir hale gelmiştir. Uluslararası bir kurum olarak zayıf kaldığınız alanlarda ihtiyaç duyduğunuz aktör, üyeniz olan ama oy birliği şantajı ile sizin güçlenmenizin önündeki en büyük engel hatta yük olan bir yönetimden çok daha vazgeçilmezdir. Tabii ki AB, Türkiye açısından stratejik bir hedef olma özelliğini korumaktadır. Bu, Türkiye'nin on yıllardır istikrarla sürdürdüğü ama AK Parti iktidarında tüm gereklilikleri ile yerine getirdiği bir hedeftir. ve konu bizim için artık üye olmanın stigmatize edildiği bir çerçeveden çıkmış, Avrupa'nın yani yaşadığımız coğrafyanın siyasi, ekonomik ve savunma anlamında küresel bir aktör olarak kalmaya devam etmesi için oynadığımız kilit rolle daha üst bir konuma gelmiştir.

Batı Avrupa'nın son 20 yılda yaşadığı en derin hükümet krizlerinin olduğu dönemde uluslararası girişimlerin olmazsa olmaz ülkesi olarak küresel dönüşümden etkilenen değil gerçekleştiren ülkelerden biri olma rolümüzü ve gelişmeleri yönlendirme kabiliyetimizi etkili bir liderlik ve istikrarlı bir yönetimle sürdürüyoruz."